Chapter 5

2.6K 250 230
                                    

🌃

Debora Soare nefes kesici bir kadındı.

Kısıtlı bir alanı doldurmuş birçok insanın ortasında biçimli bacaklarını ve dolgun kalçalarını saran basit bir skinny kot, üst bedenini cüretkâr bir şekilde açık büfe olarak sunmasına olanak sağlayan can alıcı bir kırmızı renge sahip dantelli büstiyeri ve omuzlarından düşmek üzere olan siyah ceketi ile bar içinde bulunan en değerli parçaydı. Mekânın büyük çoğunluğunu kaplayan erkeklerin hepsi birden fazla kez bakışlarını büyük bir açlıkla Debora'nın üzerinde gezdirmişti ve tüm bakışların farkında olan kadın açgözlü bir şekilde egosunu beslemeye devam ederken umursamaz tavrıyla kalp kırmaya devam ediyordu.

DJ'in çaldığı hareketli parçalara hakkıyla eşlik ederek bedenini yönlendirir iken mekâna geldiği arkadaşıyla birbirleri etrafında dönerken havada süzülen saçları büyüleyici savruluşlarını sürdürüyordu.

"Debora."

Kalabalığın içinde rahatsız olan Dustin hâlâ çalmakta olan telefonu sahibine yetiştirmek için hızla hareket etti. Doğrusu böyle mekânlardan hiç hoşlanmazdı ve iş arkadaşı Rose gelmesi için teklifte bulunduğunda red edecek iken Debora'nın da geleceğini öğrendiği an evden çıkmıştı çünkü uzun zamandır Debora'ya ilgi duyuyordu. Bu ilgisi de onun olduğu her mekâna gönülsüz olmasına rağmen girmesini gerektiriyordu ki, Debora ile daha fazla vakit geçirme imkânına sahip olsun! Tabii Debora'nın kendisine yüz verdiği yoktu ama çaresizce umut ediyordu işte.

Gürültü nedeniyle kadının kendisini duymadığını fark ederek omzuna dokundu. Dirseğine doğru sıyrılmış ceketinin böylesine cömertçe sunduğu tene dokunmak kalp ritmini hızlandırıyordu fakat oldukça ahlâklı ve çekingen bir tavırla hemen elini geri çekti.

Yüzünde yer edinen şeytanî bir sırıtış ve gözlerini parlatan cezbedici bir bakışla kendisine dönen kadına telefonu vererek birkaç kez arandığını bildirdi. Debora, sol elini saçlarına geçirerek serbestçe savrulan tutamları geriye tararken ekrana bakmıştı. Bilmediği bir numara tarafından on dokuz kez aranmış olması garipti ama çok da umrunda değildi. Telefonu ceketinin cebine sokup Dustin'in elini tuttu.

"Siktir et. Gel, dans edelim!"

"Pek dans havamda değilim, Debora."

"Ne zaman öylesin ki?"

Diyerek gözlerini deviren kadın, adamın elini tutmayı sürdürerek değişen şarkının ritmine uygun olarak bedenini sallamaya başladı.

"Woaw!"

İş arkadaşına tezahürat yapmak adına çığlık atan Rose, Debora'nın huylandığını bilmesine rağmen parmaklarını kadının çıplak belinden sırtına doğru sürttü.

"Bir daha seninle gece hayatına akmayacağım, sürtük!"

"Oh, öyle mi?" Sırtına çıkan yumuşak dokunuş ile huylanarak parmaklardan kaçmaya çalışır iken aynı zamanda arkadaşının yorumuna kahkaha attı. "Neden?"

"Acaba neden?! Düşünelim..." Alaycı bir tavırla başını kaşıyan Rose, Debora ve Dustin'in arasına girdi. "Tüm erkekleri kaptığın için elbette!"

"Mükemmel olduğum için özür dilemeyeceğim."

"Gerçek anlamda tam bir sürtüksün. İş yerinde herkesi kendine düşürmen yetmedi mi?"

"İş yerinde kimse bana düşmüyor, Rose."

"Gotham'ın ikinci zengini, karizmatik ve bizim patronumuz olan Harold Lroc bile etrafında dönüyor!"

Debora bunun farkında olduğunu belli eden şeytanî sırıtışını genişletti. Fabrikanın diğer mühendislerinden fazla maaş almasının, istediği saatte girip çıkabilmesinin nedeninin iyi bir makine mühendisi olmasının değil, ki doğrusu işinin en iyilerinden biri olarak yenilikçi ve çalışkan bir mühendis idi, patronunun kendisine olan ilgisinden dolayı olduğunu biliyordu. Bu yararlardan faydalanmaktan büyük zevk almaktaydı, yine de Harold Lroc'a da yüz verdiği söylenemezdi. Erkeklerle takılmayı, eğlenceli saatler geçirmeyi seviyordu fakat nefesini gerçekten kesen birileriyle vakit geçirdiği söylenemezdi.

debora || bruce wayne Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin