debora || bruce wayne

Chapter 28

🌃

"Efendi Dick."

Alfred, genç adamın çökmüş omuzlarına ve hüzünlü gözlerine baktığında merak ettiği tüm soruların cevabını almıştı. Durumun kötü olduğu açıktı ve bunun Dick'i ne derecede sarstığı da öyle. Dün gece malikâneden gülümseyerek çıkan kişi ile şu an karşısında ayakta zor duran kişi aynı olamazdı.

"Banyoyu hazırlamamı ister misiniz?"

"Hayır." diye mırıldandı, Dick. Yol boyunca elinde sıkıca tuttuğu, çalmasını ve kendisine iyi bir haber ulaştırmasını beklediği telefonuna göz ucuyla baktı. "Kıyafetlerimi değiştirip gideceğim."

"Biraz dinlenseniz-"

"Senin Detroit'te olman gerekmiyor muydu? Yoksa Gotham sınırlarından çıkamadan babam sana görev mi kitledi?"

Damian üzerine yeni geçirdiği tişörtü düzelterek okul çantasını kapının yanına bırakıp abisinin kanlı kıyafetlerine baktı.

"Normalde kıyafetleri kanlı gelen kişi Jason olurdu. Batman'i hayal kırıklığına uğratacaksın."

Dick fark ettiği ayrıntı ile bakışlarını Alfred'e çevirdi. Damian bilmiyordu. Dün gece yaşananlardan habersizdi. Büyük ihtimalle yeni uyandığı için Alfred de ona söylememişti ya da söylemek istememişti sadece. Olacakları tahmin ettiği için cesaret etmemiş olabilirdi.

Derin bir nefes almaya çalıştı ancak başarısızdı, genç adam. Bakışlarını yeniden kardeşine çevirdi. Onunla şakalaşırken öyle keyifli görünüyordu ki... Kardeşinin bu keyifli ifadesini bozacak kişinin kendisi olacağını bildiğinden bugün ikinci kez o çaresizliği hissetti. Ne demesi gerektiğine de karar veremedi. Oysa birçok kişiye böyle olayları açıklamak zorunda kalmıştı. Ekibine, arkadaşlarına, arkadaşlarının yakınlarına, içlerinden biri yaralandığında ailesine. Kelimeleri seçemediği zamanlar olmuştu ama şimdi her şey farklıydı.

"Debora dün gece saldırıya uğradı."

"Ne- Bana neden haber vermediniz?!"

"Haber verecek za-"

"Annem nerede?"

Lafının kesilmesinden dolayı aralık kalan dudaklarını bu sorunun gelişiyle birbirine bastırdı. Cevap vermek ve açıklama yapmak istemiyordu. Sorunun soruluş şekli öylesine canını yakmıştı ki, daha fazlasını duyduğunda kardeşinin vereceği tepkinin kendisini paramparça edeceğini anlamıştı.

"Bu kanlar ona mı ait?" Cevap alamıyor oluşuna sinirlenerek bağırdı. "Kanlar anneme-"

Abisinin sıkıca tuttuğu telefondan çıkan arama sesiyle duraksadı. İstediği cevapları arayan kişinin verebileceğini düşünerek kendisini engelleyecek bir hamle gelmeden önce telefonu kaptı ve ekrana bakmaksızın aramayı onayladı.

"Dick, doktor şimdi çıktı." Aceleyle konuşan Tim'in sesi Damian'ın aramayı hoparlöre almasıyla koridorda yankılandı. "Hemen seni aradım."

Arkadan Jason'ın sesi duyuldu. Ne dediği anlaşılmıyordu ama Debora'nın durumunu sorduğu tahmin edilebilirdi.

"Kesin bir şey söylemem mümkün değil. Göğsünün ön duvarında bulunan bıçak yarası kalbe zarar verdiğinden dolayı acil bir açık kalp ameliyatı gerçekleştirmek zorunda kaldık ancak soluk borusundaki kesikten dolayı risk oranı gerçekten yüksek bir ameliyatı oldu. Şimdilik kendi başına nefes alıp almadığını bilmiyoruz. Henüz diğer 2 derin darbenin nelere sebep olacağını test etmedik. Kendi başına nefes alıp alamadığını kontrol ettikten sonra diğer darbeler için işleme başlayacağız ancak durum oldukça kritik ve ilk önce 24 saati atlatması gerekiyor. Bu nedenle umutlanmamanız-"