HARRY POTTER VE YENİLER İHTİYAÇ ODASINDA

ORMANDAKİ GECE

#HeForShe

Feminizm tanımı kadınların ve erkeklerin aynı sosyal, siyasal ve ekonomik haklara sahip olmasını amaçlayan düşünce sistemi iken çoğu insanın bilmeden buna erkek düşmanlığı olarak yaklaşması... Bunu değiştirmeliyiz. 

Korkma, susma, konuş! 

Bunu değiştirebiliriz, hep beraber bunu başarabiliriz. 

İthaf: 

James hızla çantasını omzundan indirdi ve sert toprağa bıraktı. Havadaki oksijen oranı normalden biraz daha azdı, bunu fark etmişti. Demek ki, yüksekteydiler, muhtemelen bir dağda. Çantasındaki pratik çadırı çıkardı. Onlarca kez katlanmasına rağmen çadır, bu haliyle bile büyüktü. Çadırı yere bıraktı ve ona bakan çocuklara baktı. Yüzündeki tatlı ve masum gülümsemeyle konuştu.

" Im... Çadır kurmasını bileniniz var mı? " Albus küçük çaplı bir kahkaha atarak James' in kıpkırmızı olmasına yol açtı. Kahkahalarının arasında güçlükle konuştu.  

" Yuh James! Ömrüm boyunca bununla dalga geçeceğim. " 

" Çok biliyorsan sen kur Al! " İşte kardeş kavgası şimdi başlıyordu. 

" Kurarım, var mı kurarım! " 

" Kur da görelim. "

" Kurarım tabiki de. "

" Bence şimdiden kendimize kalacak başka bir yer aramaya başlamamız lazım. "  

Albus gözlerini kısarak kardeşine baktı. 

Kendine çok güveniyordu James bazen ve kardeşini beceriksiz olarak görüyordu. 

Sinirle ayağa kalktı ve ayaklarını yere vura vura çadırın yanına gitti. Yırtacasına açtı çadırı bir arada tutan ipi.

En fazla ne kadar zor olabilirdi ki? 

Alt tarafı bir çadırdı. 

Tek sorunu nasıl kuracağını bilmiyordu.

Google Amca'ya sormak en iyisi, diye düşünerek cebinden küçük telefonunu çıkardı. Ve telefonun üzerindeki o sinir bozucu işareti gördü.

İnternet çekmiyordu! 

Artık ne kadar terk edilmiş bir yere gelmişlerse... 

Sinirle telefonu kapattı ve cebine koydu. 

İş başa düşmüştü. 

Katlanmış çadırı açtı. 

Araya konmuş, oldukça eski ve yıpranmış kullanım kılavuzunu görünce Merlin' e şükretti içinden. 

Cidden, şans onun yanındaydı. 

Kahverengi saçlarını eliyle arkaya yatırdı ve oldukça kez katlanmış kağıdı açıp yere yaydı. 

Kağıdın üzerindeki uzun ve küçük yazıları görünce aslında düşündüğü kadar kolay olmayacağını fark etti. Karmakarışık resimler, upuzun yazılar...

Bir yerden başlamak gerek mantığıyla, küçük bir çubuğu aldı ve resimdekiyle karşılaştırdı. Uyuyor gibiydi. 

Uymalıydı.

UYMAK ZORUNDAYDI. 

------------------

Lily, köşeye çekilmiş çantasını karıştıran Hugo' ya baktı. Oldukça büyük bir sıkıntıyla ofladı. 

" Hugo? " Hugo başını kaldırdı ve gülümseyerek Lily' ye baktı. 

" Yemek çantasını unuttum desem ne yaparsın Lily? " Kızıl kız büyük bir sakinlikle konuştu.