İyi okumalar.
Oy ve yorum yapmayı unutmayın
🤎🤎
Saatlerdir camdan dışarı bakmayı geçtim evden bile çıkamıyordum. Saçlarımı görmüştü resmen.
Her ne kadar abi desemde haram olan biriydi. Resmen günaha girdim.
Allah'ım sen affet.
"Artık evden çıkmayı düşünüyor musun?" Duyduğum ses ile göz devirdim.
"Sevgi başını kapatana kadar zaten gördüm seni küçükken. Şimdi bir yanlışlık oldu sakin ol." Açıklaması gerçek miydi?
"Ne olursa olsun. Senin burada ne işin var." Dedim sesimi sertçe vurgulayarak.
"Abin rica etti." Dedi kısık çıkan sesi ile. Umursamadan arkamı döndüm kapıdan.
"Bak biliyorum adın ve adımın yanyana gelmiş olması seni bana karşı duvarlar örmeye zorladı ama Sevgi bizim çocukluğumuz bir geçti yanlışlıkla görmüşüm zaten neden bir sorun olsun." Sözlerine karşı sessiz kaldım.
Başımı örtüp kapıyı açtım. Gözlerine baktım. Bakışlarımı kaçırmaz iken o kaçırıp başını çevirdi.
"Gitsene neden buradasın," bana baktı üzülerek. "Sevgi ne oldu evde?" Sorduğu soru ile annemin sözleri yankılandı kulaklarımda.
Beni bir yük olarak görüyordu ailem.
"Seni ilgilendirmez." Bana baktı direk. "Beni ilgilendirmez öyle mi?" Başımla onayladım onu.
Arkasını döndü ve çardağa ilerledi. Oturması ile kısa bir şok yaşadım.
Cızlavetlerimi ayağıma geçirip yanına ilerledim. "Bu soğukta burada durmayacaksın umarım." Dedim lakin beni duymuyor gibi cevapsız bırakmıştı.
"Asaf abi." Hareketli olan ayağı durdu bir şeyler mırıldandı. "Kime diyorum ya." Bana baktı direk.
"Git yat uyu Sevgi. Sabah erkenden askeriyeye gidicem merak etme." Göz devirdim.
Bir izin günü vardı onuda ben mahvetmiştim. "Git abi, bu soğukta asker adamsın hasta olma." Ayağa kalkıp karşıma geçti.
"Sevgi sen ne zamandır buraya gelip gidiyorsun." Dedi etrafa kısa bir göz gezdirip
"Ne alaka şimdi." Kaşlarını çattı. "Soruma cevap bu değil." Ofladım. "Dört senedir var burası." Dedim.
"İlk defa gece kalacaksın burada, korkarsın. Ben beklerim sen git uyu." Dedi nasıl?
Ben burayı kimse bilmiyor derken. "Nerden bilebilirsin. Abim benimi takip ettiriyor." Dedim sinirlenerek.
"Hayır, benim yolum düştü zamanında. Bir gün çardakda otururken sen geldin öyle öğrendim." Dedi tesadüf muydu?
"Abim?" Başını iki yana salladı. Derin bir oh çektim.
"Git sen yinede benim içim rahat etmez senin soğukta olmana." Gülümsedi. "Benimde içim rahat etmez sen buradayken." Aklıma gelen fikirle utana sıkıla konuştum.
"Misafir odam var istersen." Hiç beklemeden. "İsterim." diyince duraksadım. "Yani üşüdüm sende üşüdün." Başımla onayladım onu ben önden o da arkamdan yürümeye başladık.
İçeriye girdiğimiz gibi odasını göstermiş ve kendi odama çekilmiştim. İyiki evi iki katlı yaptırmıştım.
Sabah olsun da bir an önce şu saçma durumu atıyım üstümden.
Geceliğimi giyip yatağa bıraktım kendimi. Annemin sözleri hala zihnimde geziyordu.
Evlilik bana çok uzaktı şuan için.
Hele ki Görücü usulü bir evlilik hiç yoktan daha zordu.
Susadığımı hissederek soluma döndüm. Boş olan sürahi ile gözlerimi devirdim.
Off kim giyincek şimdi.
Ayağa kalktım kapının arkasında asılı olan feracemi ve baş örtümü giydim.
Kapıyı açıp mutfağa ilerledim sessiz adımlarla. Işığı yaptığım gibi karşımda gördüğüm Asaf abi ile kısık bir çığlık çıktı dudaklarımın arasından.
"Abi ne yapıyorsun karanlıkta." Hayret içinde sorduğum soru ile mahcubiyetle güldü.
"Kusura bakma ışığı bulamadım bir türlü. Su içecektim." Başımla onayladım.
Ona ve kendime bir bardak su doldurup uzattım. Kafaya diktiğim suyun yetersiz olduğuna karar verince tekrar doldurdum.
Onuda içtikten sonra gelen rahatlama ile Asaf abiye baktım. Kısa bir bakışmadan sonra ikimizde kahkaha ile güldük.
Benim kahkaham gözyaşlarına dönüştüğünde ise onun gülüşü soldu.
Gözyaşlarımı her ne kadar tutmaya çalışsamda. İstemsizce akıp gidiyordu.
"Sevgi bana anlat güzelim. Ne oldu?" Gözlerinin içine baktım.
"Annem huzursuzluk getirdiğimi söyledi ve bir an önce evlendirecekmiş beni." Burnundan derin bir nefes alıp gözlerini yumdu.
Boynunu sağ sol yakıp kütletti. "Baban izin vermez." Yutkundum.
"Tek cümlesi sevdiği varsa evlensin oldu ama gerisini dinlemedim." Dedim iç çekerek.
"Senden izinsiz öyle bir şey olmaz sen rahat ol." Güldüm gerçek bir gülüşten uzaktı.
"Annemi tanımıyor musun? Ne dediyse yaptı evlendirecek işte tanımadığım her hangi bir adamla." Yüzümü ellerimin arasına alıp ağlamaya devam ettim.
"Ben halledicem." Dedi ve ayağa kalktı. "Hazırlan eve gidelim." Ona baktım oturduğum yerden başımı çok yukarı kaldırmak zorunda kalmıştım.
"İyi misin?" Dedi yüzümü inceleyerek. Başımı salladım. Ağlamak iyi gelmişti.
"Nasıl halledeceksin." Dedim az önce ki sözüne istinaden.
"Bir şekilde halledicem seni bir baş... Yani senin gönlün olmayan bir şey olmasın." Keşke bu cümleyi annem söylese.
*
Bir saatin sonunda evin önüne gelmiş arabada oturuyordum.
"Hadi in. Kendine hakim ol!" Dedi gülümsedim. Arabadan inerken karşı camda ki Sultan ile göz devirdim.
"Kız neredesin bu saate kadar anan merakten öldü. Kim kız arabada ki." Dedi arabadan inen Asaf abi ile gülümsedi.
"Ayy asaf oğlum sen miydin? Noldu gittin hemen getirdin mi?" Hayretle baktım yüzüne.
Tam arkamı dönüp gidecektim ki sözleri ile adımlarım durdu.
"İki gün sonra istemen olacakmış kız çağır bizide."
🤎🤎🤎
Bölüm?
(Çağatay severum ama Asaf ile harmanlanınca daha çok severim)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kapı Komşum
Teen FictionTrabzonda geçen bir mahalle kurgusu Sevgi Aktepe ve Asaf Kanıt 28.04.2024 #gençkızedebiyatı 🥇 "Dertlerim çok benim." Dedi kaçamak bakışlarıyla. "Bin derdim olsa bir derdinle uğraşacak kadar seviyorum seni."