JUNGKOOK'DANAdresi aldığım gibi Taemin'nin Gyedong'daki evine doğru hızla arabayı sürmeye başladım. Bu
siktiğimin psikopatından bebeğimi almam gerekiyordu. Hemde acilen...Villanın önüne geldiğimde arabayı asfaltı yakacak kadar sert durdurdum ve arkamdan gelen Seokjin'nin de aynı şekilde durduğunu gördüm. Hiç zaman kaybetmeden arabadan indim ve villaya doğru koşarak girdiğim anda arkamdan yapışan Seokjin, durmamı sağladı.
" Bıraksana oğlum !!" diye kükredim ve Seokjin,
" Abi dur! bir anda dalınır mı? bak arabası orada demek ki buradalar " diye söylediğinde kararan gözlerimle villanın içindeki arabaya baktım. ' Piç kurusu ' diye içimden geçirdiğimde Seokjin,
" Jimin için sakin olman lazım, hasta bu adam ona bir şey yapmaması için dikkatli olmamız gerekiyor " diye tekrar konuşmaya başladığında haklı olduğunu anladım. Seokjin sağdan, ben soldan sessiz bir şekilde villanın etrafında dolaştık. Arka tarafta karşılaştığımızda, mutfak kapısı olduğunu anladığım kapıya Seokjin'nin dokunmasıyla açık
olduğunu anladık. Yine sessiz adımlarla evin içine girdiğimizde salonda açık olan televizyon masanın üzerindeki Jimin'nin telefonu, burada olduklarını kesinleştirdi. Selokjin," Sen yukarıya çık yavaş yavaş, salağın silahı burada " dediğinde o kadar dikkatli olmasına şaşırmamam gerekiyordu.Olumlu anlamda başımı sallayıp, merdivenlerden yukarıya doğru adım adım çıkarken birden tokat sesleri ve acı çığlıklar kulağıma geldi. O an kanım çekildi sandım, sanki ruhum bedenimi terk ediyor gibiydi ve kendimi çabucak toparlayarak, bir hızla kapıyı açtım. Taemin Jimin'nin üzerinde,Jimin'nin kolları yatağın iki tarafına bağlanmış
" Orospu çocuğu!!! " diye kükreyerek Taemin'nin üzerine çullandım. Yumruklarımı peşi sıra sıralarken gözüm Jimin'ne gitti. Kahretsin! kolları bağlı, kafası geriye doğru yıkılmış, çenesinden boynuna süzülen kanlar, boynunda kocaman bir morluk vardı. Tanrım benim bebeğime neler yapmış bu piç kurusu.
Jimin'nin görüntüsünden sonra kararan gözlerim,Taemin'i bulduğunda kendimi kaybettim.
Yumruklarım karşımdakinin insan olduğunu düşünmez bir şekilde savruluyordu. Her yumruğum Taemin'nin bedenine tam isabetle yerleşiyordu. Yumruklarım görevini Taemin yere yığılınca tekmelerime bıraktı. Karnına, göğsüne neresine denk gelire umursamadan tekmelerimi savuruyordum. Bir yandan da "Piç kurusu!! " diye
bağırıyordum. İçeriye giren Seokjin'nin" Siktir!! " diye savurduğu küfürle duraksadım. Seokjin'nin baktığı yöne kafamı çevirmem ile Jimin'ni görmem bir oldu ve daha büyük bir hırsla vurmaya başladım. O anda Seokjin,
" Abi bana bırak, sen Jimin'ni al !" dedi ve aynı anda beni de çekmeye başladı. Zorda olsa Taemin ile beni ayırdı ve onunla arama girerek,
" Jimin baygın, Tanrı bilir ne yaptı. Hastaneye yetiştir !! " diye suratıma bağırdığı gibi kaybolan zihnim yerine geldi. Hemen yatağa yöneldim. Jimin'nin kollarını çözmem ile yatağa cansız bir beden gibi yığılması bir oldu. Onu öyle gördüğümde kalbime bir bıçak
sapladılar sanki. Kahretsin canı acır diye tenine dokunmaya kıyamadığım bebeğimi, bu piç kurusu ne hale getirmiş. Jimin'ni kucakladığım gibi yataktan kaldırdım ve kapıya yöneldiğimde" Polise teslim etme o piçi, ben gelmeden ölmesine de izin verme?" diye Seokjin'e dişlerimin arasından söylendiğim de olumlu anlamda kafasını salladı. Ben hızla odadan
çıkıp kapıya yöneldim. Evin dış kapısından çıkıp, arabama yöneldiğim esnada evin kapısında acı freni ile duran arabadaki Hoseok'a baktım. Gözleri kocaman olmuş endişe ile bana bakan diğer bir çift göz ise Taehyung'a aitti. Heseok, arabadan çıkıp hızla yanıma geldiğinde
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOUNG BOSS ~JİKOOK~
Romance"Sen benim en güzel hatamsın" Mpreg Semekook Ukejimin "Genç Patron - Özlem Çorapcı" jikook uyarlaması.