Albus, Rose ve Fred Gryfindor Kulesinde oturuyordu. Rose, kucağına açtığı kitabı okuyor, Albus ise ödevi yapıyordu. Rose kitabı kapattı. Albus' a ödevinin son cümleleri için yardım etmeye koyuldu.
" Ve menekşe yapraklarını kazana atıp on beş dakika karıştırıyoruz. İksiri son olarak şişeye yerleştiriyoruz."
" Oh be sağol Rose. Sonunda bitti." Salonun kapıları ardına kadar açıldı. Şen bir yüzle Villa içeri girdi. Rose ve Albus' un yanına gitti.
" Nabersiniz?"
" İyi."
" Seni eskisi gibi şen görmek çok güzel."
" Sağolun. Fred nerde?"
" Orda oturuyor."
" Gelin yanına gidelim." Kalktılar ve Fred' in yanına oturdu. Fred elindeki kağıtları sakladı.
" Ne o kağıtlar Fred?"
Fred başını kaldırınca gözlerinin kırmızı olduğunu gördüler.
" Fred sen, sen ağlamışsın."
" Noldu?"
" Boşverin."
" Fred, lütfen."
" RAHAT BIRAKIN BENİ!" dedi ve yanına kağıtları da alarak koşarcasına gitti.
" Peşinden gidelim." Onlarda hızla koşarak peşinden gitti. Fred yavaşlamıştı.
" Fred dur!" Fred onları görünce hızla koşmaya başladı.
" Bunu yapıcağıma inanmazdım. Accio Fred!" Fred, önce bir an olduğu yerde kalakaldi. Sonra son sürat üstlerine gelmeye başladı. Çocuklar kaçıcak zaman bulamadan üstlerine düştü.
" İyi misiniz?" Rose başını ovusturarak doğruldu.
" Eh işte Fred." Fred, etrafa dağılan kağıtları toplamaya başladı.
" Fred, o kağıtlarda neler var? " "
"Gerçekten de bilmek istediğinizden emin misiniz? " Başlarını salladilar.
" O zaman saat gece 11' de ihtiyaç odasında. " dedi ve hızla uzaklaştı.
" Gidecek miyiz? "
" Zorundayız."
Gryfindorlularin hepsi yataklarına çekilmişti. Önce Fred ayağa kalktı. Salonun kapısının önünde beklemeye başladı.
" Fred? "
" Rose? " Rose saklandığı köşeden yavaşça çıktı. Fred ile birlikte kapinin önünde oturup beklemeye başladılar.
" Fred?"
" Villa ve Albus?" Villa ve Albus da saklandiklari köşeden çıktı. Albus çapulcu haritasını etkinlestirdi ve portreyi itip dışarı çıktılar.
İhtiyaç odasının kapısına geldiklerinde Fred, üç defa döndü. Kapı açıldı ve içeri girdiler. Odanın içinde, masanın üstünde bir soyağacı vardı. Masanın etrafına dört koltuk yerleştirilmişti. İçeri geçtiler ve masanın çevresine oturdular.
" Annem ben doğduktan kısa bir süre sonra öldü. Bende anneannemin yanında yaşamaya başladım. O bir muggle doğumlu buyucuydu. Noel tatilindeyken, bir zehir içmiş, veya icirilmis. Anneannem öldü. " Ortalığı sessizlik kapladı. Fred, beş tane fotoğrafı masanın üzerine koydu. Lik fotoğrafta biri yaşlı, biri genç iki kadın duruyordu. Genç olanın kucağında küçük bir bebek vardı. Diğerinde yaşlı büyücü, büyü yaparken görülüyordu. Üçüncüsünde, küçük bir çocugun güçlerini kontrol etmesine yardımcı oluyordu. Dorduncusunde, genç bir adamla kavga ediyordu. Sonuncusunda Saint Mungodaydi.
" Sağ kalab tek akrabam babam ve beni onun yanına gondericekler."
