2.Kitap : 18. ve 19.Bölümler

36.4K 2.8K 2.3K
                                    

Selam canımın içleriii, nasılsınııız? 

Bölüme geçmeden önce oy vermeyi unutmayın lütfen,
yorum yapmayı da unutmazsanız sevinirim. :')

İyi okumalar diliyorum, bölüm sonunda görüşmek üzere. ^^


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


18.Bölüm : Kilitli Kapılar.

Saatten habersizdim, geçen dakikalardan, akan saniyelerden habersizdim... Yatağımda uzanmış Batıhan'ın söylediklerini düşünüp duruyordum.

"Nasıl bu kadar hızlı oldu ben de anlamadım. Ama... Öpüştüklerini gördüm. Onların... Uraz ve Pelda'nın..."

Sağa döndüm, yorganıma sarıldım. Gözlerim penceremin gördüğü sahte gökyüzünde dolanırken gözyaşlarım gerçekti. Kollarım üzerimdeki yorganı sıkıca sardı, o hissin nasıl olduğunu bilirsiniz, yorgana sıkıca sarılmanın...

Uraz'dan ayrılan bendim, çünkü onu mutsuz ettiğime ve her zaman mutsuz edeceğime inanmıştım. Yine de buna hazır değildim. Üstelik bunun bu kadar çabuk olması beni asıl şah mat eden şeydi.

Hayat beni şah etmişti.

Hayat beni mat etmişti.

Öylece dönüp durdum. Düşünmeye, anlamaya çalıştım. Daha kaç gün olmuştu ki şunun şurasında? Belki de ben ondan ayrılmadan önce bile Pelda aklının bir köşesinde bir yer edinmişti, kim bilir?

Öyle çok ağlamıştım, öyle çok halsiz düşmüştüm ki yataktan kalkacak enerjim kalmamıştı. Üstelik migren ağrım başımın her yanını sarmıştı. Uyumaktan başka çarem yoktu. Buradan bir an önce çıkmak istiyordum, gerekirse yemeden, içmeden, uyumadan yürümek ve çıkışa ulaşmak istiyordum. Hayatımın gerçeklerinden koşa koşa kaçmak istiyordum.

Akacak başka gözyaşım kalmamıştı, ağrıdan sancıyan başımın huzursuzluğuyla gözlerimi kapattım. Sanki uyumadım, sızdım oracıkta.

Gözyaşlarıyla daldığım uykum beni karanlık bir kabusa götürdüğünde bir hastane yatağında, komadan yeni uyanmış gözlerle etrafımdaki karmaşaya bakıyordum. Hastane yatağı yıkılmış bir platonun ortasındaydı, annem kucağında bir bebekle mutsuz bir yüz ifadesiyle beni izlerken Uraz tanımadığım birileriyle sohbet ediyor, gülümsüyordu. Konuşmak istedim, burada ne işim olduğunu sormak istedim ama konuşamadım, sesim çıkmadı. Sonra ellerimde hissettiğim bir sızıyla kollarımı beyaz hastane örtüsünün altından çıkardım, ellerimi kaldırıp kendime doğru tuttum. Kömüre bulanmış avuç içlerime baktım ve bir anda konuşmaya başladım.

Enkaz AltındakilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin