Evet karşımda aslında burada hiç olmaması gereken biri duruyor."Taemin! " lanet olsun bunun burada ne işi var, burada olması yetmiyormuş gibi birde beni Jungkook'un odasından çıkarken gördü. Bin kere lanet olsun diye geçirirken içimden, gereksiz bir tebessümle
"Şey günaydın" dedim. Aynı şekilde,
"Günaydın " diye karşılık aldım.
"Dün akşamdan beridir yanlış kapıyı çalıyorum galiba, resepsiyondan oda numaranın 1002 olduğunu söylediler ama "dediğinde bir dakika bu şimdi bu odanın Jungkook'un olduğunu bilmiyor mu? Diye ümit ederek toparlamaya çalıştım.
"Şey anlamadım?" dedim. Açıklama yapmasını bekleyerek ve şaşırmış bir şekilde
" Dün akşam Jungkook ile gittiğinizde baya bekledim. Telefonun kapalıydı " Dedi
"Hııı şarjım bitimişdi " dedim
"Neyse, bende gece geç vakitte olsa iyi olup olmadığına bakmak istedim. Kapını çaldım, odanı aradım, cevap yoktu. Sanırım yanlış oda numarası vermişler" Dediğinde Şöyle bir
derin nefes aldım. Neyse ki anlamadı hadi bakalım Jimin konuştur dilini bu işi kıvırman lazım, şimdi Jungkook çıkar ve bu sefer kavga kaçınılmaz olur diyerekten"Taemin, teşekkür ederim bak buraya kadar geldin, hoş bir davranış, beni merak etmende
güzel ama bak ben buraya patronumla geldim. Zaten Bay Jeon ile birbirimizi pek sevmiyoruz sen, beni çok zor duruma sokuyorsun. Yani sürekli bunun lafını yemek
istemiyorum" Dediğimde sanki bana hak verirmiş gibi kafasını salladı."Ve sanırım artık gitsen iyi olacak. Bay Jeon'a görünmeden, beni de daha fazla zor duruma sokmadan" dediğimde
" Tamam kusura bakma, Jungkook ters bir kişilik hesaba katmadım üzgünüm " dedi ve
"Ben 2 gün daha buradayım, Seoul'a gelince bir akşam yemeği borcun var bana tamam mı ?" dedi yeter ki git borcum akşam yemeği olsun diye geçirdim içimden
" Tamam, olsun Seoul'a geldiğin de bir yemek borcum var sana " dedim ve bana gülümseyerek, arkasını dönüp gitti. Koridoru döndüğünde görüş alanımdan çıktığına emin olduktan sonra, derin bir nefes vererek kendi odamın kapısını açtım. Tam içeri girecektim ki birinin beni itmesi ile neredeyse odaya fırladım. Kapı sertçe kapandı ve birden kapıya döndüğümde Jungkook ile göz göze geldik. Lanet olsun burnundan soluyor, bu öfke ile beni öldürmezse, bir daha hayatta öldürmez diye geçirdim içimden ve
" Jungkook ne ne yapıyorsun ? " diyebildim. Bir anda üzerime atılıp beni duvar ile kendi arasında hapsetti. Gözleri sertti lanet olsun, çok sinirliydi.
"Seoul'da bir yemek Borcu ha " dedi. offf duymuş, lanet olsun duymuş, radar mı? var anasını satim kulaklarında, anlamadım ki duşta değil miydin? sen.
"Şeyy gitmesi için söyledim " dediğimde öfkesinden halen bir şey kaybetmemiş, olanca siniri ile gözlerime bakıyordu.
"Gitmesi için söyledin?" Dedi dişlerinin arasından, siniri kat ve kat artarak
"Neden?" dediğinde aslında bende şu anda ne diyeceğimi bilmiyorum. Bir an gözlerimi kapattım, derin bir nefes aldım. Ardından Jungkook'un gözlerine bakarak,
"Senin odandan çıkarken karşılaştık, ne yapsaydım? Jungkook bilmiyor, ne düşünürdü benim için" dediğimde
"Senin için ne düşündüğü neden umurunda Jimin " dedi olanca siniri ile
"Önemli değil ama sen, ailen ile konuşmadan ya Jungkook, biz konuşmadan onun yorumlar
yapmasını istemedim tamam mı?" Dediğimde"Seoul'a döndüğümüzde kesinlikle görüşmeyeceksin " dedi. Sert ve kararlı bir sesle tamam anlamında kafamı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOUNG BOSS ~JİKOOK~
Romance"Sen benim en güzel hatamsın" Mpreg Semekook Ukejimin "Genç Patron - Özlem Çorapcı" jikook uyarlaması.