"Ne yani; böylesi korkunç bir dünyanın, bir de cehennemi mi var?"
Umberto Eco
Buraya Arda ile Enes'i bırakıyorum. Bir önce ki bölüm medyada çıkmamışlar.
Keyifli okumalaar 🍀
Eğik yazı ile yazılan yerler ilahi bakış açısı ile yazılmıştır.
●●●
Yatağımdan kalktım ve gardıroba yöneldim. Davete bir saat vardı ama ben kararsız bir insan olduğum için şimdiden kombinimi hazırlamaya başlamalıydım.
Gözlerimi kıyafetlerde gezdirmeye başladım. Burada çok bir kıyafetim yoktu. Çoğunluğu babamgilin aldıklarıydı ve hepsi birbirinden güzel duruyordu.
Kıyafetlere bakarken bir yandan da düşünüyordum. Bana kalsa eşofman ile giderdim ama maalesef öyle bir seçeneğim yoktu. Hatta eşofmanı bırak, pantolon bile giymek pek anlamlı olmaz diye düşünüyorum. Kumaş pantolon hariç tabii ki. Kumaş pantolon ayrı bir güzeldi. Hem günlük hem de şık mekanlara giderken bile giyilebiliyordu ve bu yüzden evde renk renk Kumaş pantolonum vardı.
Neyse.
En iyisi elbise giymekti sanırım. Gözlerimi sıra sıra hepsinde gezdirirken hem sade, hem şık, hem de bir tık resmi bir şeyler arıyordum. Sonuçta koskoca komutanlar olacaktı. Özenli olmalıydım. Bir yerde duymuştum bir insanın karakterini sadece giyim tarzından anlayabilirsiniz diyordu. Aslında doğruydu. Bende bugün öyle yapacaktım mesela. İnsanları dış görünüşlerine göre yargılamak değildi bu, giydiği şeylerden zevkini, zevkinden de karakterini çözmekti sadece.
Sonunda ince askılı siyah bir elbisede karar kıldığımda, onu yatağın üzerine bıraktım ve terleyen bedenimi rahatlatmak için duşa girdim. Uzun süren ılık bir duştan sonra, önce cilt ve saç bakım kremleri sürüp, sonra saçlarımı düşük ısıda kuruttum. Hafif nemli bıraktığım saçlarıma tekrar krem sürerken, onları kendi hallerinde kurumaya bırakarak makyaj masasına oturdum. Üstümü giymemiştim, direkt elbiseyi giymeyi düşünüyordum. Yüzüme yakışan, şeftali ve vişne çürüğü renklerinin karışımı hafif bir makyaj yaptım. Vişne çürüğü renginin, sadece yanaklarımda allık ve dudağımda ruj olarak bulunması dışında bir sorun yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANOLYA
Teen FictionNe demek 5 üvey abi!? Ben abimle mutluydum ne gerek vardı 5 tane daha abiye. Bir de velet vardı! Ahh tabii bir de asker olan babalığı unutmamak lazım! Klasik abi kurgularından birazcık farklı. Yazım yanlışları veya mantık hataları varsa kusura bakma...