2.5

3.7K 142 6
                                    

İyi okumalar

Oy ve yorum yapmayı unutmayın

🤎

Bölüm şarkısı: Blok3 ~Affetmem

Normalde buraya bir şey yazmayı düşünmüyordum ama dün yaşadığım mutluluğu paylaşamak istedim. Hızlı bir yükseliş içindeyiz. Bundan dolayı teşekkür ederim.

Sizleri Sevgi ve Asafın dünyasında görmek beni çok mutlu ediyor.

Neşemle aydınlanan günün bana verdiği mutlulukla uyanmıştım. Bugün Asaf ile yüzük seçemeye gidecektik. Sonunda parmağına takacaktım o yüzüğü.

Hazırlanmış bir şekilde evin önünde Annem ve Serpil teyzenin gelmesini bekliyorduk. "Abi sende gelecek misin?" demem ile bana baktı. "Ne gelmemi istemez misin?" demesi ile gülümsedim. "Hayır abim senin olman beni daha da mutlu eder." yandan gülümseyerek yanıma geldi.

"Sonuçta gelin ata binmiş ya nasip demiş değil mi Asaf?" demesi ile Asafa baktım. Gözlerini yummuş sakin kalmaya çalışıyordu.

Bugün onda daha değişik bir şey vardı. Mutlu değildi.

Beni gördüğünde gülen yüzü hiç gülmemiş hatta en başından beri somurtuyordu. iki gün önce onunla düğünde yaşadıklarımızın ardından hiç bir tartışmada olmamıştı. Pek tabi ailesi ile bir şeyler yaşamış olabilirdi ama Sahra bana söylerdi çok kötü bir şey olsaydı.

Bakışlarım ile ima etmeye çalışsam da etrafa boş boş bakıyordu. "Asaf." demem ile irkilmiş bana bakmıştı. "İyi misin?" demem ile gülümsemişti lakin o kadar gerçeklikten uzaktı ki anlamamak elde değildi.

"Ne oldu lan sana?" diyen Abime bile kısaca savurmuştu başından.

Annemlerin gelmesiyle Asaf daha fazla soru sormayacağımı düşünmüş olacak ki derin bir nefes verdi. Herkes arabalara geçerken yanına ilerledim. "Sevgilim ne oldu?" demem ile gözlerinde ki ışıltı ile gülümsedim. Benlik değildi neyse ki.

"Sonra bu konu hakkında konuşacağım zaten Sevgi." Sevgi?

Bana adımlamı seslendi?

Evet, başka soru?

Tamam galiba benlik bir durum. Daha fazla üstüne gitmemek adına kendi arabama doğru ilerleyip bindim. Gelen arama ile ekrana baktım.

Asaf arıyor...

Aramayı yanıtlayıp direkt cevabını verdim. "Başka bir yere uğrayacağım o yüzden." demem ile arama sonlanmıştı. Yutkunamadım.

Erkolar kapatılsın mı?

Tam şuan da evet.

Kalbi kırık bir insanım şuan da.

Arabayı çalıştırıp Asafın giden arabasının arkasından ilerliyordum. Amma yavaş kullanıyordu kesin annem yüzünden. Keşke haber etseydim de benim arabama binseydi.

Önlerine geçip gaza bastım bu kadar yavaşlık bir noktaya kadardı canım. Dakikalar ardından alışveriş yerine gelip arabayı park ettim.

Sonrasında eczanaye gidip sakinleştirici aldım. Annem sayesinde alışkanlık ettiğim bir şeydi ve onlarsız pek katlanamıyordum. Eczaneden çıkarken Asafı görmem ile geri girdim. Sorarsa ne diyelim?

Arabamı yıkatıyordum diyemeyeceğine göre.

Eczaneden çıkıp yanlarına doğru ilerliyordum lakin Asafın bakışları benim üzerimdeyken rahat olmam biraz zordu. Hayırdır der gibi salladı başını. "Bazı zamanlar karnım ağrıyor onun için." dememle başını salladı anlayışla.

Utancımdan buzdolabı sırtladım ben burada.

Yüzükleri almak için gireceğimiz kuyumcunun önüne geldiğimizde annemin sesini duydum. "Hala vazgeçmek için şansın var." demesi ile hayretle baktım. Şaka gibi bir kadındı.

"Vazgeçecek olsam bu noktada olmazdım." demem ile burun kıvırdı ve benden önce girdi. "Hoş geldiniz. Asaf oğlum seçtiğin yüzükleri yaptırdım." diyen Muzaffer amca ile gülümsedim sonunda o yüzük parmağına girecekti.

"Ne oldu?" diyen abime baktım. "Kime?" dememle Asafı işaret etti. Neden mutlu değilsin be adam. Dolan gözlerine karşı içimde fırtınalar kopmuştu. Kuyumcudan çıkması ile peşinden gittim. Ardımdan gelen abimi durduran Serpil teyzeye ayrıca teşekkür edecektim.

"Sevgilim." durmadı.

"Hayatım." durmadı.

Bizden kaçıyor.

Farkındayım.

"Asaf!" yüksek çıkan sesim ile bana döndü. Hint dizilerini yaşamamak adına bakışmayı kesip yanına doğru ilerledim. " Saçma sapan davranıyorsun. Tamam dedim üstüne gitmiyim ama yok beni bugünler için heveslendiren adamın hevesimi kaçtı. Vazgeçtim arkama bakmadan gidiyorum ayaklarımı bunlar." aslında sabahtan beridir içime dolup taşan sorulardı bunlar.

Seviyorum deyip gitmek hangi vicdana sığardı lan.

"Neden susuyorsun cevap ver!" dememle arkasını döndü. Tekrara düşmeyi sevmeyen ben için bu fazlaydı. Kolundan tutup bana bakmasını sağladım.

"Ya ne olup bittiğini şimdi anlatırsın ya da.." aklımdan geçemeyen şey nasıl dilime ulaşsın. "Ya da ne?" demesi ile yutkundum.

"Ya da o gece yapamadığım şeyi bugün yaparım." kaşlarını çattı hangi geceden bahsettiğimi anlamış olması bile ona ağır gelmiştir.

"Beni kendinle sınama Sevgi." yüzüne doğru yaklaştım. "Seçim senin!" gözlerini yumdu. Düşünüyordu neyi düşünüyorsun arkadaş söyle gitsin.

"Gidiyorum." demesi ile güldüm. "Onun farkındayım." dememle kırgın bir tebessüm belirdi yüzünde. "Öyle değil Sevgi. Göreve gidiyorum, Altı aylığına." duyduğum şeyle şok etkisi gelmişti vücuduma.

"Nereye? Ne zaman?" benim dışımda bütün her yerde gezdi gözleri. "Mardinde bir askeriyeye ekibim ve beni gönderiyorlar. İki gün sonra." gözlerimi yumdum. Sakinim gerçekten sakinim.

Değilsin.

"Ve bende senin için bir hiç olduğumdan dolayı bunu zorla öğreniyorum." dedim. Can evinden vuruyordum onu.

"Sevgi kim ki? öyle zaten seviyorum dedim hemen kandı. Sevgiye aç biriydi, iki gün kullanıyım baktım hevesim ka..." dudaklarımda hissettiğim el ile susmuş bulundum.

"Sakin benim aşkımı küçümseme. Kendinden de değersiz gibi bahsetme." sert çıkan sesi ile elini ittim yüzümden. "Sende öyle hissettirme."

"Şimdi tut şu elimi o yüzüğü alıp takacaksın parmağına." hayretle baktı bana. "Ya gidiyorum diyorum. Arkada mı bırakayım seni. Zaten istemediğin bir evlilik." demesi ile onu çekiştirmeyi bırakıp arkamı döndüm.

"Gitsen kaç yazar. Altı ay dediğin çabuk geçer gider. Ve varya şöyle diyorsun ya istemediğin falan bi çakasım geliyor. Ben senin gözünde birini sevmesem de bu kadar yakın davranacak biri miyim? Aşığım ulan sana. Deli gibi korkuyorum benden vazgeçersin diye. Her gece dua ediyorum bir rüyaya uyanmamak için. Belki diyeceksin çok hızlı yalan, değil kardeşim değil. Tutuldum sana şu lanet kalbim zaten sana vurukmuşta yeni çaktırdı." gülümseyerek dinleyen Asafa takılı kaldı bakışlarım.

"Ne var?" dememle elimi tuttu. "Şu yüzükleri bi alalım sonra konuşuruz." sonunda. "Sabahtan beri burada ne anlatıyorum ben. İlla aşkımızı ilan mı edelim. Yok ya dönüp gidecektim görecektin sen gününü. Gidiyorsan git peşinden gelirim belan olurum oğlum. Ben bir defa sevdim mi bitti! Ailemi silip atmışım bunun için bu arkada mı bırakayım diyo. Arkada kalan memnun sorduk mu sana? şahsi olarak ben sormadım sen sordun mu rızzıkcan?" bana dönmesi ile sesli konuştuğumu fark ettim.

Yemişişko

Bokişişko.

*

bölüm sonu..

Kapı KomşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin