GELECEKTEN GELEN

259 17 167
                                    

Lily, yavaşça gözlerini açtı ve esneyerek yana döndü. Boynunu hareket ettirir ettirmez, yoğun bir acı duydu. Bir Potter kızı olarak, geceyi rahatsız edici bir ormanda geçirdiği söylenemezdi. Acıyla ofladı ve yanında yatan kuzenine baktı. 

Rose, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle mışıl mışıl uyuyordu. Ellerini sıkıca birbirine geçirmişti. 

" Aman, ne kadar da mutlu mesut! " diye mırıldandı Lily. 

" Artık ne olduysa nöbette... " Ses çıkarmamaya çalışarak çadırın fermuarını açtı. Her tarafı tutulmuş birine biraz sabah yürüyüşü yapmak iyi gelebilirdi. 

Kızları uyandırmadan, çadırdan çıktı ve fermuarı elinden geldiğince geri kapattı. 

Ama... 

Çadırda küçük bir şeyi unutmuştu, asası...

Ne olduğu bilinmeyen tekinsiz bir ormanda asasız dolaşmak, hiç güvenli değildi. 

Ellerini cebine geçirdi ve ormanın taze kokusunu içine çekti. Hava gerçekten çok temizdi. Uzun süre kalabalık şehirlerde yaşamış birine başta çok ağır gelse de, mükemmeldi. Neredeyse sönmüş olan kamp ateşini, bulduğu bir dal parçasıyla karıştırarak iyice söndürdü. 

Başını çevirdiği sırada, onu gördü. 

Daha önce bir kitapta gördüğü, çok değerli bir iksirin malzemesi...

Yeşil gözleriyle çevresine bakındı biraz. Kamptan çok uzaklaşmak istemiyordu ama o çiçeği toprağında görmesi de çok olası değildi. 

Hemencecik, bakıp çıkacaktı.

Kendini sakinleştirerek ağaçların arasına girdi. 

Bir şey olmayacak, diye düşündü.

Hiçbir şey olmayacak...

Oldukça sakin bir ormandı aslında... Sadece biraz garipti. Fazla sessizdi mesela, hiç kuş sesi duymamıştı. 

Çiçeğin yanına geldiğinde derin bir nefes verdi. Boşuna korkmuştu işte, hiçbir şey olmamıştı. 

Yere eğildi ve çiçeği biraz daha yakından inceledi. 

Muntazam mor taç yaprakları arasına serpiştirilmiş gibi duran pembe noktalar, tam olması gereken büyüklükteki gövdesi... Fazla mükemmeldi. 

Bir çatırtı duymasıyla başını kaldırması bir oldu. Ormanın derinliklerinden geliyordu ses. Lily hızla ayağa kalktı ve ona kaçmasını söyleyen iç güdülerini dinleyerek geri geri yürümeye başladı. 

Tam o sırada, karanlıktan uzun boylu bir kız çıktı. 

Kızıl saçları, tek taraftan örülüp yandan sarkıtılmıştı. Yeşil gözleri, parlıyordu. Üzerindeki Hogwarts Cübbesi' nde Öğrenci Başkanı, Bina Başkanı, Üstün Başarı Ödülü ve uzaktan göremediği pek çok rozet vardı. 

Lily kızı görür görmez tanıdı. 

Bu kendisiydi! 

Büyümüş haliydi! 

Kendisi, nefes nefese konuştu.

" Yanlış bir zamana mı geldim? " 

" Be...ben Lily Luna Potter. " Kızın gözleri bir anda büyüdü, sonra da gülümsedi.

" Küçükken çok tatlıymışım. " Lily, büyümüş haline bakarak durdu. 

Bu, hayatında en çok öğrenmek istediği şeydi. 

HARRY POTTER VE YENİLER İHTİYAÇ ODASINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin