2.Bölüm : 533'ün Hikayesi.

340K 19.9K 57.5K
                                    

Selamlar sevgili sevgililerim <3 

Yukarıdaki müziği açmayı unutmayın :)

Bu sefer bölüme Uraz'ın hikayesiyle başlıyoruz, iyi okumalar dilerim. 


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


2.Bölüm : 533'ün Hikayesi.

(05.09.2001)


Bir Eylül günüydü. Bir yaşındaki Uraz, kendisinden on beş büyük abisi Araz, annesi Seldan ve babası Tayfun ile hayatının ilk tatilinden dönmekteydi. Koltuğunda uyuklarken arabanın radyosundan gelen müzik sesleri eşliğinde uyanık kalması imkansızdı. Küçük Uraz uyuklarken yanında oturan abisi elinde tuttuğu çizgi romanını okuyordu.

"Araz, hadi sen de uyu oğluşum. Bak Uraz'un gözleri kaymaya başladı bile."

"Bu bölüm bittiğinde uyuyacağım anne."

Araz'ın okuduğu çizgi roman bölümünün bitmesine dört sayfa kalmıştı. Heyecanla bölümün nasıl sonlanacağını okurken gözleri hayranlıkla çizgi roman sayfalarının üzerinde geziniyor, çizimleri inceliyordu. Karakterlerden biri diğerine ismiyle hitap etmek yerine "Gün batımı aşığı." diyordu. Bu o karakterin lakabıydı...

"Gün batımı aşığı..." diye fısıldadı Araz, kendi kendine bu kelime kalıbını tekrar etmek ve kulağa nasıl geldiğini duymak istemişti.

Uraz uyanır gibi oldu o sırada. Araz elini küçük kardeşinin elinin üzerine koydu.

"Tamam, sustum." dedi, "Uyu hadi."

Uraz tekrar uykuya daldığında Araz'ın eli hala kardeşinin elinin üzerindeydi. Araz okuduğu çizgi romanı kapatıp arabanın kapısındaki göze koydu. Derin bir nefes alıp gözlerini kapattı. Uykuya dalmasına sadece birkaç saniye kala hissettiği sarsıntıyla gözlerini açtı. Ne olduğuna anlam vermeye çalışacak kadar zamanı olmadığını biliyordu, iç güdüsel bir dürtüyle küçük kardeşi Uraz'ın üzerine yattı, adeta kardeşinin üzerinde bir kalkan oldu. Anne ve babasının bağırışları, kardeşinin ağlama sesleri eşliğinde gördüğü tek şey dumanlardı.

"Dumanlar..." dedi kendi kendine. Sonra daha güçlü bir çarpma hissiyle bilincini kaybetti. Gözlerini açtığında karşısında gördüğü yüz görmeyi beklediği yüzlerden biri değildi.

"Anneanne?" dedi şaşkınlıkla, "Neredeyim? Annem nerede? Babam nerede? Uraz nerede!" Araz yattığı hastane odasından korkuyla kalkmaya çalışırken anneannesi ona acı içinde sarıldı.

"Sakin ol yavrum." dedi, "Uraz hayatta. O iyi." Başka hiçbir şey söyleyemedi. Tek tesellisi buydu.

"Annem... Babam?" Araz şok içinde bir cevap beklerken hastane odasının kapısı açıldı. Bir hemşire kucağında Uraz'la içeri girdi.

Enkaz AltındakilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin