5

7.6K 378 14
                                    

Evet bunuda hallettiğimize göre eve gidip dünden hazırladığım valizimi alacağım ve sonra ver elini İstanbul!

Bir dakika bir dakika dünden hazırladığım mı? İyide ben dün valiz hazırlamadım ki! Alışveriş ve filmden sonra bir de etrafı toplamak beni çok yormuştu ve direk yatmıştım. Valiz aklıma bile gelmedi. Of! Ne yapacağım şimdi? Öncelikle sakin oluyoruz. Şimdi hemen eve gidip otobüs saatime bakmalıyım. Daha saati bile bilmiyorum! Buğlem'de gelecekti benle beraber. Tekrar Buğlem'i aradım.

"Alo, Asel? Beni çok sevdiği biliyorum ama bu ka-"

"Buğlem! Saçmalamayı bırak. Bugün tatil için İstanbul'a gideceğimizi unutmadın inşallah?"

"Ben, sen gibi leyla değilim kızım. Sabah evden çıkmadan valizimi hazırladım."

"Tamam o zaman ben eve gidip hem bilet saatine bakayım hem de valizimi hazırlayayım. Hadi görüşürüz. Çok tuttun beni."

"Deliye bak iki saattir konuşuyorsun. Ben yapsam şimdiye telefonu suratıma kapatmıştın."

"Görüşürüz görüşürüz."

"Görüşürüz bebişim!"

Kısa otobüs yolculuğunun ardında eve gelip hemen odamızdaki kitaplığıma yöneldim. İyi bari en azından biletin yerini biliyorum. Otobüsümün kalkmasına iki saat var. Otogar biraz şehrin dışında kaldığı için ancak bir saatte gidebilirim. O zaman namaz kılıp valizimi hazırlamak için geriye sadece bir saat kalıyor.

Pardesümü çıkarıp yatağımın üstüne serdim. Kırışmasını istemeyiz değil mi? Güzelce abdest alıp namazımı kıldım. Namaz kılmak için okula giderken giydiğim tişörtün üstüne bir hırka, altımdaki darpaça pantolonun üstüne gündelik bir etek geçirmiştim. Onları çıkarıp saate bakmadan yatağın altındaki valizimin birini çıkarıp dolaba yaklaştırdım. Saate bakmadım çünkü bakarsam telaş yapıp hepten yetişemem. Tek tek kıyafetlerimi katlayıp düzenli bir şekilde valize yerleştirdim.

Ne olur ne olmaz otobüste çok sıcaklarsam pardesümü çıkarabileyim diye tişörtümün üstüne diz kapaklarımı geçen buz mavisi uzun bir gömlek giyip beline ince siyah bir kemer taktım. Altımda zaten darpaça kot pantolonum vardı. Saate baktığımda vaktin geldiğini farkedip yatağın üstüne bıraktığım pardesümü giydim. Bu sırada hızla kapı açıldı ve Buğlem içeriye girdi. O giyinirken çantamı takıp valizimi sürükleyerek kapının önüne bıraktım ve arkadaşlara haber vermek için bir not yazıp buzdolabına yapıştırdım. Kapıyı açtım ve dışarı çıkıp ayakkabılarımı giymeye başladığım sırada Buğlem de yanıma gelmişti. O zaman acı gerçekle sarsıldım. En önemli şeyi -biletimi- unuttuğumu farkettim. Anahtarla eve girip, geç kalmamak için koşturarak biletimi alıp tekrar evden çıktım. Nihayet ayakkabılarımı giyip beni bekleyen Buğlem'in yanına gittim ve beraber apartmandan çıktık.

"Eee sevgilin seni kimle tanıştırdı?"

"Sorma ya. Kuzeniyle tanıştıracakmış ama kuzeni arayıp biraz geç kalacağını ve beklememizi söyledi. O sırada da sen aradın işte. Bende hemen geldim."

"Benim yüzümden geldin?"

"Yok be saçmalama. İyiki aramışsın yoksa ben vaktin az kaldığını farketmezdim bile."

"Sen otobüs saatini biliyordun yani?"

"Evet, biliyordum tabiki."

"Ve bana söylemedin?"

"Biraz telaş yap dedim."

Kafamı onaylamazca 'sen iflah olmazsın' anlamında iki yana salladım. Bu arada biz konuşuken çoktan durağa gelmiş ve otogara gitmek için otobüse binmiştik bile. İkimizde kulaklıklarımızı takıp kendi dünyamıza çekilmiştik bile.

Aslında kurban bayramı için İstanbul'a gidemeyecektim ve annemlerede böyle söylemiştim. Fakat şimdi gidiyordum ve bu onlara çok güzel bir sürpriz olacaktı. Canım annem gelemeyeceğim dediğimde ne kadar da üzülmüştü. Çok sevinecek. Ben bunları düşünürken otogara gelmişiz.

⚫⚫⚫

Lütfen yanlışlarım için yorum yapın.

Kendinize iyi bakın. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere! 😀😘





Benim KararımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin