| Evdekiler
Düşman-1 (Çakır): Devrim'i gören oldu mu?
Efe: Evdedir, iyice ararsan bulursun
Düşman-1 (Çakır): Yok lan evde
Efe: Sabah sabah nereye gitsin Çakır
Efe: Evdedir diyorsam evdedir
Oktay Kankam: Eren'de yok
Düşman-1 (Çakır): Acaba dışarıya kahvaltıya mı gittiler?
Efe: İki erkek, birlikte, dışarıya, kahvaltıya?
Efe: Saçmalama
Oktay Kankam: İki erkek birlikte dışarıda kahvaltı edemez mi?
Efe: Birisi eşcinselse hayır
Düşman-1 (Çakır): En az benim kadar geri kafalısın
Düşman-1 (Çakır): Sevdim bunu
Efe | Yazıyor...
Siz: Devrim'le değilim
Siz: Dersim vardı, sabah erkenden çıktım
Devrim Tuğcu: Ben de hava almaya çıktım
Siz: Denk gelmemek için ikimizin de dışarı çıkması çok kötü oldu (gönderilmedi)
Siz: Üşüyorum (gönderilmedİ)
Oktay Kankam: Derse gireceğinden haberim yoktu
Devrim Tuğcu: Yapacağı her şeyden haberdar mısındır?
Oktay Kankam: Genelde, bir problem mi var?
Devrim Tuğcu: Problem yok
Devrim Tuğcu: Sadece uzun zamandır sizin kadar iyi arkadaş görmemiştim, onun şaşkınlığını yaşıyorum ama bence insanın sınırları olmalı. Öyle her şey anlatılmamalı
Siz: Bazı konularda sana katılıyorum
Devrim Tuğcu: Seninle konuşmuyordum
Siz: Sen öptün be adam (gönderilmedi)
Siz: Şimdi terslemek ne demek (gönderilmedi)
Devrim Tuğcu: İşte öyle düşünüyorum Oktay
Oktay Kankam: Fikirlerine saygım sonsuz
Oktay Kankam: Ama en yakın arkadaşımın her şeyini bilmek isterim, bilirim de. Anlatır. Ben de ona her şeyimi anlatırım
Devrim Tuğcu: Ya bir gün küserseniz?
Oktay Kankam: Eren'in sırlarını başkasına anlatacak kadar alçak değilim
Oktay Kankam: Ayrıca şimdi neden bunu konuşuyoruz anlamadım
Oktay Kankam: Konu ne ara bizim arkadaşlığımıza geldi?
Devrim Tuğcu: İşte sen Eren'in gittiği yeri sorgulayınca birden açılıverdi
Oktay Kankam: O mesele
Oktay Kankam: Hakikaten derse mi gittin Eren?
Siz: Parkta vakit öldürüyorum (gönderilmedi)
Siz: Evet
Siz: Bunu sonra özelden konuşuruz. Devrim'in geçen gün dediği gibi özel meseleler özelde konuşulmalı. Bu konuda ona sonuna kadar katılıyorum
Devrim Tuğcu: Tartışmaları özelden yapın, dedim
Devrim Tuğcu: Laflarımı çarpıtma
Siz: Amacım çarpıtmak değildi
Devrim Tuğcu: Neyse, bu konuyu burada kapatalım
Devrim Tuğcu: Eve gelirken simit alacağım
Devrim Tuğcu: 10 tane yeter mi?
Efe: Eren okuldaysa kişi başına iki tane düşüyor, yeter
Devrim Tuğcu: Ben de öyle düşünmüştüm
Düşman-1 (Çakır): Sadece simit alma lan
Düşman-1 (Çakır): Poğaça börek falan da al. Hani şu geçen hafta aldığınız zeytinli poğaçalar var ya, onlardan olsun
Oktay Kankam: Onlardan yediğini bilmiyordum
Oktay Kankam: Ben de diyorum neden bu kadar hızlı bittiler
Düşman-1 (Çakır): Eve alınmış, yemeyecektim de ne yapacaktım?
Efe: Çakır'ın aklı bir milyon
Efe: Kanka onları Eren yapmıştı
Efe: Evdeki ilk günleri diye heyecanlıydı o zamanlar
Oktay Kankam: Evdeki ilk günleri diye yapmadı, birlikte kahvaltı etmeyi sevdiğimiz için yaptı. Siz planda bile yoktunuz
Efe: Sevilmediğimizin iyice altını çiz
Oktay Kankam | Yazıyor...
Devrim Tuğcu: Pastaneden zeytinli poğaça alırım
Devrim Tuğcu: Eren'e de fazla yüklenmeyin. Nasıl olsa başındaki sorunları çözünce gidecek, öyle değil mi Oktay?
Oktay Kankam | Çevrim içi
Oktay Kankam | Yazıyor...
Oktay Kankam: Bu akşam Ayaz gelecekti
Oktay Kankam: En iyisi bir şeyler hazırlayalım
Efe: Öğleden sonra dersimiz var, şimdiden başlamak pek mantıklı değil
Oktay Kankam: Derse gitmeyiz?
|Eren'e de fazla yüklenmeyin. Nasıl olsa başındaki sorunları çözünce gidecek, öyle değil mi Oktay?
Akıntı: Zamanında "O kadar iltimas gösterirsen bir süreden sonra adam yerine bile koymazlar seni" demiştim. Bak sorunu bile cevaplamıyorlar Devrim. Dediğime geldin mi?