⁸HUZUR

210 17 3
                                    



Jungkook'un söyledikleri ile afallayan Taemin, söylediklerinin anlamını çözmeye çalışır gibi
Jungkook'a bakıyordu. Sonra suratındaki sırıtışla

"Sen, iş anlamında eşlik ediyorsun" dedi ve adımlarını hızlandırarak Jungkook'u geçti. Tam yanımda durarak elimi ellerinin arasına aldı.

"Ben, kalbine eşlik etmeye geldim" dedi. Taemin'nin arkasında kalan Jungkook'un bakışlarını gördüm. Avını pençelemeye hazırlanan aslan gibi bakıyordu ve her an pençelerini
Taemin'e indirecekmiş gibi duruyordu. Elimi Taemin'in elinden kurtararak, ikisinin ortasına
geçtim.

"Iııı Hoş geldin Taemin a-ama keşke haber verseydin" dedim ve Jungkook'a bakıp, tekrar Taemin'e dönüp.

"Yani ben pek böyle sürprizlerden hoşlanmam ve şu anda iş seyahatindeyim, hiç doğru
olmadı...."

  "Bay Hajun aklıma soktu aslında, Bayan Hana da ciddi ısrar etti. Seokjin'i hiç hesaba katmıyorum bile" diyerek sözümü kesti ve

"Seni buraya babam mı gönderdi? " diyerek lafa girdi Jungkook ve gözleri alev atıyordu.

"Ne bu sinir anlam veremiyorum. İş seyahati olmasına rağmen, şu anda mesai saatleri dışında neyin gerginliği bu?" diyerek, Jungkook'un yanına doğru bir adım attı. Onunla
burun buruna geldi resmen ve

"Elemanlarının mesai saatlerinden sonra ne yaptıklarına karışan patronlardan mısın sende ?" dedi alayla, Tanrım şimdi birbirine girecekler diye düşünürken Jungkook, alayla

"Sende birini tavlamak için, yapışkanlığı tercih edenlerdensin sanırım" dedi ve bana dönerek

"Bay Park arabadayım, flörtünüzü gönderin ve biraz acele edin" diye dişlerinin arasından resmen hırladığında

"Hiçbir yere gitmiyorum" diyen Taemin'nin sesi ile Jungkook, olduğu yerde kaldı. Arkasını dönmeden

"Sen bilirsin "dedi. Jungkook ve sertçe elimi kavrayıp, beni peşinden sürükleyerek çıkışa doğru çekiştirdi. aslında Jungkook, sadece büyük adımlarla yürüyordu. Ben, resmen koşuyordum.

Otelin kapısından bir hışımla çıktık ve kapıda bekleyen araca aynı hışımla bindik. Arabaya biner binmez Jungkook telefonuna sarıldı ve direk kulağına götürdü. Kimi aradığı hakkında bir fikrim yoktu ama aradığı kişi için üzülüyordum... Bir anda arabayı Jungkook'un sert sesi doldurdu.

"Baba!" dedi sert bir şekilde, siktir Bay Hajun'nu mu aradı? lütfen bizden bahsetmesin, Tanrım lütfen lütfen, lütfen diye yalvarırken

"O geri zekalının buraya gelmesine karşı olduğumu Seoul'da belirtmiştim" dedi ve daha sert bir şekilde devam etti.

" Neyi nasıl düşündüğünüz umurumda değil, onu buraya nasıl gönderdiyseniz aynı şekilde geri çağırın. Jimin'nin iş seyahatine flörtü ile gitmesi etik bir davranış değil ve asistanım hakkında böyle yorumları duymak istemiyorum" lanet olsun iyi bir şey mi ? kötü birşey mi? oluyor ve son darbe

"Baba, Jimjn benimle beraber ve Taemin İle aralarında hiçbir şey olmayacak şimdi, o piç kurusuna geri dönmesini söyle hemde hemen!"

Heh dünya durdu şu anda. Siktir gerçekten söyledin mi bunu?

"Jungkook ne yaptın? " diyebildim hayret İle "Yalan mı?" dedi gözlerimin içine bakarak

"Benimle beraber değil misin? benim değil misin?" dediğinde gözlerim doldu, ne diyeceğimi bilemedim, hala şaşkın şaşkın gözlerine bakıyordum. Derin bir nefes alarak

"Aslında Seoul'a gidince uygun bir zamanda söylemeyi düşünüyordum ama lanet olsun ki böyle öğrenmek zorunda kaldılar. Gidince açıklarız" dedi ve yola odaklandı.

YOUNG BOSS ~JİKOOK~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin