Bölüm 31

3 0 0
                                    

  Gözlerini açtığında yüzüstü yattığı yumuşak yastığa gömülen yüzünü odayı görmek için tepeye kaldırdı. Çıplak göğsüne dokunan tertemiz çarşaflardan gelen sabun kokusu odadaki yeni pişmiş kurabiye kokusuna karışıyordu. Ne kadar süredir baygınım? Yarık'tan çıkarken tünellere girdiklerini hatırlıyordu. İlos'un omzuna koyduğu kollarını kaldırmaya çalıştığını. Jayda'nın bir başka kızla birlikte kendilerine koşarken diğer mahkumlarla dövüştüğünü. Bu ne zaman oldu? Tünellerden geçerken kapadığı gözlerini yeniden açtığında yüzünden akan ufak yağmur damlalarını düşündü. Sonra da her sallanışında başını zonklatan bir şeye binmişlerdi. Merdivenlerden çıktığını hatırlıyordu. Esmer bir adam kanla kaplı vücudunu yatağa yatırırken çevresinde dolaşan endişeli yüzleri görmüştü. Neredeyiz? Yarı baygın yattığı zamanlarda sırtındaki bandajların değiştirilip merhem gibi ekşi kokulu bir sıvı sürüldüğünde hissettiği yangının başta artıp sonrasında azaldığını hatırlıyordu. Sırtından boynuna doğru yayılan bir serinlik hissettiğinde gözleri de ağırlaşmıştı. Yattığı yatağın başucundaki dikdörtgen şeklinde kesilmiş uzun örtülere baktı. Odada yanan şöminenin tatlı çatırtıları, fısıldayarak konuşan iki sesle iç içe geçmişti.

  "Rube'den gelen notu vermek için yola çıkacağız."

  "Ne zaman?"

  Bu kardeşinin sesiydi. Sakin fısıltıları ninni söylüyor gibi peş peşe devam ediyordu.

  "Net değil. Askerler çevredeki hareketleri takip ediyor." Tanımadığı ses kardeşininkine göre daha narin ve kadınsı duyuluyordu. "Gemileri, nereye gideceklerini, kaç yolcusu olacağını."

  "Ne taşıdıklarını." Jayda da bezmiş bir sesle, konuştuğu kişinin cümlesini tamamlamıştı. Sorin Kardeşler yeniden aranıyordu.

  Jayden uyuşan ellerini sıkarak kalkmaya çalışsa da başarılı olamayınca yeniden yastığına gömülmüş ağzıyla boğuk bir ses çıkardı. Yüzünü yana çevirip kurabiye kokularını bitkince içine çekti.

  "Çok mu şey kaçırdım?"

  Jayda kardeşinin neşeli çıkarmaya çalıştığı sesini duyar duymaz resmen yanına uçmuştu. Başına eğilirken uykusuzluktan küçülmüş kan çanağı olan gözlerle Jayden'ın yüzünü inceliyordu.

  "Benim için ağladın mı yoksa?"

  Jayda tedirgin yüzüne yayılan sırıtmayla kardeşinin az da olsa uzamaya başlamış kıvırcık saçlarını sevdi. "Belki biraz. Hemen şımarma."

  Jayden kendini beğenmiş sırıtışıyla şişmiş gözünü kırptıktan sonra rahatsız bir ifadeyle yerinde kıpırdandı.

  "Biraz daha yüzüstü yatarsam böyle kalacağım."

  Jayda, Jayden'ı hafif dik pozisyonda oturturken beline küçük bir yastık yerleştirdi. Bu sırada kardeşinin neler olduğunu sorması üzerine olanları anlatmaya başlamıştı.

  "Dört gündür baygın mıyım!"

  "Aşağı yukarı."

  Bu sırada içerideki diğer kadın da ayakta kendilerini izliyordu. Kahverengi gözleri siyah tenini süsleyen beyaz lekelerle daha da ortaya çıkmıştı.

  "Arkadaş edinmişsin bakıyorum." Jayden bir kişiyle birlikte bu kızı da hayal meyal hatırlıyordu.

  Jayda omuz silkti. "Bu Neko. Bana yardım etti."

  "Neko mu? Enteresan isimmiş." Jayden başını öne doğru eğerek Neko'ya baktı. "Teşekkür ederim, memnun oldum."

  Bu sırada ahşap kapı açılarak içeri ellerinde tepsi ve sürahi tutan iki kişi daha girdi.

ASSULON 1 | SORİN KARDEŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin