²⁷ÇOK PİŞMANIM

105 16 7
                                    

15 gün sonra

Acı yüzleşmenin ardından tam 15 gün geçti. Büyük kavganın ertesi günü Taehyung ve Hoseok'un şahitliğinde nikahımız kıyıldı nikah dediğime bakmayın damatlık bile giymeden evet bile demeden hatta o kutsal sorular bile sorulmadan sadece imzalar atıldı ve nikah memuru tarafından evlilik cüzdanımız Jungkook'a verildi.

Hoseok ve Taehyung tereddütle
tebrik ettiler ve yarım saatten az bir süre kalıp gittiler. Evimdeki tüm kişisel eşyalarım Jungkook'un evinde mahkum gibi kaldığım bu odaya getirildi ve 9 aylık pardon artık 2 aylık hamile olduğum için 7 aylık hapis hayatım başladı.

Bu 15 günlük süre içerisinde Jungkook'u her akşam yatmadan sütümü vermesi ve içene kadar başımda beklemesi haricinde hiç
görmedim. Gördüğüm bu dakikalık zamanlarda ise hiç göz göze gelmemiş, hatta suratıma bile bakmamıştı. 15 günlük süre içerisinde sesini hiç ama hiç duymadım resmen aynı evin içinde iki gölgeyi oynuyorduk. Birbirimizi görmüyor,duymuyor,konuşmuyorduk. Bazen tüm cesaretimi toplayıp konuşmak için yanına gitmeye kalktığımda o günkü sert konuşmaları aklıma geliyor ve topladığım bütün cesaretim yerle bir oluyordu.

Sabah her ne kadar yataktan hiç kalkmak istemesem de midemdeki şiddetli bulantı ile yattığım yataktan fırlayarak çıktım. Banyoya hızla girmemin verdiği etki ile kapı duvara şiddetle çarptığında kırılacakmış gibi bir ses çıkardı ve ben bu sese aldırış etmeden
klozetin içinde midemde olmayan ne varsa çıkardım. Çok fazla bulantım oluyordu, neredeyse ne yesem çıkarıyordum bazen kusmak için bir şey yemem bile gerekmiyordu.

Klozetteki böğürmelerim sonlandığında yüzümü yıkamak için lavaboya yöneldim, musluğu açıp yüzüme su çarptım ve aynada kendime bakmak için kafamı
kaldırdığım esnada kapıda bana bakmakta olan Jungkook'un boş bakışları ile karşılaştım.

Günlerdir ilk defa göz göze geliyorduk ve bakışlarında hiç bir anlam göremiyordum. Boş
bakıyordu yoldan geçen bir insana hatta bir hayvana bile daha anlamla bakabilirdi ama bana o kadar anlamlı bile bakmıyordu gözleri saliseler süren bakışmanın ardından bir şey söyleyeceğini sansam da o arkasını dönüp gitmişti...

Banyodan çıkıp üzerimi değiştirdim ve Jungkook'un gitmiş olduğunu bildiğim için odadan çıkıp mutfağa her ne kadar yedikten sonra direk çıkaracağımı bilsem de kahvaltı
yapmaya gittim. Kahvaltılıkları hazırlarken açılan kapı ile gözlerim mutfağın kapısına çevrildi. Bir kaç saniye sonra Jungkook'un mutfağın kapısında görünmesiyle bugünkü ikinci bakışmamız gerçekleşmişti. O kadar özlemiştim ki ona bakmayı, bana bakmasını, gülüşünü, şefkatini ama bunların hiç birini artık görmeyi hayal etmediğim için bu buz gibi bakışlarıyla hasret gideriyordum. Elindeki küçük poşeti tam önümdeki masaya bıraktı ve ifadesiz ses tonu ile

"Akşam yatarken ve sabah kalktığında içeceksin. Mide bulantıların bu aylarda normalmiş bu biraz rahatlatacak" dediğinde sesini duymanın verdiği heyecanla ve yaptığı bu davranışla içimden beni mi düşündü, kusmalarım için doktoru arayıp bilgimi aldı diye sevinirken titrek çıkan sesimle

"Teşekkür ederim " dedim özlemle ona bakarak o ise buz gibi bakışlarının yanı sıra yine aynı soğuklukla çıkan sesi ile

"Senin için bir şey yapmadım kusmaların yüzünden hiç bir şey yemiyorsun bebek için sağlıklı beslenmen gerekiyor" dedi ve ben bütün heyecanımı içimde tek bıçak darbesi ile öldürdüm. Gözlerime hucum eden göz yaşlarımı görmemesi için hemen arkamı
döndüm ve ağlamamam için kendimi zorlasam da gözlerimden süzülen yaşların arasında titrek çıkan sesimle

"An.. anladım yinede Teş.. Teşşekkür ederim " diye bildim ve hiç bir tepki vermemesini normal karşıladım zaten yokmuşum gibi davranıyordu, bir şey söylemesini de beklemiyordum ama konuşmam gerekiyordu, kafayı yiyecektim ki birileri ile konuşmam gerekiyordu onun için

YOUNG BOSS ~JİKOOK~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin