Hızla geçen iki günün ardından Jayda'nın görevlerinden birini tamamlayacağı saat yaklaşıyordu. Uglen'de geçirdiği günlerde konaklaması için Rube, İkiz Sarmal Kulübü'nün üst katlarındaki odalardan birini ayarlayabileceğini söylese de bu konuda fazla ısrarcı olmamıştı. Bu da Jayda'nın Neko ve Oma'nın apartman dairesinde kalmasına sebep olmuştu. Bu sırada ikiliyi daha fazla gözlemlemiş, aralarındaki ilişki Jayden'a duyduğu özlemi körüklemişti. Beklediği kadar gergin olmayan bu süre boyunca aynı evde olmanın verdiği yakınlık aralarındaki soğuk duvarları biraz yıksa bile Jayda, Neko ve Oma'nın gece nöbetleşe uyuduklarından emindi. En azından Jayda kesinlikle öyle yapardı. Şimdi de kasanın olduğu yere yola çıkmak üzere son hazırlıklarını yapıyorlardı. Hala bu ikili hakkında fazla bir şey bilmediğini fark etti. Birinci günün akşamında salon tarafında yaptıkları ufak sohbetlerinde daha önceden Rube için iş yaptıkları dışında şu an ne yaptıkları ya da zamanında ne yaptıkları konusunda oldukça ketum davranmışlardı. Kapının girişinde üstünde çeşit çeşit kostümlerin asıldığı askı konusundaysa hiçbir fikri yoktu. Açıkçası ilk gecesinde kafayı yemiş bir tiyatro tarikatının iki üyesi tarafından öldürülebileceğini düşünerek yatmıştı. Sabah gözlerini açtığında tüm parçalarının yerli yerinde olmasına sevinmişti.
Neko hızla mutfak tarafından salona girdi. Jayda'nın pusularından önce yaşadığı gerginliğin aynısı kasılan yüzünden belli oluyordu. Oraya vardıklarında ne yapacağına yönelik detaylı bir şey anlatmasa da Jayda'nın görevi oldukça açıktı. Kendisine söylenen yere tırmanacak ve Neko'nun açacağı pencereden içeri girecekti. Askıdan ona büyük geleceği oldukça belli olan önü düğmeli bir gömlek ve pantolon takımı çıkartan Neko'ya baktı. Kıyafetlerin ütüsünü bozmayacak şekilde çantasına yerleştirmesini izledi. Oma bu anı daha önce de yaşadıkları için arkadaşının yaptıklarına Jayda kadar odaklanmamıştı.
Karanlık sokaklar boyunca yürüdükleri yollar Jayda'nın önceki günlerde geçtiği yerler değildi. Binalarından dışarıya çıktıkları an yüzlerini örtseler bile Jayda tren istasyonunu geçtiklerinde Neko'nun da Oma'nın da çevrelerine yönelttikleri dikkati arttırdığını fark etti. Uglen'de belli bölgelerin belli çeteler tarafından yönetildiğini bilse de üzerlerindeki gözleri o da hissetmişti. Bir süre daha temiz sokaklardan geçtiler. Barlardan çıkan sarhoş adamların kusmak için hızla girdiği ara sokaklardan kesici bir koku geliyordu. Rıhtıma yaklaştıklarında ise gece seferinden dönen teknelerin ve yola çıkmak üzere hareket etmeye başlamış irice gemilerin korna seslerini ve gözetleme kulelerinden gelen haberci düdüklerin sesini işitmeye başlamışlardı. Tüm bu sokaklar boyunca iki yanını kaplayan taş binalar yerini daha aralıklı inşaa edilmiş bazıları beyaz bazıları gri duvarlı ve büyük bahçeli malikanelere bıraktığında adımlarını yavaşlattılar. Geldikleri yere yaklaşmış olmalılardı. Uglen'in bu bölgesinin zengin ya da soylu insanların yaşadığı bir muhit olduğunu tahmin etmek için kahin olmaya gerek yoktu. Evlerin bahçelerinden gelen farklı çiçek ve ağaç kokuları bile Jayda'nın burnuna büyülü gelmişti. Özellikle sidik kokularını geride bıraktıkları için memnundu. Bir sokak bile geçtiğiniz yolun nasıl koktuğundan bu yolu kimin kullandığına kadar farklılıklara gebeydi. Önünden geçtikleri bahçelerdeki huş ağaçlarının içine özenle yerleştirilmiş dayanışma günü süslemeleri, ışıklandırmalar ve malikanelerin bahçelerindeki çalışanların farklı şekillerde kırptığı ufak çalılıklar bile sınıf ayrımını insanın gözüne sokmaya yeterdi. Yakınına geldikleri malikane de diğerleri gibi çevresinde duvarlar örülü bir başka alanda bulunuyordu.
Ortadaki alanın çevresine örülmüş yüksek duvarı gece karanlığında bile parlak görünen yemyeşil sarmaşıklar kaplamıştı. Duvar ferforje bahçe kapılarına kadar devam ediyordu. Kapının demir parmaklıkları arasındaki boşluklardan gördüğü kadarıyla içeride üç katlı, büyük bir verandası olan beyaz bir bina vardı. Alt pencerelerindeki demirliklerin üstündeki çiçekli semboller bahçedeki uzun ağaçlar arasından geçen farklı renkteki aydınlatmalarla seçilebiliyordu. Neko'nun gösterdiği pencere ikinci katta evin arka tarafında kalıyordu. O ve bir üstündeki kattaki pencerelerde binayla aynı renklerde görünen beyaz ahşaptan rustik panjurlar vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASSULON 1 | SORİN KARDEŞLER
FantasíaKraliyete karşı çıkışları ile tanınan KarKıranlar çetesinin ünlü liderleri Sorin kardeşlerden birinin kaçırılması hem topluluklarındaki hem de saraydaki köklü değişikliklerin temelini oluşturacak bir kurtarma operasyonunu başlatır.