"Denizin hayatını 7'ler mahvetmişti sene de iki kere ayın 7'sinde tekrar tekrar ölmüştü deniz..."
~Gelecek bölüm alıntısı~
"MARVİN, MARVİN" diye bağırışlar duyuldu yerle gök birbirine karıştı, marvin gözlerini yumdu...
Hazar Aslanbey
"Marvin, Marvin" Diye bağırmıştım ama gözleri kapanmıştı hızla kucağıma alıp arabaya doğru gittim şöför kapıyı açmıştı hemen binip hastaneye doğru yol almıştık.
Gerçekten kötü durumdaydı karnında iki kurşun yarası vardı ve kan kaybediyordu aklımı kaçırıcak gibiydim daha yeni bulduğum oğlum kanlar içinde kucağımda ölüyordu o an ceylin demir aradı ağlayarak açtığımda."Hastaneye gidiyoruz durumu çok kötü" Diyebildim sadece bu geldi elimden.
O kadar varlık, güç, kudret hiç birşey işe yaramıyordu oğlum kanlar içinde kucağımda can veriyordu. Daha onla hiç birşey paylaşamamışken, onu sevdiğimi söyleyememişken, onun doğum gününde, bir özel gününde yanında olamamışken daha yapıcak çok şeyimiz varken oğlum benim oğlum yeni bulduğum oğlum kollarımın arasında can veriyordu.
Hastaneye vardımız da hızla onu sedyeye yatırıp amilyathane ye aldılar. Orda kala kaldım beklemekten başka çağrem yoktu ceylin demir gelmişti onun yanında denizin dayısı ve amcası bildiği kişilerde, ceylin demir de demin sinir krizi geçirmiş ve sakinleştirici verilmişti oğlum amilyata gireli 3:30 saat olucakdı nerdeyse.
Daha bir haber yoktu amilyathane kapısından girip çıkan hemşireler hiç bir şey demiyordu o sırada doktor çıkmıştı doktor "Hastamız iyi kurşunları çıkarttık hayati tehlikeyi atlatana kadar 24 saat yoğun bakımda kalıcak önümüzdeki bu süre çok önemli durumunda bir problem çıkmazsa 24 saatlik süreden sonra normal odaya alıcaz geçmiş olsun."
Dedikten sonra yanımızdan ayrıldı.
Allah'a şükrediyor dum bişey olmamıştı marvinim iyiydi ama yinede önümüzde koskocaman 24'saat vardı onuda atlatırsak herşey daha iyi olucak diye geçirdim içimden.Mardine haber verdim dilan( denizin annesi ) buraya gelicekti ama haber verdiğimde zor ikna etmiştim onu gelmemesi için oğlumuzu getiriceğime söz vermiştim...
Ceylin Demir
Evden nasıl çıkıp hastaneye geldiğimi bilmiyorum bildiğim tek şey deniz vurulmuştu ve fazla kan kaybetmişti hastaneye vardığımda Hazar bey duvar dibine çökmüş ağlıyordu denizi amilyata almışlardı.
Ben o sırada noldu bilmiyorum ama ağlayarak "Koruyamadık, koruyamadık o adamdan da ondan da koruyamadık duymadık sesini" Diye bağırıp bacaklarım gücünü kaybetmişken bir kaç hemşirenin yanıma geldiğini ve tenimde hissettiğim bir acı hatırlıyordum en son.
Gözümü açtığımda sedyede yatıyordum bir hemşire gelip sinir krizi geçirdiğimi ve sakinleştirici verdiklerini söylemişti.
Kolumda da serum vardı intirketi çıkarttıkdan sonra amilyathane'nin önüne doğru yürüdüm.Abim denizin durumunun stabil olduğunu iki kurşunu da çıkarttıklarını ve denizi yoğun bakıma aldıklarını söylemişti hala tehlike geçmemişti, önümüzdeki 24 saat çok önemliydi yoğun bakımın önündeki sandalyeye oturarak beklemeye başladım sabah oluyordu ve deniz hala uyanmamıştı.
Ama bir anda hemşireler ve doktorlar yoğun bakıma doğru koşmaya başlamışlardı " Noluyo " Diye sorduğumda kimse cevap vermemişti...
Marvin Deniz
Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda vücudumun her yerinde kablolar vardı ağzımda oksijen maskesi de buna dahildi ama kurşun yaralarının acısı azalmış, hafif bir ağrı vardı.
Etrafıma baktığımda ismini bilmediğim bir çok alet gördüm. Yanımda buton gibi birşey vardı üzerine bastığımda bir çok hemşire ve doktor içeri girmişti her biri durumumu kontrol ediyordu.
Bir kaç sorudan sonra biraz daha burada kalıcağımı sonra normal odaya gideceğimi söylediler durumum iyimiş kurşunlar çıkmış iyileştikten sonra eski yaşam kalitemi etkilicek birşey yokmuş bu beni mutlu etmişti.
Bir kaç kişi beni normal odaya götürdükten sonra içeri teyzem girdi ağlıyordu hızla bana sarılıp "İyimisin, nasılsın, ağrın varmı" Diye soruyordu "İyiyim bişeyim yok sadece uykum var" Dediğimde bana "Bu, cümlede nefret ediyorum artık" Dediğinde ilk başta nedenini anlayamasamda sonra telefonda konuştuklarımız geldi aklıma "Teyze çok uykum var özür dilerim" Demiştim en son telefonda o yüzden nefret etmişti bu kelimeden "İyiyim teyze sadece uykum var biraz dinlenmek istiyorum"
Dediğim sırada kapı açıldı Hazar bey gelmişti beni görür görmez sarıldı "Seni asla bırakmicam bir daha, koruyup kollicam annen çok merak etti mardini yıkıcaktı onu buraya getirmediğim için ona oğlumuzu alıp getireceğime dair söz verdim artık bizimle yaşamanı istiyorum.
Şu hastane koridorunda ne yaşadım neler geçti aklımdan ihtimalleri bile beni öldürmeye yetti lütfen hem her fırsatta teyzen de gelir sadece bizimle tanış sevdiklerinle bağını koparmanı istemiyorum."Dedi hiç ara vermeden kendini açıkladı neler yaşamıştım canımla cebelleşmiştim ve o depoda gerçekten onlarla tanışmak istediğimi fark etmiştim arkama donüp baktığımda tek pişmalığım bir şans verip tanışmamaktı.
Teyzeme baktığımda buna iyi bir fikir gibi bakıyordu ona baktığımı fark edince gülümseyerek başını aşağı yukarı salladı Hazar beye dönüp "Kabul ediyorum sizleri tanırım ama bana bunun pişmanlığını yaşatmayın lütfen"
Dediğimde hemen yüzü güldü "Asla aslâ pişman olmicaksın emin olabilirsin sen dinlen ben hazırlıkları başlatiyim" Diyerek odadan çıktı.Teyzem "Onlara şans vermelisin deniz gerçekden tanımaya çalış belki gerçekten seviceksin. Hem sık sık ziyaretine gelirim berçemi, şuleyi alıp sende gelirsin canını sıkacak bişey olursa zaten bir telefon uzağındayım ilk uçakla gelirim yanına."
Bunu bilmek bile iyi gelmişti teyzem de odadaki koltuğa uzandığın da bende gözümü kapatmıştım. Uyandığımda sabah oluyordu bu hastanede zaman algımı kaybetmiştim koltuğa baktığımda teyzem hala uyuyordu ben ne yaşadıysam oda o anlarda çaresizliğin en dibini yaşamıştı. Hazar bey gelip taburcu olucağımızı çıkış işlemlerini halletmeye gittiğini söylediğinde teyzemi gidene kadar uyandırmadım.
Giderken teyzem de uyanmıştı birlik de teyzemin evine doğru yola çıktık. Dikişlerim hala hareket ederken beni zorluyordu patlamaması için özen gösteriyor dum eve girdimizde direk yatağa yatmıştım teyzem de mutfakta yemek hazırlıyordu.
Hazar bey oturma odasında koltukda uyuya kalmıştı. Bende yavaşça kalkıp mutfağa ilerledim teyzem birşeyler doğruyordu su içip çıktım, odaya geldiğimde bavulu çıkartıp içine eşyaları yerleştirmeye başladım ama sadece yazlıkları mı aldım kışlık kıyafetlerim ve yazlık bir kaç parça mı burda bırakmıştım geldiğimde kullana biliğim diye.
Telefonumda yoktu o adamlar yol kenarında kırıp atmışlardı, bavulu kapatıp yatağa uzandığım da uyuya kalmıştım...
Umarım beğenmişsinizdir. Yazım yanlışları olursa kusura bakmayın. Görüşmek üzere. Oylamayı ve düşüncelerinizi yorumlara yazmayı unutmayın.
✨Remember there is always hope...
~G&i~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARVİN ~GERÇEK AİLEM~
Narrativa generale{~Gerçek ailem - Erkek versiyon~} Ailemi? aile kelimesi. Bir gün biyoloji dersindeyken konumuz "Aile kan guruplarıydı" sıra bana geldiğinde anne baba kan gurubunu söylediğimde hoca bana "senin kan gurubunun aile fertleriyle uyuşması imkansız" dediği...