Siz: Bir daha onun adını kullanmayacaksın
Oktay Kankam: Okula bırakalı yarım saat bile olmadı
Oktay Kankam: Gerçekten bunu söylemek için mi yazdın?
Siz: Başka ne diye yazacaktım?
Oktay Kankam: "Korkuyorum Oktay" diyebilirdin
Siz: Neden korkacakmışım?
Oktay Kankam: Peşinde bir sapık var, yeterli mi?
Siz: Beni dert etme
Siz: Hem derse girmedim
Siz: Fakülteden de çıktım
Siz: Bu işi temelinden halletmek için alet edevat toplayacağım
Siz: Biber gazı, jop, çakı, ne varsa
Oktay Kankam: Katil olmak gibi bir hedefin mi var?
Siz: Sadece kendimi koruyacağım
Oktay Kankam: Buna gerek yok
Oktay Kankam: Geç gir dersine ben seni okul çıkışları alırım
Siz: Her gün her gün çekilmez
Siz: Hem gideceğim aynı ev
Siz: İlla bu aletleri almalıyım
Siz | Yazıyor...
Oktay Kankam: Dün akşam konuştuğumuz gibi yapacaksın, değil mi?
Oktay Kankam: İstifa edeceksin
Siz: Aslında başka bir iş bulmadan yapmak istemiyordum ama görünen o ki buna zamanım yok. Bir şekilde barla alakamı kesmeliyim ve yeni bir iş aramalıyım. Bu zaman aralığında da asla ama asla Devrim Tuğcu ismini kullanmamalıyım (z)
Oktay Kankam: Kendi ismin, neden kullanmayacakmışsın?
Siz: Oktay
Siz: Arkadaşını istismar ediyorsun, ediyoruz
Siz: Bu olayın sonu iyi bitmez
Siz: Başımız sağ kalsa, arkadaşlığınız sarsılır
Oktay Kankam: On yılda sarsılabileceği kadar sarsıldı (silindi)
Oktay Kankam: Boş versene
Oktay Kankam: Ben her türlü Devrim Tuğcu'nun arkadaşı olmaya devam ederim. Bir şey değişmez anlayacağın
Siz: Bu olaya böyle bakabiliyor olman ne güzel
Siz: Fakat, zararlı
Oktay Kankam: Bunları daha fazla konuşmayalım
Oktay Kankam: Asıl konuya odaklanalım
Siz: Bence konuşmalıyız
Siz: Mesela, neden yaptın?
Siz | Yazıyor...
Oktay Kankam: Bak sen benim en iyi arkadaşlarımdan birisin, tamam mı
Oktay Kankam: O yüzden iyiliğini istiyorum
Oktay Kankam: Antalya'ya gitmek istemiyorsan bile babana haber versen harika olur
Siz: Anlaşılan hiç o konuya katlanamıyorsun
Siz: Peki ama o konunun alternatifi de babam olmamalı hani
Oktay Kankam: Anlaşmamıza sevindim
Siz: İki konuyu da kapadığımıza göre şey
Siz: Vizenden sonra buluşalım mı?
Oktay Kankam: Buluşup ne yapacağız?
Siz: Sana harika bir tatlı ısmarlayacağım
Oktay Kankam: Çaylar da bendennn
Siz: Sen çay sevmezsin ki
Oktay Kankam: Bir şans vermeye karar verdim
Oktay Kankam: Hem sen de sevmiyordun ama bak, elinden maddi imkanların alınınca ilk o batağa düştün. Günde iki sürahi içiyorsun
Siz: Demlik denir ona şapşal
Oktay Kankam: İşte her neyse, içiyorsun ve seviyorsun da
Siz: Evet
Siz: O zaman ben emanetleri toparlarken sen de sınava gir çık
Oktay Kankam: Olur
Oktay Kankam | Yazıyor...
Oktay Kankam | Çevrim içi
Oktay Kankam | Yazıyor...
Oktay Kankam: Alet edevatları toplarken maskeni çıkarırsan senden para almazlar
Oktay Kankam | Çevrim dışı
Siz: Neden ki?
Siz: Mesele 'kadına şiddete hayır' olsa
Siz: Şimdiye kadar o sapığı işlevsiz hale getirmeleri gerekmez miydi?
Siz: Bence yanlış biliyorsun
Siz: Para alıyorlardır (10.34)
Siz: Almıyorlarmış (10.47)
Siz: "Nazım Tuğcu'nun armağanı olsun" diyorlar
Siz: Bu mantıkla
Siz: Dün geceki olaylardan Tuğcu ailesinin haberi olsa müdahale ederler
Oktay Kankam: Etmezler
Siz: Ad soyad mevzusu yüzünden mi?
Siz: Dürüstçe anlatırsak ederler gibime geliyor
Oktay Kankam: Devrim'le ailesinin arası o konuda keskin
Oktay Kankam: Şiddetten hoşlanmadığı için arkadaşlarının dedesinden yardım almasının önüne geçiyor. Yani anlayacağın biz daha oraya gitmeden cevapları hazırdır; "Yardımcı olamayız"
Siz: Sen bunları nereden biliyorsun?
Oktay Kankam: Bilirim ben
Oktay Kankam: Sadece ben değil, Devrim Tuğcu'nun o "Bütün sorunlar, konuşarak çözülür" politikasını bütün arkadaşları bilir. Çevresi de ailesi de. Dedesi, yardım etmek istese de babası önüne geçip "Devrim çözüleceğine inanıyorsa vardır bir bildiği" der, engel olur
Oktay Kankam: Günün sonunda kimse oğlunu kırmaz
Oktay Kankam: Öyle de lanetli bir aile