debora || bruce wayne

Chapter 2

🌃

Sol koluna aldığı derin bıçak darbesi nazik bir hemşire tarafından dikildiği sırada Debora gözlerini sakince kapatmıştı.

Yaptığı şeyi düşünüyor, zihninde olayı tekrar tekrar oynatıyor, yoğun adrenalin ve etrafını saran güç nedeniyle pişmanlık duymaksızın gülümsüyordu. Debora, saldırgan bir kişiliğe sahipti ve geçmişte içine yerleşen öldürme arzusunun dışarıya yansımış olmasından gurur duyuyordu.

Eskiden bu kadar cesur olmadığını da hatırlıyordu. Bu kadar güçlü, bu kadar kendinden emin, bu kadar düşüncelerine sadık... Eğer bu olay eskiden gerçekleşmiş olsaydı Debora'nın yapacağı tek şey stres nedeniyle titreyen bedenini durdurmaya çalışırken sessizce ağlamak olurdu ama artık o korkak kadın değildi ve bu gerçek ona tarifsiz bir huzur veriyor.

Polisler tarafından getirildiği hastane odasına atılan adımları işittiğinde düşüncelerinden sıyrıldı, zaten geçmişi hatırlamak çok da önemli değildi. Gözleri açıp kapıya döndü. Şu ana kadar birçok ziyaretçisi olduğundan, haber muhabirleri ve kurtardığı rehineler, yabancılık çekmeden gelen kişiye baktı.

"Dick Grayson."

Genç polise, Debora pantalon kemerine taktığı rozetini görebildiği ve elinde tuttuğu not defterini fark ettiği için bu çıkarıma kolayca ulaşmıştı, elini uzattı.

"Debora Soare."

Dick büyük bir memnuniyetle kadının elini sıktı. Gotham'a dönmüş olmasının tek sebebi Joker'in ölmüş olmasıydı ve onu öldüren kişinin ne kadar kendi ailesinden biri olacağını tahmin etsede, önemli olan ölmesiydi.

"İfadem alındı."

Diyerek bu genç polisin neden geldiğini farklı bir şekilde sorgulayan Debora, işini bitirmiş olan hemşireye de teşekkür etti.

"Nasıl olduğunuzu görmek istedim, Bayan Soare."

"Bu ince davranışınızdan dolayı teşekkür ederim. Yeterince iyiyim."

"Önemli değil. Asıl teşekkürü siz hâk ediyorsunuz. Gotham'ın nüfusunu yarıya indiren bir deliyi öldürdünüz."

"Aynı anda hem suçlu hem de kahraman olmak garip bir his."

Debora'nın sesli gülüşü odayı doldurduğunda Dick, kadının samimiyetini oldukça severek başını eğip çekingen bir gülüşle ona eşlik etti. İlk izlenimi bu kadar sıcak olan birinin, bir deliye kafa tutup ona silah doğrultması pek mümkün gelmiyordu ancak Dick, birini ilk izlenimleri ile tanımaya çalışacak son kişiydi. Sabah başka, akşam başka bir hayat yaşarken ilk izlenimlerden bahsetmesi de ironik olurdu. Aynı zamanda Joker'i öldüren birini hafife alacak da değildi. Bu samimiyetinin ardında sakladığı şeyler olabilir.

"Yargılanacağınızı düşünmüyorum. Rehinelerin her biri sizin tarafınızda, Bayan Soare. Aynı zamanda Gotham'ın korkulu rüyasını öldürmek sizi suçlu değil, tamamiyle kahraman yapar. Kanallarda tartışan birçok insan görebilirsiniz ama çoğunluğu da sizin tarafınızda."

"Biliyorum. Birçok haber muhabiri geldi. Tüm dünya beni konuşuyor olmalı."

"Evet, konuşuyor." diye onaylayan Dick hafifçe başını salladı. "Sizi daha fazla rahatsız etmek istemem, Bayan Soare. Kendinize iyi bakın."

Ufak bir veda ederek odadan çıktı. Jason'ı alarak malikâneye gitmeyi planlıyordu. Bu pek içine sinen bir plan değildi ancak Gotham'a dönme vakti gelmişti ve Joker de öldüğüne göre Jason ile Bruce'un arası da yumuşayabilirdi. En azından Dick'in umut ettiği şey buydu.