2.1

3.8K 123 5
                                    

İyi okumalar

Oy ve yorum yapmayı unutmayın

🤎

Bölüm şarkısı: Eylem Aktaş ~ Yüreğimden tut



Geldiğimiz restoranta göre fazla sönük kaçan kıyafetime baktım. Arabayı park eden Asafa bakıp iç çektim. O ne kadarda şıktı.

"Noldu?" Dedi bir anda. Arabayı park ediyorsun be insafsız o kadarda anlama.

"Ya şu geldiğimiz yere bak bir de bana bak." Dedim kısaca bakıp sorgulayan bakışlarla yüzüme baktı.

"Ne var?" Omuz silktim. "Sen ne kadar şık ve uyumlusun birde bana bak gündelik gelmiş gibiyim." Kaşlarını çattı. "Saçmalama Sevgi." Daha çok yüzüm düştü, o da yakıştırmamıştı işte beni yanına.

"Güzelim yapma şöyle. Gel bak iftara az kaldı." Demesi ile kapıyı açtım.

Arabadan inip yanıma geldi. "Şu nikah işini halletsek mi elini tutup girmek vardı şimdi." Demesi ile yandan bakış attım.

"Bayram çıksın belki bakarız." Dedim eğlenerek. "Bakarız?"

"Evet, bakarız." Düşen yüzüne karşılık güldüm. Öyle hemen nikah yok artık arkadaş. Resepsiyona yaklaşıp adımızı söyledik ardından garsonun eşlik etmesi ile masamıza doğru ilerledik.

Teras kısmında bir masaya doğru ilerlerken etrafa baktım olduğumuz kısımda kimse yoktu. Böyle bir manzarada neden yemezler ki.

Masaya oturduğumuz gibi Asafın suskunluğu dikkatimi çekti.

Tam konuşacakken konuşması ile duraksadım.

"Sevgi ben seni bir şeylere zorlanıyorum dimi? Yani sırf beni üzmemek için böyle bir yola girmedin." Demesi ile ona bunları düşündürdüğüm için içimde bir şeyler paramparça olmuştu.

"Hayır tabikide. Ben seninle kendi isteğim üzerine böyle bir yola giriyorum. Öncesinde sana karşı evet bir şey hissetmiyordum ama şu aradan geçen zamanla senin bana olan şefkatin ve aşkın içimde bir şeyleri sana bağladı. Koparıp atmaya çalışsam paramparça olacağım bir şeyler hemde. aşk mı? Henüz bende bir cevap veremem. Daha aşkın ne olduğunu bilmeden. Ama hissediyorum sen şurada bir yerdesin." Dedim kalbimi işaret ederek.

Gözlerine baktım. Akan yaşlarına karşı bozguna uğradım. "Asaf!" Dedim telaşla.

"Bu sözleri senden duymanın hayalini bile kurmuyordum. İçimde ki umuta karşı hep bir mesefam vardı. Sevgim sen beni o kadar mutlu ettin ki. Sana bağlı olan her yaşımın kaybolan yarımı tamamlandı." Sözlerine karşı gülümsedim.

"Efendim ne arzu edersiniz?" Diyen sesle bakışlarımı ayırdım. "Aslında ben menüyü önceden belirtmiştim." Demesiyle garsonun ardından gelen adamla garson geri çekildi.

"Efendim hoş geldiniz. Bir sorun mu oluştu." Diyen adama karşı Asaf gülümsedi.

"Bir sorun yok yanlış anlaşılma olmuş galiba." Dedi adam anlayışla gülümseyip konuştu. "Yemekleri şimdi servis edeceğiz efendim." Diyip gerisin geri gitmişlerdi.

"Senin eklemek istediğin bir şey var mı?" Sorusu ile başımı iki yanıma salladım.

"Boş ver yemeği sen ne demiştin en son?" Dememle etrafa bakındı. O utandı mı?

"Manzara çok güzel değil mi?" Başımla onayladım. "Karadeniz durgun gibi bugünlerde." Gülümsedi.

"Derdim kalmadı anlatacak belki ondandır bize hoş gelişi." Demesi ile kaşlarımı çattım.

"Ne derdin vardı ki." Sorumu bu diye bir bakış attı.

Onu nereden anladın.

Anlarım ben.

"Sevgim askeriye denizin yanında biliyorsun. Her Allah'ın günü seni anlatırdım denize. Göreve gidince dağa taşa. Eve gelince gökyüzüne. Ama en çok karadeniz tanır seni. Her zerreni bilir." Gülümsedim.

"Ben henüz seni kendi içimde konuşuyorum." Dememle duraksadım. Ne diyorsun Sevgi ya. Çalmaya başlayan şarkı ile etrafa bakındım.

Asafın ayağa kalkması ile ne yapıyor diye baktım. Yanımda diz üstüne çöküp siyah bir kutu çıkarttı.

"Sevgim bir ömür boyu benimle olmaya var mısın?" Kutuyu açması ile dumura uğramıştım.

Evlilik teklifi ediyordu şuanda.

"Evet." Kısık çıkan sesimi ben bile duymamıştım.
"Evet." Diye bağırmam ile ayağa kalktım. Duyduğum sözler ile onlara eşlik ettim.

"Sevdan kuşlar misali. Gelip kalbime kondu. Ömrüm kışlar gibiydi. Sonsuz bir bahar oldu
Esmer bir akşam vakti. Senle yeniden doğdum
Benden çaldıkları unut dedikleri
Kaybettiğim kaderi buldum." Gülümsedi.

Ayağa kalkıp yüzüğü parmağıma taktı. "Bak işte nikah olsaydı sarılırdım. Kokunu içime çekerdim."
Gülümsedim. Yüzüğe baktım mavi renkte çok güzel bir yüzüktü.

"Aslında sana maviyi tekrar sevdirmekti amacım ama abin benden önce davrandı." Dedi yüzüğe bakarak. "Elbise gelip geçiciydi Asaf. Ama bu yüzük ne olursa olsun asla çıkarmayacağım kadar değerli."

"Beş sene önce yaptırmıştım bu yüzüğü. Senin mavilere küstüğün ilk gün." Gülümsedim.

Şarkıya eşlik edip gözlerimin içine baktı.
"Dünyanın yükünü yazsalar payıma. Dost düşman bir olup çıksa da yoluma vazgeçmem senden yinede ben aşkla yürürüm ateşe yeter ki sen ellerimden tut."

*

🤎

Bölüm?

Kapı KomşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin