Şu telefonu icat eden Graham Bell tamam eli öpülecek adamsın lafımız yokta yani sabahın köründe de uyandırılınca kusura bakma ama ebene kadar sövüyorum.. Hele
arayan ona nasıl sövdüğümü bilse herhalde telefonu bir daha eline almazdı."Hayatım telefon" diye seslendim Jungkook
"Hımmmm" gibisinden bir şey mırıldandı ve öteki tarafa döndü kahretsin telefona da bakmadı.. tam arama cevapsız aramaya döndü sustu dedim tekrar çalmaya başlayınca, Jungkook
"Hay senin ceddini" diyerek yattığı yerden kollarının üzerinde doğruldu bir kolunu benim üstümden uzatarak telefona uzandı ve bakmadan cevapladı
"Ne var" karşı taraftan gelen sese karşı
"Saatin kaç olduğundan haberin var mı? " dedi ve bu sırada halen üzerimden çekilmemiş aksine daha da çok boynuma yaklaşmıştı. Burnunu omzuma boynuma
sürterek karşı tarafı dinledi ve"Lanet olsun sürpriz dediğin hava alanına gelip ben geldim demeyle olmaz Jeon Arin bir saatte eve ziyarete gelmenle olur" dedi ve telefonu kapattı burnunu sürttüğü
boynuma kafasını yerleştirerek uyumaya devam etti. Ah Tanrım o kadar tatlıydı ki alıp verdiği nefesi boynumda hissetmem o kadar tahrik ediciydi ki lanet olsun bu adam her geçen gün tapılası seksi bir yaratık mı oluyor yoksa ben hormonlarla başa çıkamıyor
muyum diye düşünürken Jungkook'un nefesinin yanında dudakları da boynumda kendini hissettirdi ki tekrar çalan telefon ile Jungkook"Hay sikeyim.. "diye küfrü savurup telefonu cevapladı
"Ne var Arin" dedi artık sabrının son demlerini yaşıyor gibiydi
"Tamam atla taksiye gel yada gelin" dedi mırıldanarak kafasını tekrar boynuma yerleştirdi tam kolları beni sardı ki bu tatlılığına daha fazla dayanamadım ve kıkırdadım. Kafasını kaldırdı ve başını eline dayayarak o muhteşem sabah
gülümsemesini hediye etti bana tam öpülesiydi dudakları uyku mahmuru ve seksiliği tamda Jungkook'a yakışır cinsten tüm büyüleyiciliği ile bana bakıyordu Jungkook"Hoşuna mı gitti "dedi eli yanağımı okşarken ben onun sesinde kaybolurken fısıldadım
"Hoşumuza gitti" diye Jungkook
"Hımmmm" diye mırıldanarak dudaklarını boynuma yerleştirdi ve uzun uzun öpücükler bırakıp yine dudakları boynumda iken fısıldadı
"Bende hoşuma gidecek bir şeyler yapayım o zaman" dedi ve dudakları dudaklarımı buldu sakin tutkulu öpüşüne karşılık dudaklarımı aralayıp o baş döndürücü dilinin
ağzımı talan etmesine izin verirken inlemeleri inlemelerime karışıyordu Jungkook biraz daha üzerime doğru eğildi elleri omuzlarım ve göğüsümün üzerinden kayarak tam
kalçalarıma gelmişti ki telefon tekrardan çalmaya başladı. Jungkook"Arin'ni öldüreceğim" dedi ve üzerimden bir hışımla kalkınca içimden bendeeeee diye feryat ediyordum ve Jungkook telefonu
"Uykumun içine ettin memnun musun?" diye sordu sormak mı kükredi desem daha yerinde olur sanırım ve daha da yüksek ve sitemli çıkan sesi ile
"Lanet olsun Seokjin diye bir kuzenin de var neden ben" diye sordu ve karşı tarafın verdiği cevapla
"Seokjin kocasınin koynunda uyuyor "dedi bir kaç saniye sonra
"Tek bir fark var benim eşim hamile" dedi bekledi, dinledi, gözlerini tavana dikti ve derin bir nefes vererek
"Lanet olsun tamam geliyorum" dedi ve teli kapattı o muhteşem gözleri beni buldu ve tekrardan derin bir nefes alarak
"Arin İtalya'dan dönmüş ve sürpriz yapmak için beni hava alanına çağırıyor" dediğinde kahkahamı tutamadım Jungkook
"Hiç komik değil" dedi sert bakmaya çalışarak ve ben halen kahkahama engel olamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOUNG BOSS ~JİKOOK~
Romantizm"Sen benim en güzel hatamsın" Mpreg Semekook Ukejimin "Genç Patron - Özlem Çorapcı" jikook uyarlaması.