14

5K 273 6
                                    

Birisi sürekli beni tokatlayarak adımı söylüyordu. Kendimi gözlerimi açmak için biraz zorladım ve şükür ki açabildim.

Gözlerimi açınca beni tokatlyarak ismimi söyleyen kişinin abim olduğunu farkettim. Abiminbutda ne işi var? Daha da önemlisi benim burada ne işim var? Ah! Tabi ya, en son sarhoştan kaçıyordum ve gücüm tükenmişti. 

Konuşmak için kupkuru olan boğazımı temizledim. Ancak konuşmaya çalıştığımda başarısız oldum. Abimbunu fark ederek "Sen burada bekle, ben sana su getireyim." dedi ve arabaya yöneldi. Sanki kıpırdayabilecek halim vardı da. Sanırım o da anın şokuyla ne dediğini bilmiyor.

Abimin getirdiği suyu içtim. Daha sonra beraber arabaya geçtik ancak abim arabayı çalıştırmadı. 

"Abi, neyi bekliyoruz?"

"Az kalsın kız kardeşime çarpacaktım. Biraz bekle de şoku atlatayım." diye cevap verince usul usul kafamı salladım. 

Abim aniden "Sen neden öyle koşuyordu da bayıldın?" diye sordu. Zaten bu soruyu bekliyordum ancak küçük bir ihtimal farketmez diye düşünmüştüm. Derince bir nefes alıp abime cevap verdim.

"Sarhoşlar..." daha doğrusu cevap vermedim. Çünkü konuşmamı kendi hıçkırıklarım böldü ve abim beni kendine doğru çekip sarıldı. 

İkimizde biraz olsun kendimize geldiğimizde abim arabayı çalıştırdı ve yola koyulduk. 

Ağaçlar hızla önümden akıp giderken bugün yaşadıklarımı düşünmeye başladım.

Önce en yakın arkadaşımı teselli etmek için yanına gitmiştim ve buna rağmen onunla kavga etmiştim. Bunun için çok pişmandım. Buğlem her zaman benim için değerli olmuştur.

Daha sonra ise sarhoşlar tarafından sıkıştırılmıştım. Onların elinden zor kurtulup bir de abimin arabasının altında kalacaktım nerdeyse. Arabam en çok lazım olduğu zaman ortalarda yok; çünkü geçen gün alışveriş merkezinde ufak bir kaza yaptığımdan dolayı arabamı bakıma vermiştim. 

Abimin sarhoşlar hakkında bir şey söylememesi benim için bir avantajdı tabi ki. Sahi, abimin o caddede ne işi vardı? Ve biz nereye gidiyoruz? 

Sorularımdan ikincisini seçip abimle paylaştım.

"Abi,nereye gidiyoruz?" diye sorunca abim bir iç çekip beni cevapladı.

"Özcan, okulda oynarken düşmüş ve ağlayıp ısrarla bizim gelmemizi istemiş. E Özge koca karnıyla gidemeyeceğine göre bu görevi ben üstlendim." 

Biz bunları konuşurken çoktan okula gelmiştik. Abim arabayı park etti ve beraber okula giriş yaptık. Müdürün odasına çıkıp kapıyı tıklattık ve içeriye girdik. 

Özcan, somurtkan yüzüyle kollarını göğsünde birleştirmiş ayaklarını ileri geri sallayarak oturuyordu. Görünüşe göre hiçbir şefi yoktu. İlginç.

"Hoşgeldiniz, Özgün bey." diye gülümseyerek bizi karşıladı.

"Hoşbulduk, Seçil Hanım." abim gülümseyerek müdüreyi cevapladı.

"Sizle biraz konuşabilir miyiz?" 

"Tabii ki." abimin bakışları bana döndü.

"Asel, sen Özcan'ı arabay götürür müsün? "

"Tamam, götürüyorum."

Özcan'ın elinden tutup önce onu müdir odasından daha sonrada okuldan çıkarttım ve arabaya doğru görürdüm. Ancak arabaya binemedik. Çünkü abim anahtarları bize vermemişti.

"Özcan, halacım, neren açıyor?"

"Hiçbir yerim."

"O zaman neden ağlayarak anneni ve babanı çağırdın?"

"Canım sıkıldıokulda. Bende eve gitmek için yaptım."

"Anne ve babayı kandırmak iyii bir şey de-"

Sözüm abim tarafından kesildi.

"Özcan'la biz evde bolca konuşacağız, halası."

Peki, o zaman diyerek abimin gelirken açtığı arabaya bindim. Abim, Özcan'ı arka koltuğa oturtup kendisi de benim yanıma ,sürücü koltuğuna, yerleşti.

Sessiz sakin bir yolculuk yapmaya başladık. Aslında Özcan normalde araba yolculuklarında ya şarkı söyler ya da vicire bıcır bir şeyler anlatırdı. Bu sefer suçunu biliyor olsa gerek; sesini çıkartmıyordu.

Beklemediğim bir anda abimin telefonu çalmaya başlayınca yerimden sıçradım. Beklemediğim anmış. Sanki arayan kişi, aramadan önce arayacağım diye haber verecek. Ani şeylere fazla tepki.

"Asel, sen bakar mısın? Ben araba kullanıyorum ya."  Açıklama yapmana gerek yoktu bence abicim.

Telefonu elime aldım ve ortadaki simgeyi sağa doğru kaydırarak telefonu açtım.  Keşke açmadan önce baksaydım. Çünkü arayan kişi annemmiş.

"Özgün ,koş yavrum koş!"

"Anne, ben Asel. Ne oldu?"

"Özge doğuruyor!"

⚫⚫⚫

Arkadaşlar, hemen hemen bir ay boyunca Afyon'da olacağım inşAllah. Bu yüzden bölüm sıklığı değişebilir veya hiç gelmeyebilir. Bunun için lütfen kusura bakmayın. Elimden gelen bir şey değil.

Bir de Asel'in yaşadığı olay ufak çaplı bir dikkat çekmek amacıyla hikâyede her aldı

Kendinize iyi bakın. Allah'a emanet olun. 😘

Benim KararımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin