HARRY POTTER VE YENİLER İHTİYAÇ ODASINDA

CEZA

Villa, James' in koluna girdi. Üst sınıflardan öğrendiği bir büyü ile yüzündeki yaraları ve morlukları saklamayı başarmıştı. Yine de beyaz saçları hafifçe kirlenmişti.
Kahvaltı için salona girerken bir anda bütün bakışlar onlara döndü. Villa tutuklanırken Leydi' ye destek çıkan Chang mosmor olmuştu. Villa sakince yerine oturdu. Tam da Chang' in onu görebileceği açıya...

Chang kendini yiyip bitiriyordu. Hem Villa Azkaban'  dan çıkmış hem de Rose ve Scorpius yakınlaşmaya başlamışlardı. Astara' ya yanaşıp her şeyi altüst etmeyi düşünmüştü ama Albus, hemen uyanıp onu engellemişti. Elinden geldiğince Astara' yı ondan uzak tutuyordu. Hugo yolunu denememişti bir tek. Ama aptal değildi, o çocuğun Lily' den başkasını görmeyeceğini biliyordu.

Sinirle Slytherin masasından fırladı. Eline gelen birkaç tabağı yere fırlattı. Mızmız Myrtle' ın tuvaletine koşarak girdi.

" Sen de kimsin? "

" Seni ilgilendirmez küçük hayalet. "

" SENİ..." Myrtle avazı çıktığı kadar bağırarak ağlıyordu. Eline geçen küçük kavanozu Chang' e fırlattı.

" Git burdan Mızmız. "

" Sen git çok istiyorsan! Mcgonagall! Sir Nick! Herhangi biriniz! " Chang kulaklarını kapatarak arka taraftaki kapaklı dolaplara yöneldi. Uzun zamandır orada duran ince defteri aldı ve Myrtle' a göstermeden cebine koydu.

----------------------

Rose, Ravenclaw' lı kıza kötü bir bakış attı. Biçim Değiştirme dersinde öne çıkmak için elinden geleni yapmıştı. Sinirle kitaplarını ve ders notlarını küçük çantasına tıktı. Çantası epey ağırdı. Annesi hep onu tek omzuna takmaması konusunda uyarıyordu. Annesinin sözünü dinlemeyip tek omzuna taktı çantasını. Biçim Değiştirme dersinden en son çıkan o olmuştu. Kocaman sınıfa baktı. Bomboş...

" Rose! " Rose hızla başını çevirdi. Scorpius gelmişti.

Sarı saçlarına, pencereden süzen ışık vuruyordu. Grimsi gözleri, Rose' a kilitlenmişti.

" Cezamız var Rose. " Rose hep bunu hayal ediyordu. Scorpius onu almaya gelir ve koluna girer. Koridorda birlikte yürürler.

Hayal kurmak her zaman güzeldir.  Ancak asıl güzel olanı gerçek olmalarıdır. Rose' un hayali gerçek oluyordu.

" Buraya teşrif etmeyi düşünüyor musunuz Matmazel yoksa davetiye mi bekliyorsunuz? " Rose eteklerinden tutuyormuş gibi yaparak eğilerek selam verdi.

" Elbette Mösyö. "  Scorpius kolunu uzattı ve Rose da onun koluna girdi.

--------------------------------

Rose, tepelerinde cellat gibi bekleyen Flich' e baktı. On dakikadır tepelerinde bekliyordu ve beklemeye devam edecek gibi görünüyordu. İçinden Merlin' e yalvarmaya başladı.

" Yüce Merlin, şu tepemizde cellat gibi duran Pıtırkurt kılıklıdan koru bizi! " Flich, cebinde öten telsizle yerinden sıçradı ve koşarak odadan çıktı.

Evet, muggle teknolojisinden her yerde yararlanılmaya başlanmıştı. Hogwarts' ta bile! Rose, temizlediği bezi kazanın içine fırlattı ve belini tutarak doğruldu.

" Yorulmadın mı Scorp? "

" Hayır. "

" Konuş sana! "

" Ne hakkında konuşalım Rose? "

" Birinden hoşlanıyor musun? "

" Evet. "

" Peki o kişiyi tanıyor muyum? " Rose' un içinde bir alevlenme olmuştu.

" Evet. "

" Ne kadar yakından? "

" Rose! "

" Ama okuldaki pek çok kişiyi tanıyorum. "

" Bu güne kadar kimden hoşlandığımı hiç kimseye söylemedim, sana mı söyleyeceğim? "

" Belki. "

" Senin ayrıcalığın ne? " Rose sustu. Zaten diyecek bir şey kalmamıştı.

Bu bölüm çok gecikti biliyorum ama bundan sonra bu kadar gecikmeyecek. Maalesef söz veremiyorum.