İyi okumalar
Oy ve yorum yapmayı unutmayın
🤎
Eve girmek için beklediğim dakikalar ardından kapının eşiğinden zor geçmiştim. iki gün sonra istemem olacağını öğrenmiş olmam da ayrı bir vukuattı.
"Sevgim." kapıdan girer girmez duyduğum endişeli sesin annemden çıkmış olması beni şaşırtsada umursamadan odama doğru ilerledim.
Kimse benim ne istediğimi önemsemiyordu. Hayatım onların hayatıymış gibi davranıyorlardı ve bu durum fazlasıyla canımı sıkmaya başlamıştı. İlk defa bu kadar net bir şekilde bu konunun üstünde duruyordu annem.
Ve eğer isterse yarın bile evlendirirdi beni. ne yapıp edip sen kız kısmısın sessizce oturmasını ve söz dinlemesini bilmelisin derdi ve bende her zaman tam tersini yapıp tonla azar yerdim.
"Kızım ne olursun böyle sırtını dönme bana. bir anda çıktı öyle ağzımdan affet." gözlerimi devirdim. "Her zaman aynı bahane anne bence yenisini bul ki inanayım." ona karşı böyle konuşmak istemesem de artık ne olduğunu görmesi lazımdı.
"Ben bahane mi üretiyorum Sevgi. Duyuyorsunuz dimi nasıl konuşuyor benimle." abimin kulağında telefon öylece dikiliyor babamsa köşede duruyordu.
"Yeter anne. En çok beni senin anlaman lazım ya. Kalbim kırıldığında gelmem gereken limanım olman lazımdı ama sen anne sen beni paramparça ediyorsun. ya daha küçükken bana olan kinin nefretin başlamadı mı?" dona kalmıştı. Akan gözyaşıma karşı gözlerimi yumdum.
"Sanki okyanusun içinde çığlık atıyor gibiyim kimse duymuyor beni, yalnızca boğuluyorum." dedim, "Kızım o nasıl bir söz." dedi babam onun da sınırı buraya kadardı annem iki tatlı söz söyler ve kendi tarafına çekerdi. Abim hele dile bile getirmiyorum.
"Uyumak istiyorum beni bırakın lütfen." dedim ve odama girdim. Kapıyı kapattığım gibi arkasına yaslandım. ve o anda gözyaşlarım kendiliğinden akıp gittiler.
"Aç şu kapıyı boğuluyorum ne demek? evlenmemek için yaptığın şeylere bak." duyduğum cümle ile kendimi sıktım. Ayağa kalkıp giyinme odasına geçtim.
Pijamalarımı alıp odaya tekrar döndüm cebimde ki telefonumu yatağın üstüne atıp banyoya geçtim. Soğuk bir duş iyi gelecekti.
**
Dakikalar ardından duştan çıkmış ve yatağa yatmıştım. telefonumu elime alıp saate baktığımda gelen bildirimlere karşı kaşlarımı çattım.
Asaf abiden gelen bir kaç mesaj vardı.
Asaf Kanıt: Sevgi iyi misin? (11:25)
Asaf Kanıt: Sevgi bak sultan teyzenin söylediği şeye bakma sen hem Sahra öyle bir şey olmadığını söyledi.
Asaf Kanıt: Abinle konuşurken duyduğum şeyler gerçekten senin hislerin mi? (00:16)
Asaf Kanıt: İyi geceler. (01:28)
Mesajlarını okuduktan sonra kısa bir düşünce içine dahil oldum.
Parmaklarımı klavyede dolaştırıp kısa bir cevap verdim.
Siz: İyiyim Asaf abi.
Siz: Emin ol bize yapılan yakıştırmalar benimde hoşuma gitmiyor.
Siz: Lakin annem bu sefer kararlı gibi yaza çıkmadan evlenir giderim.
Yazdım umursamazca.
Siz: Artık hislerimin bir önemi yok sende düşünme beni.
Siz: sanada iyi geceler. (02:03)
Telefonu komidinin üstüne bırakıp yorganın altına girdim. Oysa ki o kadar emindim ki bu gecemin o dağ başında geçeceğine.
Sence Asaf iyi bir seçenek değil mi?
Değil, abi olarak gördüm senelerdir.
Yani.
Ne demek yani? Asaf abi diyorum çocukluğumdan beri.
Tamam da seçenek olarak tanımadığın biriyle evlenmek mi yoksa her şeyini bildiğin biriyle evlenmek mi?
Evlenmemek.
Telefonumun titremesi ile kendime kısa bir ara verip telefonu elime aldım.
Asaf Kanıt: Bir sorun yok Sevgi.
Asaf Kanıt: Saçmalama anneni tanıyoruz bir noktaya kadar gider sonra geri döner.
Asaf Kanıt: Sevgi hislerinin elbette önemi var. Kendini bu denli bırakma.
Okuduğum mesajlara karşı hala uyanık olmasına şaşırdım.
Siz: Emin ol düğünümde yakama altın takarken bu sözünü hatırlatacağım.
(Görüldü)
Bir cevap vermedi. Vermesini de istemedim. Kendimle kalıp düşünmem lazımdı.
***
🤎🤎🤎🤎
Bölüm?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kapı Komşum
Teen FictionTrabzonda geçen bir mahalle kurgusu Sevgi Aktepe ve Asaf Kanıt 28.04.2024 #gençkızedebiyatı 🥇 "Dertlerim çok benim." Dedi kaçamak bakışlarıyla. "Bin derdim olsa bir derdinle uğraşacak kadar seviyorum seni."