3.9

801 49 7
                                    

İyi okumalar

Oy ve yorum yapmayı unutmayın

🤎



Hayat benim için onun gözlerini gördüğümde başlamıştı. Varlığı bile bana huzuru sunarken şimdi kollarımın arasında iç çekerek uyuyuşuna içim gidiyordu.

Pamuk gibi saçlarından geçirdim parmaklarımı. Narince, incitmeden.

Pürüzsüz cildinde gezdirdim burnumu, kokusunu en derinlerimde hissetmek için.

Ondan bana gelebilcek olan en güzel şey beni sevmesiyken o bana bir de kendinden bir parça sunmuştu.

Her ne kadar bazı şeyler yaşadıysada. Onu anlıyordum.

Onu en iyi anlayan ben olmalıydım.

Pencereden dışarı baktım, güneş henüz yeni yeni yuvamıza ışığını sunarken Sevgi'min neden gökyüzüne bu denli bağlı olduğunu şimdi anladım.

"Asaf?" Uykulu çıkan sesle sol yanıma baktım. "Efendim?" Eli karnına gitti. İşte o an paramparça oldum.

"O burada Sevgi'm. Bizimle." Dememle göz yaşları sanki hiç durmamış gibi akmaya başladı.

"Ben ona az kals.. ben bunu sana nasıl yaptım." yutkunamıyordu. "Senden gelecek her şeye eyvallah demedim mi ben Sevgi. Hazır değildin ve ayrıca iyi değildin. Yaşadığın şey zor ve korkunçken bir de onu böyle öğrenmen sarstı seni. Suçlama kendini sen bu hikayenin tek masumusun." Ellerimle sardım yüzünü.

"Seni seviyorum." Ondan bana gelen en güzel cümle de buydu işte. Gözlerinin içine bakamazken. Dudaklarından adımı duymak için çırpınırken şimdi seviyordu beni.

Dudaklarından öptüm. Şevkat ve sevgiyle.

"Seviyorum seni Sevgi'm. Seni bütün benliğimle seviyorum." Güldü.

"Affettin dimi?" Dedi sorusu benden çok minik bebeğimizeydi ancak ben cevapladım.

"Kızmaya başlıyorum ama hem kalk bakalım senin artık düzeninin başlaması lazım." Bir anda çıkışmam karşısında şok olurken elimi tuttu.

"Sabah daha yeni olmuş hem birazdaha kokunla uyusam." Nazlı nazlı konuşmasına karşı sessiz kaldım.

"Beni nasıl kandıracağını iyi bildiğin için bir saat daha veriyorum." Bana baktı.

"Sende uyu ama gözlerinin haline bak bütün gece uyumamışsın." Başımı iki yanıma salladım.

"Uyudum güzelim. Hadi uyu sen!" Dememle karnına attı elini.

"Görüyorsun dimi baban fazlasıyla inat! Seni benden korumak için kendini feda ediyor." Cümlesi fazla neşeli başlamışken sonu darma duman etmişti.

"Uyu Sevgi!" Hayretle baktı bana.
"Sevgi?" Gülmemek için kendimi tuttum. "Evet Sevgi, adın bu öyle değil mi?" Yüzünü buruşturdu ve ellerini üzerimden çekti.

"Sessiz ol! Uyumam istiyorum." Arkasını dönüp yatmasına karşı gülümsedim.

"Sevgi." İç çekti. "Hala Sevgi diyor. Sevgi kadar taş düşsün başına." Kısık sesle söylense de duymuştum.

Beline sarılıp kendime çektim. "Uykun yoksa diyorum sinirlerini yatıştırsam mı?" İma ettiğim şey karşısında bir anda açılan gözleri ile bana baktı.

"Bebemin yanında doğru konuş edepsiz adam." Kahkaha attım. "Ben masaj yapmayı kast ediyordum. Sen ne anladın?" Yüzü şekilden şekile girerken susmadım ve, "ama istersen bedenin her zerresini ayrıntılarıyla incelmekten çekinmem." Kızaran yüzünü daha çok saklarken yanağından öptüm.

"Seni durduran ne?" Duyduğum sözler ardından benim ruhum onun  ruhuna kavuşmak için yol çizmişti.

"Babacım kulaklarını kapa yaramaz annen biraz sesli bu konuda." Neşeli çıkan sesime eşlik olarak.
"Sanki onu farklı yollarla yaptık. Ahhh...." Cümlesini eşlik eden iniltisi bana bir şiir gibiydi.

" Sevgi dikişleri yeni aldırdık bir şey olur mu?" Başını iki yanına salladı. "Zaten fazla naziksin." Ne!?

"Babam, annen kaşındı. Kulakları kapat ve sakin ol!"

**

Bu bölüm sadece ikisine özel olsun istedim.

Kapı KomşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin