19

4.5K 241 7
                                    

Valizimi alıp odamdan çıktım. Evdekilerle vedalaşıp önceden çağırdığım taksiye bindim. Tabii vedalaşma faslı annemin ağlamaları sayesinde uzamıştı. Her seferinde ağlar zaten. Lisede ailemin yanındaydım ancak üniversite için Eskişehir'e gidip birden ayrılınca anneme çok zor gelmişti. Gerçi ben de kolay alışmamıştım. Yatağımda, yorganımın içinde gecelerce ağlamıştım. Kabul ediyorum, biraz ana kuzusuydum ama ilk defa evden ayrılmıştım.

Taksinin durmasıyla parayı ödeyip taksiden indim. Buğlem'le burda buluşmak için sözleşmiştik. O benden önce gelmiş anlaşılan. İleriden bana el sallıyor. Ama bu normal bir el sallamak değil. Yerinde zıplayarak iki eli birden sallayarak yapılan bir el sallamak. Böyle söyleyince de biraz garip oldu ama...

Buğlem sonunda onu gördüğümü farkedip yaptığı garip hareketleri yapmayı bıraktı. Yanına gelince kaşlarının çatılı olduğunu farkettim

"Nerdesin kızım sen? Otobüsü kaçıracağız!" o söyleyince kolumdaki saate baktım ve otobüsün kalkmasına on dakika vardı. Bir sürü saat almıştım. Koluma on tane bileklik takmak yerine bir tane saat takıyordum. Nerdeyse her renkten ikişer üçer tane saate sahiptim.

"Of, Buğlem. Annemi biliyorsun. Zor çıktım evden. Hadi otobüse binelim. Hem senin valizin nerde?"

"Bagaja verdim valizimi. Hadi seninkini de verip binelim artık." onun dediği gibi önce benim valizimi bagaja verdik ve sonra çok geç aldığımızdan dolayı en arkada olan yerlerimize yerleştik. Her zamanki gibi Buğlem çam kenarına oturdu. Ben de koridor kısmına oturdum. Buğlem hâlâ düşünceliydi ama bana belli etmemeye çalışıyordu. Biliyordu ki onu niçin üzüleceğim. Üzülmemem mümkün değildi. Hele Akış'ın telefonda anladı mı acaba dediği günden beri Buğlem'i düşünüp onun için sürekli dua ediyordum. Allah ikisi içinde hayırlısını versin. Artık ne diyelim.

Yarım saattir elimde olan telefonum çalınca aniden irkildim. Ekranda Akış yazısını görünce ani bir şekilde çağrıyı sonlandırdım. Gördü mü acaba diye düşünerek Buğlem'e döndüm ve onun kararan telefon ekranıma baktığını farkettim. Ben korkmaya başlarken Buğlem "Neden kapattın? Kimdi o?" diye sordu.

"Yanlışlıkla kapattım." gerçektende yanlışlıkla kapatmıştım. Ama neden kapattığımı, Buğlem gördü mü diye olan korkumun nedenini bilmiyordum.

Bi seferde ekran mesaj sesiyle aydınlandı. Bu sefer Buğlem, okuduğu kitaba kendini iyice kaptırmış, beni farketmemişti bile. Mesajda ise 'Galiba Buğlem yanında. Ben ne zaman döneceksiniz diye soracaktım.' yazıyordu. Sevgilisi duruken niye bana soruyor?

'Lütfen bunları bana değil Buğlem'e sor. İyi günler.'

'Soruyorum ama cevap vermiyor lütfen cevap ver.'

'Yarım saat önce İstanbul'dan bindik.'

'Teşekkür ederim.'

Fazla resmi bir yazışma oldu ama resmiyet her zaman iyidir. En azından erkeklerle...

Otobüsten inince karşımızda Akış'ı gördük. Onlar sarılırken izlemek istemediğim için valizimi almaya gittim.

Ben valizimi alıp onlara doğru giderken Akış da Buğlem'in valizini almaya gidiyordu.

"Kızlar arabayla geldim. Hadi sizi yurda bırakayım."

"Siz gidin, konuşacaklarınız vardır. Ben taksiyle giderim."

"Saçmalama Asel. Dün çok yoruldun. Şimdi de o kadar yol geldik. Gel işte bizle." deyince haklı olduğunu düşünüp kabul ettim. Normalde Akış'ın arabasına asla binmezdim ancak Buğlem ağlamamak, Akış'la kavga etmemek için kendini zor tutuyordu ve lütfen gel, senden güç almalıyım der gibi bakıyordu. Gözlerini görünce dayanamadım.

Aşırı gergin bir şekilde arka kapıyı açıp oturdum. Haram olduğu için erkeklerle muhatap olmayı bile istemeyen ben, bir erkeğin arabasına binmiştim. Tek değildim ama işte... İnsan geriliyor.

Yurda girişimizi yapıp hemen odalarımıza geçtik. Buğlem direk kendini yatağına attı. Yüzü çok kötü gözüküyordu.

"Buğlem, ne oldu?"

"Akış'ın mesajlarına cevap vermiyordum. Geleceğimizi nerden öğrendiğini sorduğumda kendini bir arkadaşım gibi tanıtıp annemden öğrendiğini söyledi." deyince o kadar şaşırdım ki.

"Yani annenden öğrenmiş?"

"Evet, Asel. Şimdi ses yapma lütfen uyumak istiyorum."

Bu durumda Akış Buğlem'e yalan söyledi. Demek ki böyle bir özelliği var. Yani Buğlem'e yalan söyleyebiliyor. Şimdi bunu söyleyen, başka yalanlarda söyleyebilir.

Yoksa Buğlem şüphelerinde haklı mı?

⚫⚫⚫

Selamun Aleyküm!

Multimedya: Temsili Buğlem ve Akış. Üzgün bir Buğlem...

Geçiş bölümü oldu bu galiba.

Sizce Akış neler karıştırıyor? Buğlem haklı mı?

Biliyorum hep normal şeyler oluyor ama bir sonraki bölümde asıl olaylar başlayacak.

DİP NOT (ÖNEMLİ): Aslında yapmayacaktım. Yani en azından bu hafta. Sadece biraz olsun kafamı dağıtmak için yazdım ve belki okurken sizin de kafanızın dağılmasına bir yardımım olur diyerek paylaştım. Anlatmam istediğim şeyi anlamışsınızdır.

Benim KararımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin