{~25~}

344 25 1
                                    

Ağzımdan çıkan bu sözler nefes alışlarımızı bıçak gibi keserken sadece birbirimize baka kalmıştık...

Dün yaşananların ardından yine kapımız kilitli bir şekilde uyumuştuk rotinda abla da bizimle kalmıştı ne kadar gerek yok desem de "bu gece senin yanındayım kardeşim o her kimse onu bulucaz tamam mı? Ben senin yanındayım benim kardeşime kimsenin asla zarar vermesine izin vermem" demişti.

Gerçekten rotinda abla amcamın nişanlısından daha çok bana abla olmuştu rotinda ablanın hiç erkek kardeşi olmadığı için beni kardeşi yerine koyup bağrına bastığı aşikardı keza ben'de onu ablam yerine koymuş bağrıma basmıştım.

Yine sabah olmadan uyanırken bu uyuyamama halimden nefret etmeye başlamıştım gördüğüm kabuslar hiç bir zaman geçmezken bu işin sonu da gelmicek gibi gözükmüyordu.

Sessizce odadan çıkarken acıktığımı hissetmiştim bu süreçte hızla kilo kaybı'da yaşamaya başlamıştım bana n'oluyodu bilmiyorum ama iyi bir şey olmadığı açıktı ve ben bunu öğrenmeye şu anlık hazır değildim.

Mutfaktan içeri girdiğimde hızlıca kendime birkaç kahvaltılık çıkartıp mutfaktaki masanın üzerine koymuştum buzdolabından yumurtaları çıkartırken omlet yapmak için dolaptan bir tava çıkartmış omleti hazırlamaya başlamıştım.

Omlet yapmak için tavaya yağ koyup erimesini beklerken eriyen yağın kokusu midemi bulandırmış hızlıca kusma isteğiyle en yakın banyoya girip kusmaya başlamıştım. Kustuktan sonra kendime gelirken kusmuğumu gördüğümde donup kalmıştım; Kan kusmuştum.

Burun kanamalarına, karın krampları ağrılarına bir'de kan kusuşum eklenmişti ve bu belirtiler gerçekten beni gittikçe korkutuyordu.

Olduğum banyonun kapısı çalınırken hızlıca suyu açıp kanın o kırmızı görüntüsünün suyla birlikte akıp gitmesini sağlamıştım.

Banyo kapısını açtığımda karşımda kapıda bekleyen korumalardan birinin durduğunu görmüştüm, ne diyeceğini beklerken "deniz beyim kapıda bir adam sizi soruyor içeri girmek istedi ama izin vermedik" dediğinde anlayışla başımı sallarken "tamam hadi gel bakalım kimmiş bu adam?" dediğimde "daha önce hiç buralarda görmedim beyim" demişti daha gün yeni doğarken bu saate kimin geldiğini anlamasamda konak kapısına doğru birlikte ilerlemeye başladık.

Koruma konak kapısını açtığında karşımda gördüğüm kişiyle bu sabahın ikinci şokunu yaşamıştım ilki kan kusmamdı ikincisi ise yiğit giray'ın elinde bavuluyla karşımda duruşuydu.

Giray her zamanki gibi bana gülümsemesini sunup "günaydın" dediğinde bende aynı şekilde karışık vermiştim bana "bu arkadaşlar beni içeri alamiyicaklarini söylediler sende bana teklifini yaptın ama sana ulaşıcağım bir numara vermediğin için elimde bavulumla iki saattir laf anlatmaya çalışıyorum" dediğinde iki dakikada laf arasında hem açıklamasını yapmış hemde tribini atmıştı.

Bu beni güldürürken "hadi gel içeri iki saattir elinde tuttuğun bavulunu da almayı unutma" dediğimde "kendimi unuturum bavulumu unutmam" demişti onu duymamazlıktan gelip avludaki oturma alanlarına doğru ilerledim arkama bakmıyordum çünkü peşimden geldiğini ayakkabı seslerinden anlamıştım.

Oturma alanına oturduğum da giray da bavulunu kenara bırakmış tam karşıma oturmuştu giray'a teklifimi yapalı daha bir gün olmuştu bu kadar çabuk karar vermesini beklemezken giray konuşmaya başlamıştı "normalde akşamdan gelmeyi planlıyordum ama sana ulaşamicağımı fark ettiğim için sanki babamın evine dönermiş gibi pılımı pırtımı toplayıp sabah sabah kapına geldim" dedikleriyle gülüşümü tutmaya çalışırken telefon numaramı daha ona vermediğim için bu kadar laf yaptığı belliydi hala gülmemeye çalışırken "telefonunu versene" dediğimde telefon kilidini açıp sorgusuz sualsiz vermişti.

MARVİN ~GERÇEK AİLEM~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin