Albus Severus Potter, James Sirius Potter, Lily Luna Potter, Hugo Weasley, Rose Weasley, Scorpious Malfoy, Teddy Remus Lupin...
Onlar savaş sonrası nesildi. Yeni umutlar yeni nesille doğmuştu. Yeni mutlulukları da beraberlerinde getirdiler.
Ancak...
Rose herkesin uyuduğundan emin olunca yavaşça yatağından kalktı. Yastığının altına sıkıştırdığı asasını aldı. Bir an yakmayı düşündüyse de yakmadı. Kızların uyanma riskini göze alamazdı. Bu yüzden körleme yürümeye başladı. Yatakhanede perdeler bile kapalı olduğundan ortalık zifiri karanlıktı.
Ayağını sertçe masaya çarptığında içinden Merlin' e yalvardı. Astara' nın uykusu çok hafifti.
" Hey kim var orda? " Rose sessizce durdu. Karanlık ona avantaj sağlamıştı. Ilk defa.
Astara zifiri karanlıktan bir şey göremiyordu. Sessizlik devam edince, geri yattı.
" Artık gaipten sesler duymaya başladım, hadi hayırlısı." Rose birkaç dakika kıpırdamadan durdu.
İşini sağlama alması gerekiyordu. Yere çöktü ve emekleyerek gitmeye karar verdi. Bir süre emekleyerek yürüdü. Eli boşluğa geldiğinde, işin en zor kısmına, merdivenlere gelmişti. Merdivenleri inmesi tam altı dakika sürmüştü ki, bu da onu çıldırtmıştı. Ama Engelleme Ekibi' ne de zaman kazandırmıştı.
" Herkes Pelerinin altına! " Albus pelerini olabildiğince kaldırdı ve üç kişi rahatça altına girdiler. Artık Rose' un peşine takılacaklardı.
-----------------------
" Fred o ayağına dikkat et! "
" Örtüyü çekiştirmeyi bırakın! " Albus en sonunda isyan etmişti.
" Eğer biraz daha böyle devam ederseniz, Rose'u engelleme operasyonu, Mcgonagall'dan nasıl kaçarız operasyonuna dönüşecek. " Rose bir anda arkasını dönünce nefeslerini tuttular.
"Daha yatakhaneden çıkamadık ama her seferinde ödümüz kopuyor, nasıl engelleyeceğiz?"
"Şu yatakhaneden bir çıkalım, Rose' un önüne geçip yolunu keseriz."
"Azıcık bir çenenizi kapayın!" Hepsi sustu ve Rose' a yaklaştılar.
Rose, portrenin kolundan tutup çok azıcık yana açtı. Sadece kendisinin geçebileceği kadar açmıştı kapıyı. Ardından da kapıyı kapatmıştı. Bizimkiler geçemeden...
"Şimdi ne yapacağız çok zeki James?" James asasıyla küçük bir ışık yaktı.
"Burada kalacağız."
"Bari şu pelerini çıkaralım." Albus pelerini üzerlerinden attı ve katlayıp koltuğun üstüne bıraktı.
"Oturalım, Rose biraz uzaklaşınca çıkarız." James haritayı açıp baktı.
"Yemin ederim iyi bir niyetim yok." Haritanın üzerinde yazılar görünmeye başladı. Rose' u hemen buldular. Fazla uzaklaşmamıştı ancak görüş açısından çıkmıştı. Fred ayağa fırladı.
"Hadi, ona yetişebiliriz." James kararlılıkla başını salladı.
"Hayır, yetişsek bile önüne geçip engelleyemeyebiliriz. Ama bir başkası bunu yapacak." James haritayı masanın üstüne açtı ve olacakları izlemeye başladılar.
Rose, kararlılıkla yürüyordu. Emindi, amacına ulaşacaktı. Zindanlara yaklaşmıştı ama hayal kurmaya da başlamıştı. Ki bu da onun dikkatini dağıtıyordu.
" Kafanı topla Rose!" Her an birine yakalanacakmış gibi hissediyordu. İlk defa tek başına böyle bir tehlikeye atılmıştı. Onu Scorpius' undan ayıran son köşeyi de döndüğünde korktuğu başına gelmişti.
" Senin burada ne işin var Rose Weasley?" Rose kızararak karşısındaki iki kişiye baktı.
" İşte şimdi hapı yuttum. "
Kısa bir bölüm oldu ama umarım beğenirsiniz. Sizce Villa kime yakalandı?
Burada da küçük bir reklamımız var!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kendi yazdığım " Senin İçin Ölürüm " Jily Oneshot' umu da okuyabilirsiniz!
