Merhaba umut ışıklarım✨ 4656 bin kelimelik bir bölümle karşınızdayım.
Bu bölümle birlikte bir çok şeyi anlayıp diğer bölümü heyecanla bekliceğinize eminim.
Diğer bölüm sezon finali olucak ve oda bir gün sonra gelicek bu bölümü yayınladıktan sonra sezon finalini düzenlicem.
Yorum yaparak okumayı ve yıldıza basmayı unutmayın. Kendinize iyi bakın umut ışıklarım✨
___Beni nelerin beklediğinden habersiz uykuya dalmıştım...
Karnımdaki dayınılmaz ağrıyla gözümü açarken nolduğunu anlamaya çalışıyordum. Karnımdaki ağrı karnıma bıçak gibi saplanırken ağzımdan bir inilti çıkmış, ayağa kalmaya çalışmıştım. Güneş daha yeni yeni doğarken kimse uyanmadan bu konaktan çıkıp hastaneye gitmeliydim.
Ayakta bile zor dururken duvarlardan destek alarak odamdaki banyoya ulaşmıştım. Başımı kaldırıp aynadaki halimle yüz yüze geldiğimde burnumdan akan kanları görmüş karnımdaki acıdan fark edememiştim. Bıçak saplanır gibi karnıma giren ağrıyla yere yığıldığımda elim cebime gitmiş telofunmun orda olamdığını fark ettiğimden acı dolu sesimle bir küfür mırıldanmıştım.
Sürüne sürüne yatağımın kenarına geldiğimde telefonuma uzanıp giray'ı aramıştım ikinci çalışta telefonum açılırken bişey söylemesine müsade etmeyip acıdan titreyen sesimle "gi-giray" dediğimde telefon kapanmış çok geçmeden kapımı açmak içim kapı kulpunu indirmişti ama kapı kilitli olduğu için açılmamıştı.
Giray "deniz iyi misin konuş benimle" dediğinde ağlamaklı sesimle "kan var durmuyo canım acıyo dayanamıyorum" dediğimde kapının arkasından giray'ın "kan mı?" diyen korku dolu sesini duymuştum.
Giray "deniz kapının arkasındaysan uzaklaş ordan kapıyı kırıcam biraz daha dayanmaya çalış" dediğinde bir cevap verememiştim gözüm kararmaya başlarken kulaklarıma kapının kırılma sesi gelmişti ve onunla birlikte gelen o tanıdık koku.
Giray benim yerdeki iki büklüm halimi ve kanayan burnumu gördüğünde daha da endişelenirken beni kucağına almıştı gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlarken bana "deniz bana bak sakın gözlerini kapatma" dediğinde yine karnıma ağrılar bıçak gibi saplanırken ağzımdan koca bir inilti kopmuştu. Sanki giray'ın benden daha çok canı yanıyomuş gibi yüzü buruşurken "neren acıyo?" diye sorduğunda elim karnıma giderken o gerekli cevabını almış gibi başını sallamıştı.
Odamdan çıkıp merdivenlere ilerlerken kesik kesik çıkan sesimle "Giray kimse görmemeli bilmemeli" dediğimde bana bir cevap vermemiş beni hızlıca arabasının ön koltuğuna yerleştirip emniyet kemeri mi bağlarken "söz veriyorum geçicek biraz daha dayan" demişti gözümden yaşlar akarken kapımı kapatmış hızlıca şöför koltuğuna geçmişti.
Giray arabayı konağın arka kapısından çıkartıp hızlıca arabayı sürmeye başlamıştı arabada sadece benim acı dolu seslerim çıkarken Giray'ın bakışları durmadan benle yol arasında gidip geliyordu.
Kesik kesik çıkan sesimle "gi-giray ba-bana bişey olursa güneşle hazalı koru no-nolur" sesim o kadar cılız ve kısık çıkmıştı ki nerdeyse duymadığını düşünmüştüm ama bulanık bile olsa Giray'ın sağa sola sallanan başını gördüğümde duyduğunu anlamıştım.
Giray "deniz bana bak" deyip elimi sıkıca tutarken elinin sıcaklığını hissetmiştim o sırada giray'ın "ellerin niye bu kadar soğudu deniz?" diyen endişe dolu sorusuna bir cevap verememiştim çünkü ne öyle bir gücüm kalmıştı ne de halim.
karnıma bir ağrı daha saplanırken, arabada ağzımın arasından kaçan acı dolu inlemem duyulmuştu giray elimi daha çok sıkarken bir anda fren yapıp arabadan inmişti benim kapımı açıp emniyet kemerini çözerken hastaneye vardığımızı anlamıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARVİN ~GERÇEK AİLEM~
General Fiction{~Gerçek ailem - Erkek versiyon~} Ailemi? aile kelimesi. Bir gün biyoloji dersindeyken konumuz "Aile kan guruplarıydı" sıra bana geldiğinde anne baba kan gurubunu söylediğimde hoca bana "senin kan gurubunun aile fertleriyle uyuşması imkansız" dediği...