" Ne iyi, babanın yanında yaşayacaksın."
" İyi mi?"
" Neden iyi olmasın? "
" Benim babam ölüm yiyen ve anneannem onu bakanlığa bildirecegini söyledikten sonra, ertesi gün öldürüldü. "
"Sen şimdi bu adamla mı Yaşayacaksın!"
" Evet. Buna çözüm bulmak için günlerdir düşünüyorum."
" Babama mektup yazalım."
" Senin için uygunsa Albus..."
" Tabikide." Masanın üzerinde parsomen ve kalem belirdi.
Albus ve Fred sabahın köründe kalktı. Hemen baykuşhaneye gittiler. Fred' in baykusuna mektubu bağladılar. Baykuş, hızla ucarak uzaklaştı.
Harry ve Ginny, henüz yeni kalkmislardi. Mutfağa geldiklerinde, bir baykuş gördüler. Harry pencereyi açtı. Baykusun taşıdığı mektubu aldı ve okumaya başladi.
Baba,
Sana mektubumun devamını arkadaşım Fred yazacak. Lütfen onun sorununa bir çözüm bul.
Harry Potter' a,
Ben Fred. Baykuş da benim. Dikkat edin, içinde bazı fotoğraflar var. Babamın fotoğrafları. Benim babam bir ölümyiyen. Anneannem bunu ogrendikten sonra size bildirecekti. Eğer babam onu oldurmeseydi, gerçekten yapacaktı. Hatta mektubu masasının üstünde kaldı. Fotoğraflarda babam var. Sonuncu fotoğrafta anneannemin içtiği bardağa bir şeyler karistiriyor. Bu, anneannemin içtiği son şey oldu. Hemen sonra öldü. Benim yaşayan tek akrabam babam. Beni onun yanına gondericekler. Lütfen bir şeyler yapın, onun yanına gitmek İstemiyorum!
Saygilarimla
Fred Punil & Albus Severus Potter
" Kimden canım? "
" Albus ve Fred den. "
" Ne diyorlar? "
"Ölüm yiyen ihbar ediyorlar" dedi Harry gülerek.
" Ne! Hangisini? Nerden tanıyorlar? Nerde görmüşler? Ne zaman görmüşler? "
" Fred' in babası. "
" Albus' un arkadaşı olan değil mi? "
" Evet hayatım."
Harry bakanlığa vardığında mektupta anlatılanları hemen incelemeye başladı. Gerçekten de bütün anlatılanlar doğruydu. Harry hemen arama kararı çıkardı. Seherbazlar, Wader Punil' in evinin önüne cisimlendiler. Kapıyı kırarak açtılar. Wader Punil, evinde seherbazlari görünce bir anlık şok geçirdi. Kolunu sıvamisti yani karanlık işaret belli oluyordu. Asasini aldı ve lanet savurdu.
" Curcio! " lanet, bir seherbazi bulmuştu. Wader hemen cisimlendi. Seherbazlar onun ölüm yiyen olduğunu nerden biliyordu? Acaba bir başkası da mı biliyordu? Wader cisimlenirken bu soruların cevaplarını aradığı için serptirdi ve yere yığıldı. Gözlerini açtığında kimin onu ihbar ettiğini bulmuştu. Fred bunun cezasını çekecekti.
Bakanlık, onun fotoğraflarını gazetelerde basılması için emir verdi. Harry ve Ron, Fred' e ne olacağını konuşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARRY POTTER VE YENİLER İHTİYAÇ ODASINDA
FanfictionAlbus Severus Potter, James Sirius Potter, Lily Luna Potter, Hugo Weasley, Rose Weasley, Scorpious Malfoy, Teddy Remus Lupin... Onlar savaş sonrası nesildi. Yeni umutlar yeni nesille doğmuştu. Yeni mutlulukları da beraberlerinde getirdiler. Ancak...