2.Kitap - 29.Bölüm : Enkaz Altındakiler Buradaydı!

35K 2.7K 2.5K
                                    

Merhaba canımın içleriii, nasılsınız? :')

Bölüme geçmeden önce bölüm müziğini açmayı unutmayın, oy vermeyi ve yorum yapmayı da unutmazsanız sevinirim. İyi okumalar dilerim.^^

Bölüm Müziği : Nerdesin - Lotusx. 

29

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

29.Bölüm : Enkaz Altındakiler Buradaydı!

(Yazarın Anlatımıyla)

Araz sabahın erken saatlerinde uyanmış, Beste'nin işe gitmek için uyanma saatinden bir saat önce kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Çayın suyunu koymuş, güzel bir omlet ve birer tost yapıp birkaç da marmelat çeşidi ile donattığı kahvaltı masasına tabak, çatal, bıçak takımlarını yerleştirirken içeriden gelen seslere uyanan Beste kendisini uyku mahmuru gözlerle salonda bulmuştu.

"Araz..." dedi Beste şaşkın ve uykulu gözlerle, saçları darmadağınıktı, üzerinde ise Araz'ın uzun ve geniş tişörtü vardı.

"Günaydın," dedi Araz sevgilisini o halde görünce gülümseyerek, "Neden uyandın, ben uyandıracaktım seni?" Sonra Beste'nin yakınına gelip onu belinden sardı ve ekledi,

"Müstakbel eşim..."

Beste keyifle güldü ve Araz'ın yanağına bir öpücük kondurdu.

"Bana kahvaltı mı hazırladın?" dedi, "İnanamıyorum sana. Gidip hastanede bir şetler atıştırırdım ben. Dur, dur hemen elimi yüzümü yıkayıp geliyorum."

"Hadi git gel, çayları koyuyorum ben de..."

Beste banyoya koştururken Araz da çay fincanlarını aldı. Zaten olsa olsa iki saat kadar uyumuşlardı, neredeyse sabaha kadar Enkaz Altındakiler'i izlemişlerdi ve televizyon hala açıktı. Araz çayları koyarken diğerlerine kahvaltı hazırlayan Kumru ve Uraz'a baktı.

"Ulan eşek sıpası, biz istesek hazırlamazsın..." diye söylenirken gözleri elindeki çaydanlığa takıldı, "Ben de sana hazırlamam gerçi."

Çaydanlığı ocağa geri bıraktığı an çalan telefonunun sesini duyunca mutfak tezgahına döndü. Kaşlarını çattı, bu saatte kim arıyordu ki? Arayanın kim olduğunu görünce daha da şaşırdı.

"Kim?" dedi mutfağa dönen Beste, "Bu saatte..."

"Kumru'nun babası." diye mırıldandı Araz, telefonu merakla açtı ve gülerek konuşmaya başladı, "Alo, günaydın abi. Sen beni bu saatte aramazdın ama hayır olsun..."

Beste masaya oturmuş Araz'ı beklerken Araz da kulağında telefonuyla masaya geçti. Beste merakla Araz'ı izliyordu, Kumru'nun babası Araz'ı bu saatte ne için arıyor olabilirdi ki?

"Ciddi misin?" dedi Araz nutku tutulmuş bir halde. Beste kaşlarını çatıp ona baktı.

"Ne olmuş?" diye fısıldadı. Araz'ın beti benzi atmış, donakalmıştı. Ne karşısındakine cevap verebiliyor, ne Beste'nin sorusunu yanıtlayabiliyordu.

Enkaz AltındakilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin