20. bölüm

5.5K 391 109
                                    

MUZO'NUN AÇISINDAN

Emmi ile uyanmak, her sabah uyuyan yüzünü izlemek bir mucize gibi geliyordu bana. Bir türlü gerçek olduğuna tam olarak inanamıyor, sanki ateşler içinde yanarken görülen mutluluk veren bir rüya olduğunu düşünüyordum.

Sanki bir gün uyanıp, eski ve yıkık evde gözlerimi açacaktım. Açlık ve kimsesiz kaldığım hayatıma oradan devam edecekmişim gibi geliyordu.

"Gülüm..." Emmi yine beni koynuna çekerken fısıldamıştı, uykusunda bile 'gülüm' diyerek koynuna çekip iyice sarıyordu vücudumu.

Göğsüne dayadığım başımla derin bir nefes alıp erkeksi kokusunu içime çekerken, bacağımı sevdiği gibi bacaklarının arasına soktum. Mırıltı gibi bir ses çıkarttığında gülümsedim, bu adama olan sevgimin bir sonu yoktu.

"Tayfun... Tayfun'um..." gözleri aralanıp hafifçe gülümserken beni iyice kendine çekip derin bir nefes aldı.

"Söyle, Tayfun'un canı..." kalbim her seferinde olduğu gibi erirken başımı kaldırıp aralanan gözlerine baktım.

"Oktay abiler uyanır birazdan, kalkalım mı artık?" Gülüp dudaklarımı öptü.

"Gülüm, onlar öğlene ancak kalkarlar. İkisi de Leyla oldular dün içmekten, ellemeyek uyusunlar." Başımı salladım sadece, geçen aydan beri yalnız kalamamıştık.

Tayfun'un oğlu okula gidecek yaşa gelmişti, ateşli bir hastalığa yakalanmış ve iki hafta hasta yatmıştı. Tayfun onunla kalmış, hastanede sabahlamıştı.

Ben de hastanenin otoparkında yatmış, onun olabileceğim kadar yakınında kalmıştım. Oğlu ne isterse alıp götürmüştüm odasına.

"Özledim seni." Kıvrılan dudaklarıyla üstüme çıktı, gözleri muzip pırıltılarla parlıyordu.

"Tayfun'un canı...sen ne istersen emir, ne söylersen kabul." Gülüp elimi çamaşırına attım, dudağını yalayıp ısırdı. İlk başlarda sadece tenimi istiyor sanmıştım ama kalbimi daha çok istediğini anladım.

İkimiz de soyununca karın kaslarıma uzun uzun baktı, eğilip bıyıklarıyla gıdıklayarak öperken nefesim hızlanmaya başlamıştı bile.

"Mis kokulu gülüm benim, güzel oğlanım." Boynuma doğru öperek çıkan adamın dudaklarına kapandım, ağırlığını sevdiğim gibi üstüme vererek beni öperken elleri de vücudumda geziniyordu.

"Dön sırtını da seveyim..." ardından gelecek olan şeyin farkında arkamı dönüp kalçamı havaya diktim.

Sırtımın her milimine konan öpücükler kanımı kaynatırken nefesim de gittikçe hızlanıyordu. Belimi art arda öpücüklere boğan adamın karnımı okşayan elini tutup sıktım.

"Abiler duyar, yapma." Gülüp devam etti.

Kalçalarıma konan sert öpücükler içimi titretirken aynı anda beklentiye sokuyordu beni. Deliğime dokunan ıslak dudaklarla kesik bir nefes çektim içime, arada bir bunu yapsa da her seferinde zevkten gözüm kararıyordu.

Deliğimi ıslatıp zorlayan diliyle yüksek sesle inledim, elimi ağzıma kapatmak istesem de onun için kalçalarımı tutuyor ve kafamı yastığa gömmekle yetiniyordum. Kalçamda patlayan tokatla başımı yana çevirip yüksek sesle inledim, benim sesimi duymazsa sertleşiyordu.

Tayfun, onunlayken özgür olmamı istiyordu. Sesimi duyarlar korkusu olmadan özgürce inlemeye başladım, dudakları ve dili iyice çıldırtıcı bir hal almıştı. Gözlerimin önünde minik yıldızlar parlamaya başlarken geri çekilip içime girdi.

Ani doluluk yüzünden boğuk bir ses çıkarttığımda kendini sertçe içime çarptı. Yatak başlığına sıkıca tutundum, gövdemi hafifçe kaldırıp boynumu öpmesi için açtım.

"Gülüm, bitiyürüm sana." Tayfun hızla boynuma gömülüp yeni izler bırakırken kendini hızla içime itiyordu.

"Tayfun..." omzumla boynumun arasını ısırıp emdi ve sertçe öptü. Hareketleri iyice hızlanıp sertleşirken büyük bir inlemeyle sona ulaştım.

"Tayfun'un gül kokulu oğlanı, yavrum.." iyice sertleşip içime boşalırken bile boynumu emiyordu.

Titreyen vücudumu kollarına alıp sımsıkı sardı ve kendine yapıştırdı. İkimizde nefes nefeseydik, ter içinde ama mutlulukla gülümsüyorduk.

"Tayfun'un güzel oğlanı, gönlünün baharı, gül kokulusu..." kokumu içine çekip öperken bile iltifatlar ediyordu, her seferimizden sonra bunu yapması beni mest ediyordu.

Kollarında can versem bile sesimin çıkmayacağını düşünürken, bu ihtimale ne kadar yaklaşacağımı tahmin bile edememiştim.

Adana Kekosu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin