Gözlerinizi açtığınızda yıkılmış bir evde uyanacaksınız. Tek çıkış yolunuz yerin altı olacak. Kendinizi bulduğunuz çıkış noktası her bir yanı kameralarla çevrili, her yeri izlenen bir plato. Tek amacınız ise alandaki ipuçlarını takip edip evinizi bu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
13.Bölüm : Yeşil ve Mavi.
Dakikalardır kapının başında etrafımıza bakınıyor, şifreyi çözmemize yardım edebilecek bir ipucu için öylece bakınıp duruyorduk.
"Tekrar okuyorum." dedi Nisan.
"Yerin metrelerce altına hoş geldiniz Enkaz Altındakiler'in sevgili yarışmacıları... Karşınızda ilk oyununuz. Kapının şifresini çözmeden bu evden çıkamazsınız. İlerlemek için ise bu evden çıkmak zorundasınız. Bol şans. İpucu : "Her şeyin mavi olduğu bir dünyada, maviye yeşil eklenirse ne olur?"
"En basit yolla ilerleyelim..." dedi Pelda, "Bize mavi ve yeşil bir şeyler lazım. Belki sayılar oralarda yazıyordur."
"O zaman dağılıp arayalım?" dedim.
"Şu vazo mavi." diyerek hızlandı Eren, yemek masasına doğru ilerledi.
"Şu tablo da yeşil." Bulut da duvardaki tablolardan birine yönelirken biz geri kalanlar boş boş etrafımıza bakıyorduk.
"Ambalajlı ürünlere bakalım." dedi Alpin, "Mutfak dolabındaki ürünleri inceleyelim..."
"Ben de ilaç dolabına bakayım." diye mırıldandım ve mutfağa doğru yöneldim.
Diğerleri de peşimizden mutfağa geldiğinde herkes evin bir yerlerinde mavi ve yeşil bir şeyler arıyordu.
"Makarnanın paketi yeşil." dedi Alpin dolaptan bir paket makarna çıkarırken, "Son kullanma tarihi işimize yarar mı ki?"
Bir süre ona baktıktan sonra omuz silktim.
"Bilmem, masaya koy istersen, en son deneriz."
"Ya da gel deneyelim." diye seslendi Nisan, "Siz bulduklarınızı buraya getirin ben ekrana yazayım."
Pelda ve Batıhan buzdolabını incelerken Uraz yanıma gelip ilaç çekmecesine doğru eğildi. Çekmecedeki şuruplara, pastillere ve ilaç kutularına bakıyor, yara bantlarını elden geçiriyorduk.
"Hepsi mi beyaz olur..." dedim, "Şurada renkli çizgileri var ama bunlar işimize yaramaz gibi, değil mi?"
"Yaramaz..." diye mırıldandı Uraz.
"Makarna paketindeki son kullanma tarihini birkaç farklı şekilde denedik, olmuyor." diye seslendi Nisan.
"Zaten bize iki renk lazım." diye yanıtladım, "Mavi ve yeşil."
"Neden olmasın?" dedim, "Topraklarına bir şeyler saklamış olabilirler mi?"
Biz Uraz ile birlikte pencerenin önündeki uzun çiçeklikte duran yapay bitkilere yaklaşırken Pelda yanımızdan elindeki mavi peynir kabı ile geçti. Yanından geçtiğimiz Eren ve Bulut ise duvardaki tabloyu indirmiş, arkasında kalan duvarı inceliyorlardı.
