Kapıdan içeriye giren sarışın, orta boylarda, mavi gözlü, düzgün fizikli ama hayatımda gördüğüm bir numaralı sürtük olan Ji Hyo'ya hayretle bakarken, Jungkook ile göz göze geldim ve onunda en az benim kadar şaşırmış olduğunu fark ettim. Bu sürtüğün burada ne işi vardı. lanet olsun kabus gibi ya Ji Hyo, üniversitede o kötü zamanlar yaşanırken Jungkook'un, sürtük sevgilisiydi ve inanın Jungkook'dan fazla onu öldürme planları yapıyordum. Beni her gördüğünde pis pis sırıtır, o geceyi hatırlatacak lafıda muhakkak söylerdi, onun sayesinde okulda bilmeyenlerde
gazetede ilan verilmiş gibi bilirdi ve yine onun sayesinde bir ton erkekten iğrenç teklifler alırdım.. Giyimi ve abartılı makyajı hariç, aynı surat ifadesi ve aynı sinsi gözler. Hiç değişmemiş üstelik daha da iğrenç bir şekilde itici bakıyordu.
" Merhabalar " diyen Bay Yunseo'ya yöneldiğimizde, elini uzattı ve ikimiz ile de tokalaştı. Sonra Ji Hyo'ya dönüp," Kızım Ji Hyo, Jungkook gerçi sen tanıyorsundur. Üniversiteyi aynı okulda okudunuz ve arkadaş olduğunuzu duymuştum " dedi. sadece arkadaşı olduğunu duydunuz, kızınız resmen Jungkook'un sürtüğüydü demek istesem de, çenemi kapalı tutmaktan yanaydım ve bana dönüp,
" Bay Park'tı dimi? " diye sordu. Dalmış olduğum eski anıları hafızamdan kovup, elimi uzatarak
" Evet " dedim. Tabi suratıma gerekli olan sırıtmayı eklemeyi ihmal etmeyerek,
" Sizi tanıştırayım kızım Ji Hyo ve bu projede sizinle beraber çalışacak. Amerika'dan yeni geldi ve artık bir yerden başlayacak " dedi ve hiç zahmet etmeseymiş orada daha
iyi sürtüklük yapıyordur muhtemelen diye demek istesemde" Bende kendisini tanıyorum, onun döneminden mezunum " dedim ve kendimden gayet emin bir şekilde elimi uzatıp
" Merhaba Bayan Ji Hyo, hoş geldiniz" dedim ve kibirli bir şekilde elimi sıkıp bıraktığında, toplantı bittiğinde elimi dezenfekte etmeyi aklımın bir köşesine yazdım. Tanrım sürtüklük falan bulaşır. Yani ünüversitede bu kızda sürtüklüğün bir hastalık olduğunu düşünürdüm. Zira kiminle arkadaşlık kursa, kısa bir süre sonra sürtükten bir farkı kalmıyordu. O yüzden sürtüklüğün, onun hastalığı olduğunu ve
kesinlikle bulaşıcı olduğunu düşünüyordum. Bu saçma sapan benzetmelerimden" İşlere başlamak için güzel bir proje seçmişim selam Jungkook" diyerek elini Jungkook'a uzatan Ji Hyo'nun sesi ile sıyrıldım. Jungkook, sıkıntılı bir şekilde elin sıktı ve Ji Hyo,
" Seninle tekrar karılaşacağımızı bilseydim, iş hayatına biraz daha erken başlardım. " dedi Jungkook'un tarafına geçip, ona daha yakın kanuşmaya başladı. Artık sinirlendiğimin farkındaydım ve araya girmek için direk küçümseme taktiğini devreye soktum. Aslında
bu onun silahıydı. Bakalım kendi silahı ile vurulmak, nasıl bir duygu diyerekten Ji Hyo konuşmadan" Evet, mezun olma döneminize bakacak olursak baya geç kalmışsınız. Tatiliniz güzel
geçmiş olmalı " dedim ve direk gözlerine küçümser bakışlarımı fırlattım. Bozulmuş bir suratla" Çok önemsemedim diyelim " dedi. Yüzsüz, baba parası ile sürtmek güzeldi demiyor da diye içimden geçirirken Bay Yunseo,
"Tanışma faslı bittiğine göre toplantıya geçelim " dedi ve hep beraber masaya yöneldik. Jungkook, yerine otururken Bay Yunseo, onun hemen yan tarafına oturdu ve
Ji Hyo'de diğer tarafına yöneldi. Sürtüklük yapıp, yanına oturacaktı tabi bu sırada ben de gergin bir şekilde Ji Hyo'nun yanına oturmak için sandalyeye yöneldim. Jungkook,"Bay Park, sizi böyle alayım poreje taslakları sizde " dedi ve Ji Hyo'ya
"Sorun olmaz dimi? " diye sorarak, onu yanındaki sandalyeden kaldırdı. Ji Hyo, gayet bozuk bir suratla benim ile yer değiştirirken, bende şaşkınlıktan azımı kapatmaya
çalışıyordum. Biraz çabuk toparlanarak ve her ne kadar yüzümde, çarpık bir gülümseme olsa da içimdeki Jimin, zafer çığlıkları arasında zıplıyordu resmen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOUNG BOSS ~JİKOOK~
Romance"Sen benim en güzel hatamsın" Mpreg Semekook Ukejimin "Genç Patron - Özlem Çorapcı" jikook uyarlaması.