1.0

5.1K 152 9
                                    

İyi okumalar

Oy ve yorum yapmayı unutmayın

🤎





Asaf Kanıt anlatımı

Arabayı nasıl sürdüğü bilmiyordum. Bir sağa bir sola gide gele vardığım eve baktım.

Bu piçin ya nefesini kesecektim ya da ölümlerden ölüm beğendirecektim.

Arabadan indiğim gibi kapıya ilerledim. Sertçe vurduğum kapının titreyişi ile öfkenin nasıl beni esir aldığını fark ettim.

Açılan kapı ile karşımda duran Enver amcaya baktım. "Nerede o it!" Cümlemle şaşırdı.

"Sen kimin evine gelip de kime it diyorsun lan." Öfkeyle ona baktım. "O piçi öldürmemem için sebep ver bana." Yakasına yapıştım.

"Sen kime piç diyon lan." Diye bağıran Akife baktım. Gülümseyerek ona doğru yöneldim.

Sıktığım yumruğumu yüzüne doğru savurup tam ortasına çaktım.

"Ahhh! Manyak herif." Yakasından tutup kendime çevirdim.

"Sana tek bir şey sorucam?" Dedim sesimi kısık tutarak.

"Sevgiye o iğrenç olayı ne zaman yaşattın." Bana dehşetle bakıp gözlerini yumdu.

"Asa.. Asaf ben sen nası.." kekelemesi ile daha çok çektim kendime.

"BEN NASIL ÖĞRENDİM DİMİ?" Yutkunuşu ile kafamı geçirdim burnuna.

"Sen ne hakla hala onun karşısına çıkıp evlenmek iatersin lan." Yere düşmesi ile attığım yumruklar bedenine isabet ediyordu.

"Ben özür diledim ondan gerçekten." Kesik kesik konuşması ile ayağa kalktım geri doğru gidip hızla özel yerine attığım tekme ile yüzüne baktım.

"Özür dilerim."

**

Eve döndüğümde annemin beni bekliyor oluşu ile yorgunluğumu bir kenara bıraktım.

"Oğlum nasılsın?" Gülümsedim. "İyiyim annem. Sen niye oturuyorsun bu saatte kadar." Omuz silkti.

"Ah be oğlum Sevgiye lafım yok severim kızı ama Neriman gibi biriyle olmaz. O kızın annesi bize olmaz. Vazgeç bu sevdadan, bu güne kadar unutur dedim ama yok." Sözleri ile yüzüne baktım.

"Bakma öyle anneyim ben anlamadım mı sanıyorsun. İçin gidiyor bakarken kıza. Görevden geldin mi beni değil onu arıyor gözün." Dedi gülerek.

"Annem ben vazgeçemem ondan kendimi bildim bileli o var burada." Dedim kalbim ve aklımı işaret ederek.

"O seni seviyor mu?" Sorusu ile başımı eğdim önüme.

"Korkuyor oğlum. O kız korkuyor. Bakma deli olduğuna çok korkuyor. Allah var ya ne zaman görsem o balkonda hep ağlıyor. Keşke alıp kendi kızım edebilsem." Cümlesi ile kaşlarım çattım.

Sevgiye ağlamak yasaktı oysa ki.

"Eğer seni sevseydi bir şey demez oğlum git savaş derdim neriman ile ama sevmiyor seni bırak. Bak sen gittikten sonra karar verdiler Akif ile sözlediler. Ramazan'ın ilk haftasında nişan yapacaklar." Duyduğum ile boynumu kütlettim.

"O itin adını bile duymak istemiyorum." Dedim omzumda hissettiğim el ile arkama baktım.

"Sevgi mesaj attı. Abin eve geldi mi? Bir şey olmasınmış sana kendisi için değilde senin için korktuğu için ağlıyor." Sahranın sözleri ile içime oturan endişe ile ayağa kalktım.

"Nerede?" Sahra başını balkona doğru sallayıp güldü.

Hızlı adımlarla ilerleyip balkonun kapısını açtım. Karşımda gördüğüm gece güzelim ile gülümsedim.

"Sevgi." Bana bakıp hızla ayaklandı.

"Asaf." Dudaklarından dökülen ismim ile mecnunu oldum.

"Asaf sana kurban olsun. Neden ağlıyorsun?" Utançtan kızaran yanaklarına baktım.

"Şey sana bir şey oldu sandım." Gülümsedim. "Bana bir şey olmaz güzelim. Sen nasılsın?" Balkon kapısına baktı sonra bana.

"Alışığım ben sen düşünme beni." Dedi ama ciğerimi yaktı geçti.

Sevgisizliğe alışık olan benim Sevgim.

"Kaçırmam gerekiyor seni o evden." Kaşlarını çattı. "Neden?" Hala bir neden arıyor oluşu nefesimi kesti.

"Sevgi, bütün yaralarını sarmama izin verir misin?" Cümlem ile gülümsedi.

"Yaralarım ilaçlarla değil sarılmakla şevkat ile geçer." Dedi mahcubiyetle.

"Eğer seversen belki bir gün. Evlenirim seninle helalim olursun. Doya doya sararım yaralarını." Dedim yüzünün her zerresini bakarken.

"Dertlerim çok benim." Dedi kaçamak bakışlarıyla.

"Bin derdim olsa bir derdinle uğraşacak kadar seviyorum seni."

**

🤎🤎

Asaf sen ne dersin?

Kapı KomşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin