Uzun ve uykusuz geçen bir gecenin ardından yataklarından kalkmakta güçlük çektiklerinde haklıydılar. Sadece Lily heyecanla yatağından fırlayabilmiş ve çarçabuk üstünü değiştirebilmişti. Bileğine geçirdiği muggle saatine bir kez daha baktı. Hugo, şu anda Profesör' ün ofisine yaklaşmış olmalıydı. Merdivenleri hızla indi ve saçını koşarken lastiğe dolamaya çalıştı. Halbuki kızıl tutamlar, lastiğe dolanmıştı. Bir aynadan geçerken kendisine baktı. Hemen saçlarına yapıştı, lastiği hırsla çekti. Ama nafile... Çıkmıyordu! Cebindeki asasını kavradı ve lastiğe yakın tuttu.
"Lastiği kes." Lastik ortadan ikiye ayrıldı, ancak sadece bir parçası yere düşmüştü. Diğer parça, hala saçına dolalı duruyordu. Onu da kendi elleriyle, saçının birkaç tutamını yolarak çıkardı ve hızla yola koyuldu.
Profesörün kapısının önüne geldiğinde Hugo' yu gördü. Gözlerinin altı hafifçe morarmıştı.
"Gece uyuyamadın mı?"
"Voiflo' yu düşünüyordum. Nası..." Profesör tam da o anda kapıyı açtı.
"Günaydın çocuklar! Sabah sabah hayırdır?"
"Hayır profesör. İçeri geçebilir miyiz?"
"Elbette." Hugo ve Lily, yan yana rahat, koltuğ oturdular.
Havanın aydınlanmasına rağmen, ofiste hala perdeler kapalıydı. Her yerden sarkan avizeler ve köşede bucakta beliren mumlar odaya mistik bir hava katıyordu. Masanın üstünde duran birkaç iksir kitabı ve şişesi, ortama doğal bir hava katmıştı. Odanın köşesinde, Profesör' ün kendine ayırdığı, öğrencilerinin fotoğrafları olan bir alan vardı. Ancak, bir öğrencinin yeri boştu, sadece adı vardı. O ad da, karalanmıştı zaten. Lily' nin keskin gözleri hemen yazılanları seçti.
"Tom Marvolo Riddle" Lily ürpermişti bir anda. Kısa zaman önce, Voldemort' ta bu koltukta oturmuştu, onun yerindeydi. Belki de Voldemort' un kullandığı bir sırada oturuyordu... Profesör, Lily' nin baktığı yeri görünce acı acı gülümsedi.
"Riddle parlak bir öğrenciydi. Geleceği de parlaktı, tabi karanlık tarafı seçmeseydi... Neyse, siz niye gelmiştiniz?" Hugo Lily' ye baktı. Hala kararsızdı Lily, kahverengi gözlerinden anlaşılıyordu. Hugo Lily' nin vazgeçeceğinden korkuyordu.
"Biz, iksirimizi belirledik." Profesör' ün gözlerinden bir ışıltı geçti.
"Hadi söyleyin! Birinci olacak iksiri söyleyin!"
"Villiği tehlikeli boyuttan aşağıya düşüren bir iksir..." Profesör' ün gözlerindeki ışıltı hızlıca söndü.
"Çocuklar, bu daha önce denenmiş ve başarısız olunmuş bir iksir. Üstelik hem sizin, hem de deneyeceğiniz canlı için çok tehlikeli. Eski bir parşömende yazan bir efsaneyi biliyorsunuzdur her halde. Voiflo' un öyküsünü."
"Ben biliyorum ancak Hugo' nun bildiğinden emin değilim."
"Öyleyse dinleyin.
Bundan yüzyıllar önce, dünya bambaşka bir yerdi. Cadılar ve büyücüler saklanmıyorlardı, mugglelarla iç içe bir dostluk çerçevesinde yaşıyorlardı. Hatta büyücü ailelere mugglelar bile katılıyordu günümüzde olduğu gibi.
Carol' ın da babası harika bir iksir ustası, annesi de bitkilerle uğraşan bir muggledı. Birlikte, musmutlu bir aileydiler. Ezmer, Carol' a hamile olduğu sırada da işine bile ara vermemişti. Carol doğduğunda babası çok uzakta, İksir Kurulundaydı.
Carol iki aylıkken, Ezmer onu babasının iksir sınıfına götürdü. Aslında Carol' un gelmesini babası yasaklamıştı çünkü tehlikeli bir iksirle uğraşıyordu.
Ezmer kucağında Carol' la sınıfa geldiğinde, sessizlikle karşılaştı. Ezmer' in dikkatini masanın üstündeki açık şişe çekti. Yapmaması gerektiğini bile bile şişeye yaklaştı. Yeşil sıvıdan muhteşem bir koku geliyordu. Ezmer yavaşça şişenin üzerinde eğildi ve derin bir nefes alıp, güzel kokuyu içine çekti. Voiflo kokusu onu mest etmişti. Yavaşça tüpü kavradı, Carol' u masanın üstüne bıraktı. Kendini tuhaf hissediyordu, eli titremeye başlamıştı. Tüpün içindeki yeşil sıvıdan bir damla, küçük bebek Carol' un üstüne damladı. Ezmer bunu fark etmedi. Iksir ustası baba gelince Esmeralda şişeyi hemen bıraktı.
Bir iki saat sonra, bebek Carol' un saçları kızıla döndü ve iki saat içinde öldü."
" Şaşırtıcı." dedi Hugo.
"Nasıl yani?"
"İnsanların hala bu tür şeylere inanması şaşırtıcı. Profesör, biz bu iksiri seçtik ve yapmaya karar verdik. Kesinlikle yapacağız."
"O zaman size kolay gelsin." Profesör Slughorn masasının üzerinde duran forma birkaç yazı karaladı.
"İksirinizin adı ne olacak?" Lily ve Hugo birbirlerine baktılar. Lily aklına gelen ilk şeyi söyledi.
"Villia." Profesör formu doldurduktan sonra, baykuşunun ayağına bağladı ve bakanlığa gönderdi.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Lily ve Hugo kahvaltıya tam zamanında varmışlardı. Sadece Rose ve Scorpius yoktu. Onlarda kısa zaman sonra, BİRLİKTE gelmişlerdi. Grup tamamlanınca Lily ve Hugo beklemediler.
"Arkadaşlar, hepinize çok güzel bir haberimiz var. Yarışmaya gireceğimiz iksiri belirledik!" James gülümsedi.
"Hangi iksir?"
"Villia, ismi ben buldum. Villiliğin tehlikeli noktalarını ortadan kaldıracak bir iksir olacak." Herkes dönüp Villa' ya baktı. Villa ise şoka girmişti adeta.
"Villiler hakkında daha önce söylediklerim için özür dilerim. Umarım bu iksir, özrümün samimiyetini gösterir."
"Önemli değil Hugo. Ve herhangi bir konuda yardıma ihtiyacınız olursa yardımcı olurum."
"Aslında kendimize epey zor bir iksir seçtik. Voiflo' ya ihtiyacımız var."
Villa' nın aklına, sandığının içine koyduğu şişe geldi. O şişe, Voiflo doluydu. Ayrıca öykü gerçek değildi, Carol ölmemişti. Çünkü Carol ölseydi Villa olmayacaktı. Carol, Villa' nın büyük büyük büyük anneannesiydi. Ezmer, o şişeyi yıllarca saklamış, sonra Carol' a vermişti. Carol' dan da kızına, kızından torununa, bu böyle devam etmişti. Yıllar önce hayatlarını değiştiren bu şişe, yine aynısını yapabilir miydi?
"Voiflo' yu nerede bulacağınızı biliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARRY POTTER VE YENİLER İHTİYAÇ ODASINDA
FanfictionAlbus Severus Potter, James Sirius Potter, Lily Luna Potter, Hugo Weasley, Rose Weasley, Scorpious Malfoy, Teddy Remus Lupin... Onlar savaş sonrası nesildi. Yeni umutlar yeni nesille doğmuştu. Yeni mutlulukları da beraberlerinde getirdiler. Ancak...