Çağan efe ak...
Arabadan inip yan koltuğumda duran oyuncakları aldım.
İçimde garip bir mutluluk vardı.
Her seferinde iş dönüşü eve gidince oluşuyordu.
Onu göreceğimi biliyordum onu hergün görüyordum ve bu beni mutlu ediyordu.
Onu gerçekten çok seviyordum.
Henüz konuşmuyordu o yüzden beni sevip sevmediğini bilmiyordum.
Ama umarım seviyordur sonuçta babasıyım sever değil mi?
Eğer konuşabiliyor olsaydı ilk soracağım soru beni seviyor musun olurdu.
Hakikaten bu çocuk neden konuşmuyordu?
Dört aylık olduğu için?
Bence de.
Henüz küçücüktü ve çok güzledi.
Çünkü annesine benziyordu elbette güzel olacaktı.
Ben baba olmanın böyle bir şey olacağını hiç tahmin etmezdim ama çok güzeldi.
Her uyandığında yanında sana gülümseyen bir yüz görmek.
Gülüşü bile bana dünyayı veriyordu.
Gülüşü yaşamam için bir sebep daha veriyordu.
Cebimden anahtarı çıkartıp eve girdim.
Salando yerde oynamıyordu muhtemelen uyuyordu.
Çok fazla uyuyordu. Neden bu kadar uyuyor? Diye sorgulamıyor değildim ama sanırım bebek olduğu için.
Elbete o yüzdendi.
Merdivenlere ilerledim direk.
Dün fazla yoğundum ve eve gelememiştim dün gece tek başına kalmıştı küçücük bebekle ve bu beni korkutmuyor değildi.
Gece defalarca aramıştım bazen açmıştı bazen uyuduğu için bakamamıştı ben öyle düşünüyordum.
Ve çok özlemiştim.
Merdivenlerden çıkıp direk odaya girdim üzerinde onun güzelimin ismi yazılı olan kapıyı açtım.
İlk başta sadece beşikte duran bebeğime baktım.
Çok masumdu...düşündüğümün aksine uyumuyordu tavanda asılı olan ay ve yıldızlara bakıyordu.
Elerini yukarı kaldırmış onları almak istiyordu.
İçeri girdim sesin geldiğini duyunca kafasını bana doğru çevirdi.
Gözlerini kocaman açtı ve elerini bu sefer bana doğru uzatı onu almamı istiyordu.
Yanına yaklaştım ve beşiğin yanında durdum.
Çağan:beni mi özledin?
Ne dediği anlaşılmıyordu garip şeyler söylüyordu ama ben anlamıştım beni özlemişti.
Çağan:bende seni çok özledim.
Üzerine eğilip boynunu öptüm burnumu boynuna bastırıp hareket ettim güldü eliyle yüzümü itmeye çalıştı.
Çenesini öptüm.
Çağan:baban seni çok özledi.
Tekrar boynunu öptüm ve tekrar kıkırdadı.
Minik elinin biri yüzümü itmeye çalışıyordu diğer eli saçlarımı sıkıca tutuyordu.
Geri çekildim ve anlını öptüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
platonik (ÇT)
Science FictionYeni başladığın okulda kimsenin konuşmaya cesaret edemediği sadece okulun zorbalarıyla takıldığı çocuğu ilk gördüğün an aşık olup yılarca plotonik olarak seversen ne olur?(bu kitap tamamen kurgudan ibarettir,bir ship üzerine yazılmıştır)