43

2.3K 89 14
                                    

Bölümün bu kadar gecikmesini umarım içerikle telafi edebilirim :) İyi okumalar!

^^^

Kaç gündür her gün arayıp anneme babamın ne düşündüğünü soruyordum ama babam nuh diyor peygamber demiyor! Ya benim babam böyle sakin, mantıklı ve akıllı bir adamdır aslında. Ne oldu da böyle körü körüne inat ediyor anlamıyorum. Böyle pat diye daldım. Kusura bakmayın ama bende artık patlamak üzereyim. Ben sabırsız bir insanım  arkadaşlar. Ama işte bir türlü cesaret edipte babamla konuşamadım. Aybars'ı merak ediyorsunuz değil mi? Birkaç kere bana babamla konuşup durumu izah etmek istediğini söyledi ama ben babamı daha fazla üzmekten korktuğum için izin vermedim. Şimdi ise bugünkü son dersimden çıkmış Buğlem'le birlikte İstanbul yolunda giden ve her zaman kullandığımız otobüs şirketine ait otobüsün içinde gergin  bir şekilde oturuyorum. Aslında kafamı dağıtmak için otobüsün küçük televizyonundan bir animasyon açmıştım ama pek te işe yaramıyor. Animasyonları severim. Eh insan genç bir hala olunca böyle oluyor. 

Özcan'ı düşünmek biraz olsun keyfimi yerine getirdi. Yanımda oturan Buğlem ise nerde olduğumuzu unutmuş kulağında kulaklıkla bir yandan müzik dinliyor bir yandan da Akış'la mesajlaşıyor, liseliler gibi. Böyle söyleyince olay çok normal gözüküyor ama Buğlem'in olduğu bir ortamda normallik mümkün mü? Hanımefendi kendini o kadar çok kaptırmışki Akış ne yazıyorsa kahkahalarla gülüyor önce bunu sessiz yapıyordu ama gülücükleri gittikçe gürültülü bir hal almaya başlıyor. Hani o kendisi etrafı duymuyor ya son ses açtığı müzik yüzünden. Bizim de onu duymadığımızı sanıyor galiba. Onu dürterek sessiz olmasını söyledim ama beni takmadı. Birazdan onu otobüsten bu kuş uçmaz kervan geçmez şehirlerarası yolda atıverecekler haberi yok. Ben de onu kendi haline bıraktım. Tabi ondan rahatsız olan bir tek ben değilim. Diğer yolcular da rahatsız olmuş ve muavine şikayet etmişler muhtemelen çünkü muavin direkt olarak bize doğru geliyor. 

"Hanımefendi biraz daha sessiz olabilir misiniz rica etsem?" dediğinde Buğlem utana sıkıla cevap verdi.

"Kusura bakmayın kendimi kaptırmışım." 

"Teşekkkürler." deyip muavin uzaklaşınca Buğlem bana döndü. 

"Niye beni uyarmayorsun? Senin yüzünden elaleme rezil oldum." deyince yüzüne garip garip bakıyorum.

"Benim yüzümden mi? Ben dürttüğümde beni taksaydın böyle olmazdı." dediğimde anımsamış olacak şirin şirin gülümsemeye başladı. 

"Bitanesin canım arkadaşım." deyip bana sırnaştığında ikimizde gülüyorduk.

...

Buğlemle geçen yolculuğumuzun sonunda annemlerin yanına, telli duvaklı çıkmak istediğim biricik evimize gelmiştim. Yol boyu malum konu üzerine düşündüğüm için zihnen bir hayli yorulmuştum ama buna değmiş ve bir karar vermiştim. Şu anda ise bu mükemmel  kararı uygulama aşamasındaydım. Korkmayın arkadaşlar evden kaçmayacağım. Babamı ve annemi üzecek bir şey yapmak seçeneklerim arasında bile olamaz. Babamın karşısına geçip konuşacağım. Artık gına geldi. Kahve fincanlarını tepsiye güzelce yerleştirip gelirken mola verdiğimiz yerden aldığım kaymaklı lokumları yerleştirdim. Babamın en sevdiği lokumdur. Salona girdiğimde kahveleri dağıtıp yerime oturdum. Konuşmaya girmek için babamın biraz keyfinin yerine gelmesini bekledim. 

"Baba, senle bir şey konuşmak istiyorum."

"Söyle kızım." derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.

"Baba, hayatım boyunca bana her zaman destek oldun, hep arkamdaydın. Ben senin her daim benim iyiliğimi istediğini ve beni her şeyden ve herkesten korumak istediğini çok iyi biliyorum. Annem de aynı şekilde. Artık büyüdüm ve bir karar verdim. Senden ve annemden tek istediğim bana destek olmanız. Ben...  Ben Aybars'ı seviyorum ve biz evlenmek istiyoruz. Ama sen razı olmadan böyle bir şeyi yapmak istemiyorum." bu söylediklerimin  ardından nefesimi tuttum ve babamın söyleyeceklerini beklemeye başladım.

Benim KararımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin