2.4

3.4K 131 5
                                    

İyi okumalar

Oy ve yorum yapmayı unutmayın

🤎





Düğüne geleli saatler olmuştu şuanda ailemin bulunduğu masada oturuyordum lakin Asafın bakışlarının esiri olmuştum.  Bir salise bile olsun başka yöne kaymayan gözleri bunca insanın içinde utanmama sebebiyet veriyordu.

Yanımda beliren bedenle başımı kaldırdım. Annem ve yanında tanımadığım bir kadın vardı. "İşte kızım Sevgi." heyecanla konuşan anneme kaşlarımı çatıp baktım. Kimdi ve ne için beni ona tanıtıyordu?

"Ay pek de güzelmiş." diyen teyzeye karşı bozguna uğrayarak baktım. Ne zaman oğulları için uğrayan bir teyze olsa böyle derdi.

Annem şaka mı?

Sözlü olduğumu bile bile hala bu davranışı niyeydi. Saçmalamaktan başka bir şey yapmıyordu. Daha ne kadar ileri gidebilir diye düşünmek bile istemezken daha çok ileri gidiyordu.

Sahranın omuz atmasıyla kısaca ona baktım. Karşı tarafı işaret ederek kulağıma eğildi. "Abim önünde ki kadının ne için geldiğini soruyor." Sahraya tekrar bakıp derin bir soluk bıraktım. "Bilmiyorum annemin bir tanıdığı galiba." anlayışla başını sallayıp telefonuna geri döndü. 

Sevdiğim şarkılardan biri başlaması ile Sahranın kolundan tutup kurtulmak için kaldırdım. Ortaya doğru ilerlerken Asafa kısaca takılan gözlerim sayesinde sinirlendiğini anlamıştım. Eşlik ederek ilerlediğimizde bir kaş kişide eklenmişti.

Sahra ile karşılıklı oynuyorduk. Zühreyi elinden tutup dans ettiriyordum ona gelin olduğunu hatırlatıyordum misafir gibi kenarda duruyordu.

"Yandım bi yare
Bulsak bi çare
Ah onu istiyor gönül
Deli divane." diyerek Asafa baktım. Çok azıcık gülümsesede sert yüz hatları hala belirgindi.

"Faydasız nasihatlar
Ne söylesem boşuna
Şu divane gönlüm rüyada." anneme bakıp söylediğim sözlerin sonunda kalbimi işaret edip Asafı gösterdim.

"Sanki başka dünyadan
Işınlandı dünyama
O uzaydan ben alaturka
Yüreğime sorsalar hapis kalmış burada
Kaçacak ilk çıkan fırsatta
Beni kurtar Allahım daha çok tutulmadan
Gözlerim ışıklarında." bende ki bu işve cilve şaka mı? değildi. Şuanda bariz herkese Asafı sevdiğimi ilan ediyordum. Yettimi? benim için bu kadarı bile fazlaydı.

Başlayan bir diğer şarkı ile Sahra bana doğru gelmişti. Oturmam gerektiğini düşündüğüm için kızların oturduğu masaya ilerledim. "Sevgi sana ne oldu ya." diyen Gülsüme karşı gülümsedim. "Aşk sarhoşuyum be Gülsüm." dememle kıkırdadı.

"Siz alev ateş olmuşsunuz biri tüm gün gözünü ayırmaz biri sarhoş gibi gezer." dedi. Utanmıyordum. Çünkü ona olan duygularımdan Asafa zaten bahsetmiştim yani birazcık. Evet sıra sana mı gelse çok açıklayıcı bir cümle.

Offf.

Koşa koşa yanımıza gelen Şermin ile ona baktık hepimiz. "Dışarda kavga var." cümleyi duymam ile Asafın tarafına baktım. Ohh olduğu yerde duruyordu. Ne!

O yanında ki kim lan!

"Sahra şu kim?" dememle Sahra bana baktı. "Ha şey o Yasemin." Yasemin? şu Asafın peşini bırakmayan hemşire.

"Ayy Sevgi şey ben yani?" ayağa kalkmam ile hızlı adımalar ile onlara doğru ilerledim. Beni fark eden Asafın yüzünde ki öfke bir an olsun silinir gibi oldu ama karşısında ki her ne konuşuyor ise tekrar ona baktı.

Yanına gitmemle. Asla yapmam dediğim o şeyi yaptım. "Sevgilim." Asaf şok ve hayranlıkla bana bakarken ona doğru sırnaşıp kolumu omzularına sardım. Bekçisi gibi ayakta kalsam da bu gözdağı güzeldi.

"Siz?" diyen kıza karşı gülümsedim. "Asıl siz?" dedim, yutkunarak bize bakan yüzüne bi baktım. Bir çakma istediği.

"Ben Rümeysa hemşire duymuşsundur." ukalaca konuşmasına karşı sadece gülümsedim. "Hayır duymadım duymam mı gerekiyordu." dememle Asaf bana baktı. Yalan söylediğimi bal gibide biliyordu.

"Ama ben Sevgi Kanıt. Sen beni duymuşsundur." dememle Asafa baktı. "Evlendiğini bilmiyordum." ne değişirdi? evli değilde olsa ne değişirdi. Bir dakika ben, offffff

"Evet, karım Sevgi." demesi ile gülümsedim. "Evlendiğin içi..." cümlesi yarıda kalınca Asaf konuştu.

"Hayır Yasemin. Ben seni en başından beri reddediyordum çünkü senin vazgeç dediğin kadına ölene kadar bağlı kalacaktım. Lakin bak beni sevdi. Aşık olduğum kadınla mutlu bir yuvam var ve lütfen daha fazla gölgeleme." demesi ile gözleri dolan Rümeysaya baktım.

"Az önce hayatımda biri var dediğinde yine sadece kalbinde var olan kişiden bahsettiğini sanmıştım ama sen, mutluluklar dilerim." ayağa kalkıp salondan çıkması bir olmuştu. Hiç bir kadının bu duruma düşmesini istemezdim ama Rümeysa fazlası ile platonik biriydi. Çok kötü bir yola bile gidebilirdi onun bu durumu.

Ayağa kalkan Asaf ile bende peşinden gittim. "Kızdın mı? Valla bir anda öyle ağzımdan çıktı. Ben şeyden dolayı şey ettim." bahçeye çıkmamız ile Asaf durdu bir anda durması ile frenlenememiş ve sırtına çarpmıştım.

Bana baktı yüzünde belirleyemediğim bir şey vardı. Kızacaksan kız be adam. 

"Demek Sevgi Kanıt ha?" demesi ile bana doğru bir adım attı. Olduğum yerde değil hareket etmek nefes bile alamıyordum. "Kızdın mı?" neremdeydi bu ses.

"Cık," duyduğum tonlama karşısında yüz ifadesi uyuşmuyordu. "Şeyden yaptım valla." dememle. "Neyden?" dedi ağır sesi ile. Mevzuya gider gibi bi hali var bunun.

"Şeyden." yutkundum. La aldığım nefes yetmiyor ya bana. Kimse yok mu? Bi  yardım eli ne olur?

"Neyden?" dedi tekrar aaa yeter be. Geriye çekilip yüksek sesle konuştum. "Kıskandım oldu mu? Nişanlım mı? kocam mı? Hepsi benim değil mi? İstediğim şekilde söylerim." bir şey dememesine karşı sinirlenip konuştum.

"Hem sana ne oluyor? Bak Asaf dellendirme beni. Benimsen benimsindir öyle yok nedenmiş falan bilmem ben. Hem o kim ki gelip konuşuyor seninle. Yok arkadaş şu yüzüğü benim bir an önce takmam lazım senin parmağına. Elimde ki olsa onu takıcam o derece bir nokta bu." kahkaha atması ile duraksadım.

"Ne gülüyorsun?" etrafa baktığımda insanların bize baktığını gördüm. Ardından Rümeysayı da Asafı izlerken görünce bana yine geldiler.

Yakasından tutup yüzüne yaklaştım. "Şu gülüşünü başka bir kadın daha duysun yemin ederim seni Ömür boyu evden çıkartmam. Bana ait olanı yalnızca ben görürüm." yutkunuşu  ile gülümsedim. 

Sen delisin.

"Emrin olur KARIMMM."

🤎

BİR KUPLE ASAF ALABİLİR MİYİMMMMMMMMM?

BÖLÜM?


Kapı KomşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin