MARVİN ~GERÇEK AİLEM~

{~2~}

"o en son olaydan sonra insanlardan umudunu kesti deniz..."

Kuzenlerinden,kardeşinden,ablasından "abla" Onun için acaba ne anlama geliyordum. Küçükken birbirimizle ne kadar didişiyo olsakta seviyordum onu ama.

O benim için bunları söyleye bilirmiydi emin değildim. Zaten küçük kız kardeşim o zamanlar küçücüktü hatırlamıyodu ; Bir olay hariç biyoloji hocasından öğrendiğim şeyin gecesinde yaşanmıştı bu olay.

7 saat önce

Yine herzamanki gibi hazırlanıp evden çıktım.
Ders biyolojiydi. Konumuz aile kan guruplarıydı. Herkes sırasıyla anne, babasının kan guruplarını söyledi sıra bana geldiğinde.

Aynı şekilde bende söyledim ama hoca hiç o şekilde görmediğim bi yüzle bana bakıyordu. "Bi problem mi var?" Diye sorduğumda defterde bir şeyler karalıyodu heral de hesaplama yapıyordur diye düşündüm.

Bana benim kan gurubumun aile fertleriyle uyuşması imkansız olduğunu söyledi. O anki şokla ablam ve kardeşimi de sordum evdeki herkesin kan gurubunu bilirdim. Hoca "Onlarda uyuşuyor ama biyolojik olarak senin kan gurbunun uyuşması imkansız" Demesiyle bacaklarımın titremeye başladığını hissettim.

Bunun ne demek olduğunu hepimiz biliyoruz ama şu an aklıma bunları getir memeye çalıştım. Ne kadar olabilirse tabi.

Hoca ya "Bu durum aramızda kalabilir mi?" Diye sorduktan sonra o can havliyle kendimi sınıftan zor bela çıkarttım o anda o boş koridorda kal gelmişti hareket dahi edemeden durdum.

Aklımda dönen tek düşünce "Onlar benim ailem değilse bu kadar şeyi boşuna mı çektin deniz? diye kendime içimden soruyordum. "

"Günümüz devamı"

Bu olay hala aklımı kurcalarken saat gece 1.30'a geliyordu kapı sesi duyulduğunda o adamın babam cengiz soysalan'ın geldiğini anlamıştım sesini duyuyordum.

Odamın kapısı açıldığında sadece bana bakıyordu "sen yine o lanet telefonla mı oynuyorsun, ders çalışmıyomusun?" demeye başladı. Gecenin 1.30'da ne dersinden bahsediyordu bu.
Ben bunları düşünürken iki elinin yakama yapışması bir oldu.

Neye uğradığımı şaşırırken elmacık kemiğimin üzerine yediğim o yumrukla sendelemiştim ilk defaya vurmuyodu her zaman tokat atar laflar söyler giderdi ilk defa yumruk atıyordu.

Bu defa yere düştüğümde tekmelemeye başlamıştı Karnıma, sırtıma her yerime vurmaya özen gösteriyordu bu sırada ilk defa bu kadar ileri giden babasını gören şule (ablası) babasını tutmaya çalışmıştı ama o sırada babası onu tutup itince kafasını duvara vurdu.

Deniz ilk defa bu kadar sinirlendiğini hissetti ona herşeyi yapa bilirdi ama ablasıyla kardeşine dokunamazdı.

Yerden kalktığım gibi bende onun bana yaptığı gibi yakalarında tutup odadan dışarı attım bu gürültüye 6 yaşındaki evin en küçük bireyi berçem uyandı annemde dahildi bu duruma o da uyanmış nolduğunu çözmeye çalışıyordu;

Şuleyi tutup yerden kaldırıp odasına gitmesini söylememle; Babam olucak o herif beni yere savurmuştu. Şule dediğimi yapıp hızlıca odasına gitti.

O sırda annemi ve kucağındaki berçemi görmemle hızla onlara odalarına gitmelerini sölemiştim yerde tekmeleri yerken. Anneme kal gelmişti hareket dahi edemiyordu berçem ağlamaya başlamıştı. Son gücümle Şule diye bağırıp berçem'i alması için haykırdım.

Bu duruma daha fazla şahitlik yapmasını istemiyodum. Şule gelip tam berçemi kucağına almışken bi anda babam üzerime çıkıp beni boğmaya başlamıştı o kısacık tırnaklarının nasıl boğazıma battığını hissediyodum ben kendimi kurtarmaya çalışırken annem babamın kollarına yapışmış bırakması için vuruyordu.

Berçem in ağlayış sesleri kulağıma ulaşınca hızla o adamı üzerimden ittim. O da küfürler savurarak evin kapısına doğru ilerlerken arkasından boğazım yırtılana kadar bağırdım.

"Yaptıklarına iyi bak, birgün onları kendin de yaşicaksın.
Yaptıklarına iyi bak yaptıklarını yaşarken bulucaksın kendini.

Dilerim Allah'tan yaşattıklarını yaşamdan ölme senin yüzünden akıttığım göz yaşlarımla, acılarımla yıkansın O aciz bedenin"

Diye bağırdıktan sonra bi kapı sesinin geldiğini duydum söylediklerimi duyduktan sonra gitmişti.

Annemler yanıma geldi berçem çok kormuştu. Ona bişey olmadığını söyleyerek sarılırken şuleden telefonumu istemiştim.

Telefonumu getirdikten sonra İstanbul'daki öğretmenlik yapan cesur kuzenimi aradım 28 yaşındaydı benden 11 yaş buyüktü ben 17 yaşındaydım hemen onu arayarak neler olduğunu anlatmadan uçak bileti almasını söyledim şuan saat 2.40 geçiyordu. Sabah 11'e bilet bulup almıştım.
Şükür ediyordum bilet bulabildiğim için okulun kapanmasına 1 hafta kala genellikle dolu oluyordu.

Berçem vücudumdaki morlukları göstererek uff olmuş dediğinde. O an yaralarımın acıdığını hissettim karnımdan kan gelirken berçem'e sarılarak yerden kalktım o an gözümden yaşlar akmaya başlamıştı.

Berçemi yatağına yatırıp onu son kez öpüp "seni çok seviyorum benim papatyam." dedikten sonra oda benim moraran elmecık kemiğimi öpüp "birazdan geçer ben öptüm orayı" demişti.

Dedikleriyle yüzümde buruk bi gülümseme oluşurken onun odasından çıkıp kendi odama doğru gittim yaralarım çok acıyordu bu yüzden yavaş hareket ettimiştim.

Odaya girdiğimde annem ağlarken şule de napıcağımızı düşünür gibi dalmıştı. Anneme sarıldıktan sonra sakinleştiğine inanarak kalkıp dolabın üzerindeki bavulumu aldım.

Biliyordum bir gün bu günün geliceğini biliyordum bu yüzden birikim yapmıştım. Banka hesabında tutmuyodum ki hala ekonomik olarak ona bağlı olduğumu düşünsün...

Umarım beğenmişsinizdir. yazım yanlışları olursa kusura bakmayın. Görüşmek üzere. Oylamayı ve düşüncelerinizi yorumlara yazmayı unutmayın.

✨Remember there is always hope...
~G&i~