🌃
"İki yüz bin dolar yeterli."
Batmobile üzerinde oturmuş burgerini yiyen Jason Todd her devriye sonrası yaptığı gibi 'Batman'e yardım' ücretini Bruce'tan talep etti. Tıpkı Bruce'un sırf kendisinin bir düşmana dönüştüğünü düşünmesi için Tim ile yaptıkları sahte kavgalar gibi bu şakayı da yapmaktan asla sıkılmıyordu.
Batman kostümü içindeki Bruce her seferinde yaptığı gibi oğlunun şakasına tepkisiz kalırken kendi burgerini ısırdı. Böyle anlar çok nadir yaşanıyordu. En son ne zaman Jason ile sakin bir gece devriyesi geçirdiklerini hatırlamıyordu. Genelde hepsi kavgayla biterdi. Sahte olanlarından değil, birkaç kemik kırmalı olanlarından. Bruce kendisiyle gurur duymuyordu ama engel de olamıyordu. O his, şehrin karanlığına ait o his içindeydi. Karanlık kendisiydi. Daha da kötüsü onunla aracının üzerinde en son ölmeden önce yemek yedikleriydi. Seneler geçmişti. Onlarca karanlık sene hem de.
"Dairen bomboş."
Bruce sohbet başlatma konusunda da iyi değildi. Söylemek istediği şey az önce kurduğu cümlenin içinde de yer almıyordu ama Jason'ın anladığını biliyordu.
"Taşınıyorum."
Bruce o daireden en başından beri nefret ediyordu. Gotham'ın tehlikeli, çıkmaz sokaklarından birindeydi. Küçük ve kasvetliydi. Ne zaman kavga etseler Jason oraya gidiyordu. Yalnız kalıyordu. Bruce'un içinde bulunan o karanlığa gömülüyordu. Bruce bir keresinde kavga etseler bile malikâneden gitmemesini söylemişti. Gerçekten isteyerek söylemişti. Tabii Jason umursamayacak kadar sinirli olduğundan dalga geçtiğini sanmış olmalıydı.
Taşınıyordu demek. Bruce onun Gotham'ı terk etmeyeceğini biliyordu. Çok küçük bir zaman diliminde bilgisini sorgulama ihtiyacı hissetti ama Jason da Bruce gibi Gotham'a aitti. Bu şehre ait olma hissi sadece ikisinde vardı. Belki de genç Bruce bu nedenle Jason'ı yanına almıştı. Aynı duyguyu paylaştıkları için.
"Nereye?"
Cevabı kendisi de öğrenebilirdi. Nasıl daireyi düzenli olarak kontrol ediyor ve izliyor ise aynı şekilde cevabı da öğrenebilirdi ancak her şeyi bilmek iyi değildi, ayrıca onunla sohbet etme fırsatını çok az yakalıyordu.
"Annemin yanına."
Maskesi yüzünde değildi, bu nedenle Jason onun hafifçe kaşlarını çatmasını eğlenerek izliyordu. Konu Debora olunca odağını kaybediyordu. Artık Jason'un yeni eğlencesi de Debora ile ilgili Bruce'un henüz bilmediği konuları konuşmaktı.
"Büyük ihtimalle ben taşınınca diğerleri de kıskançlık edip huzurumu bozacak ve sen de yalnız kalacaksın, Bay 'ben yalnız çalışırım' Batman."
Debora biraz da dinlenmek adına Boston'a gitmişti. Tabii haftanın beş günü Gotham'da idi. Bruce onun sonunda bir ev bulmasına, ne kadar malikânede yaşamasını istese de, sevindi çünkü açıkça yaşadıklarından sonra o apartman dairesinde kalmayacağını itiraf etmişti. Ona hak veriyordu fakat bu onu balkonunda kitap okurken izlemeyi özlemediği anlamına gelmiyordu. Aksine fazlasıyla özlemişti.
"Evin nerede olduğunu sormayacak mısın?" diyerek laf attı, Jason.
Bruce elbette merak etmişti ve bilmek istiyordu ama Jason'ın ses tonundan da anlaşıldığı gibi kendisine cevap vermek yerine dalga geçecekti. Jason sinir bozucu bir ifadeyle kendisine imalı şekilde bakışına karşı olumsuz yanıt verecekti ki, asfaltı çığlıklara boğan bir motor geçti gözünün önünden.
Otoyolun kenarına park etmişlerdi. Gecenin bir körü olduğundan yolda pek araç yoktu. Şehir alışagelmişin dışında sakindi. Bundan dolayı yoldan büyük ihtimalle 260 km hızla bir motorun geçmesi normal değildi. 260 km hızla motor kullanmak da normal değildi. Gotham yeterince tehlikeli olduğundan öylesine tehlikeli bir yolculuğa kimsenin ihtiyacı yoktu. Gotham'da böyle motor sürecek kişi sayısı da belliydi. Başta kendisi vardı, ardından ise oğulları. Bir kişi daha aklına geliyordu ama Bruce az önce geçen kişinin o olmamasını umut ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
debora || bruce wayne
FanfictionDebora, İsrail Krallığı'na hükmeden tek kadın hakimin ve Yahudilik'te ki tek kadın peygamberin adıydı. Ve Debora, aynı ismi paylaştığı bu kadınlar kadar özeldi. Batman'in katı kurallarını sarsacak kadar özel. || Başlama Tarihi - 25.11.18 || || Bitir...