Karşımdaki kızıma gülümseyerek baktım.
Ben ona gülümserken o bana gülüyordu.
Hemde çok güzel gülüyordu.
Gülüşü için dünyayayı dahi yakabilirdim.
Elini yüzüme attı ani bir refleks ile yüzümü geri çekince güldü.
Bir kez daha aynı şeyi yaptı bu tekrar geri çekildim.
Saçındaki ıslaklık yüzüne damlıyordu yanağına damlayan suları diliyle emiyordu,bunu yaparken daha çok gülüyordu.
Saçlarını kurutmam gerekiyordu ama o buna asla izin vermiyordu. Hiç izin vermemişti.
Ama hasta olacaktı o yüzden kurutmam gerekiyordu.
Tarağını elime alınca hemen elime atladı ve tarağı yere indirdi.
Ne yapacağımı düşünürken kapı çaldı.
Tuana:hadi yine kurtuldun.
Sarı civcivli bornozun şapkasını kafasına taktım.
Kucağıma alıp beraber merdivenlerden aşağı indik.
Göbeğindeki ıslaklık benimde üzerime değiyordu keşke ilk bedenini kurtsaydım.
Onu yere bıraktım ve kapıyı açmaya gittim.
Kapıyı açtım karşımda kimi göreceğimi biliyordum o yüzden kim o? Deme gereyi duymadım.
Bana gülümseyerek bakan yüzü görünce direk boynuna atladım hiç beklemeden belime doladı kolarını.
Dudaklarını boynuma yasladı,ufak bir öpücük kondurdu.
Tuana:sana her sabah anahtarını al demekten yoruldum.
Her sabah anahtarını al diyordum ama duyduğu sorgulanırdı.
Asla almıyordu.
Çağan:senin açman daha çok hoşuma gidiyor.
Omzumu öptü.
Çağan:kapıyı açıp boynuma atlamanı seviyorum.
Daha sıkı sarıldım ona.
Çağan:eee kızım nerde benim?
Beni bırakmadı aksine kendine daha fazla bastırıp içeri girdi.
Çağan:güzelim!
Dedi eftalya sesi duyar duymaz ilgilendiği oyuncakları bırakıp babasına baktı.
Çağan:baba geldi!
Eftalya neşeyle el çırpıp ellerini yere koydu dizleriyle sürünerek babasına geldi.
Emeklemeyi öğrenmişti. Çağan hemen yürüyeceğine inandığı için biraz şok geçirmişti ama ben bunun olacağını biliyordum.
Sadece sürekli yerlerde geziyor olması beni rahatsız ediyordu ve merdivenler beni fazla korkutuyordu.
Annem bu konuda sürekli dalga geçiyordu şimdi anlıyordum onun neler hissetiğini.
Eftalya birkaç dakika sonunda gelip çağanın ayaklarının dibinde durabilmişti.
Dizlerinin üzerine konup elerini çağanın bacağına verleştirdi.
Çağan elini tutup onu yerden kaldırdı.
Şimdi eleri çağanın elinde ayakarı çağanın ayağındaydı.
Çağan salona doğru ilerlemeye başladı eftalya da bu sayede gidiyordu ve bu çok hoşuna gitmişti.
Çağan gülümserken kızını izlerken salonun çevresinde birkaç tur attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
platonik (ÇT)
Science FictionYeni başladığın okulda kimsenin konuşmaya cesaret edemediği sadece okulun zorbalarıyla takıldığı çocuğu ilk gördüğün an aşık olup yılarca plotonik olarak seversen ne olur?(bu kitap tamamen kurgudan ibarettir,bir ship üzerine yazılmıştır)