2

13K 556 9
                                    

Ayak parmaklarımın üstünde yükseldiğim sırada arkadan pat diye bir ses duyup arkamı döndüm. Market arabamı bıraktığım yere baktığımda yerinde değildi. Onun yerine başka bir araba ve sapında da benim yaşlarımda bir erkeğin elleri vardı. Birkaç saniyedir şaşkınca çocuğun suratına baktığımı farkedip hemen gözlerimi kaçırdım. O sırada az önce almaya çalıştığım cips paketinin kafama düşmesiyle kendime geldim ve arabamın peşinden gitmek üzere bir hamle yaptığımda küçük bir bedenle çarpıştım. Küçük kız çocuğunu koltuk altından tutarak tek seferde kaldırdım.

Tabi ben bunları yaparken market arabam çoktan kasaya ulaşmış bile. Bende koşmaktan vazgeçip sakin sakin yürüdüm ve arabamı alıp tekrar cips reyonuna geldim. Kafama düşen cips paketini alıp arabanın içine attım. Birkaç paket daha alıp tekrar kasaya yöneldim. Kasiyere selam verip aldıklarımın parasını ödedim. Para üstünü de cebime attım.

Ben parayı öderken liseli olduğunu düşündüğüm kasanın yanındaki çocuk da aldıklarımı poşetlemiş. Poşetleri iki elime alıp evin yolunu tuttum. Bu arada cebimden telefonumu çıkarıp saati kontrol ettikten sonra beni karşılaması için Buğlem'e mesaj atmayı da ihmal etmedim tabi ki. Mümkünatı yok bunları eve kadar tek başıma taşıyamam.

Aklıma gelen düşüncelerle gülümsemeye başladım. Buğlem ile arkadaşlığımız tabiki onun sayesinde başladı. Ben kolay kolay arkadaş edinemem. Bu arada Buğlem ile liseden beri beraberiz.

Kulaklığımı takmış tek başıma oturduğum en öndeki sıramda sakin sakin kitabımı okurken bir anda sıranın sallanmasıyla yerimden sıçradım. Kafamı sarsıntıdan dolayı oluşan küçük şokumun nedenine yani yanıma yıldırım gibi oturan kıza çevirdim. Şoku üstümden attığımda kızın dudaklarının oynadığını farkettim. Ah tabi ya kulaklığım! Sanırım ona cevap vermediğim için çatılan kaşlarıyla bana bakan kıza elimle bir dakika diye işaret edip kulaklığımı çıkardım. Bunu yapmamla kızın kaşları gevşedi ve tekrar konuşmaya başladı.

"Bu liseye çok isteyerek geldim. Az önceki çocukla çarpışana kadar gayet de mutluydum. Bir de zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışmıyor mu? Sinir etti beni okula girdiğim ilk dakikadan! Özür dilemesi gereken yerde bir de beni azarlıyor. Neymiş efendim önüme bakmadan yürüyormuşum! Pis egoist!"

Kız, bu kadar uzun süre nefes almadan konuşmasına şaşırmış ağzı açık bir şekilde kendisine bakan beni görünce susup nefesini üfledi ve "Upps! Pardon, ben yine kaptırmışım. Bu arada benim adım Buğlem." diyerek tokalaşmak amacıyla elini uzattı.

Ben ise onun bu kadar uzun süre konuşmasının şokunu üzerimden daha yeni atmıştım ki ani değişen ruh haliyle tekrar şaşkına döndüm. Kızın elini aşağı yukarı sallamasıyla gözlerimi kırpıştırarak kendime geldim ve "Bende Asel" diyerek kızın havadaki elini sıktım. Bu ifademe kıkırdayıp "Bir an elimi hiç sıkmayacaksın sanmıştım." dedi. Bende "Kusura bakma, ani şeylere fazla tepki veririm ben. O yüzden sıkamadım elini."

"Ah, sadece şaka yapıyordum." dedi. O anda garip bir şekilde kıza içimin ısındığını hissettim. Garip diyorum çünkü benim daha önce hiç arkadaşım olmadı. Yani merhabalaştığım birkaç kişi vardı fakat hiçbiri bu kadar samimi değildi.

Bugün ikinci kez aniden çarptığım bedenle bütün düşüncelerim dağıldı.

⚫⚫⚫

Hayırlı Ramazanlar!

Oruç tutmayanlara ise iyi günler!

Geçen bölümde açıklamayı unuttuğum bir konu var. Evde kaldıklarından ve hocalardan bahsettim. Hocalar kurgu için gerekli. Yani bu evin/yurdun hiçbir cemaatle alakası yok. Sadece kurgu için. Lütfen yanlış anlamayın.

Bir de Asel'in üçüncü sınıf olduğunu söylemiştim fakat onu dördüncü(son) sınıf olarak değiştireceğm.

Birde hikayemizin okunma sayısı 33 olmuş!

Nasıl sevindim bilmezsiniz

Hepinizi çok seviyorum. Öpüldünüz!! 😘

Benim KararımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin