Jungkook'un gidişinin üstünden yaklaşık 3 saat geçmiş ve ben zorda olsa ağlamaktan bitkin düşen Meleğimi uyutmuş salonun ortasında hıçkırıklarla ağlıyordum. Bu kötü halimi Taehyung hissetmiş gibi aradı beni ve sesimi duyması ile telefonu kapatıp saniyesinde
"Yoldayız geliyoruz " mesajını atması bir olmuştu.Geliyoruz dediyse muhakkak Ji Hyo da yanında olmalı diye geçirdim içimden tabi bu sakinleşmemi sağladı mı tabi ki hayır daha da hıçkırarak ağlamaya başladım...
Tam 1 saat sonra kapının çalmasıyla kapıya yönelip kapıyı açtım. Görüş alanıma en tedirgin bakışları giren Taehyung'un hıçkırıklarla boynuna sarıldım ve
"Gitti Taehyung bizi bırakıp gitti" diye bildim hıçkırıklar arasında Taehyung eli ile saçlarımı okşayarak
"Şşş güzelim şirkette hiç bir yere gitmedi ama oda çok kötü ne olduğunu bir anlat bakalım" dediğinde hıçkırıklarıma zorda olsa biraz durdurmaya çalıştım ve salona geçip oturduk. Ji Hyo,
"Şimdi anlat bakalım ne oldu" dedi onunda sesinde endişe vardı.
"Akşam geç geldi alkol almış çakır keyifti senin bana sürekli haber verdiğini fark etmiş ona takıldı biraz kızar gibi oldu sonra gidip yattı. Ben yatmamıştım sinirlerim bozuldu bu duruma sabaha kadar oturdum sabah beni bu halde görünce
' bu şekilde seni üzüyorum ayrı kalalım' dedi ve bende
'Tamam' dedim bir anda ondan sonrada gitti " dediğimde tekrar hıçkırıklara boğuldum bu arada karşımda bana dik dik bakan Ji Hyo sert bir sesle
"Kes ağlamayı" dedi Taehyung ve ben şaşkın bakışlarımızı Hi Hyo'ya diktiğimiz de
"Kalk ayağa " dedi bir hışımla beni kolumdan tutarak ayağa kaldırdı hızla girişteki aynanın önüne getirdi ve yine aynı sert sesi ile
"Bak bir kendine " dedi ben kendime baktım aynada saçım başım dağılmış, saçımın boya zamanı da gelmiş ev hali gibi paspal bakımsız üstelik doğum fazlalıkları olan bir
Jimin kahretsin bunca uğraşın arasında kendime bakmaya hiç fırsatım olmamış ki diye geçirirken içimden Ji Hyo
"Sen aynaya baktığında ne görüyorsun bilmiyorum ama sana baktığımda gördüğüm kişi Jimin değil." dedi ve benim gözlerim tekrardan dolmaya başladı başladı. Ji Hyo iki elini de omuzlarıma koyarak
"Bak Jimin, Jungkook böyle bir adama aşık olmadı ki, Jungkook'un aşık olduğu Jimin bu değil ki bir bakışınla içini titretirmişsin onun bana öyle demişti. O zamanlar adam gözlerini gözlerinden alamazken neden yüzüne bile bakmıyor " dedi ve derin bir nefes alıp tekrar konuşmaya başladı
" Jimin seni Jungkook'un yanında ilk gördüğümde Jimin olabileceğine inanamadım o adam, bu hale nasıl geldi dedim. Şimdi bir bak kendine o halinden eser kalmamış. Bu adam 2 ay öncesine kadar bakışında hazır ola geçtiği adamın şimdi karşısında acizce yalvaran bakışlarla güçsüz durmasına katlanamıyor. Sen böyle değildin ki güçlüydün, bu gücünle
etkilemedin mi sen Jungkook'u onca şeyden sonra demir gibi durmadın mı bu adamın karşısında,ondan etkilendi aslında Jungkook o Jimin'ni arıyor bulamadığı içinde uzaklaşıyor" dediğinde aynada bir kez daha baktım kendime haklıydı ben hiç bir zaman bu kadar zayıf değildim ki bunlar olacaktı zaten bunları bekliyorduk yani pes etmek için erkendi ve o dakika Jungkook'a verdiğim söz geldi aklıma
"Kovsam bile gitmeyeceksin bırakmayacaksın beni hiç bir zaman pes etmeyeceksin söz ver " demişti ve ben söz vermiştim onun için pes etmek yok ....
1 ay sonra
Tam bir ay oldu Ji Hyo'nun konuşmasının ardından hemen eski spor salonundaki spor hocam Sehun ile görüştüm ve salona gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOUNG BOSS ~JİKOOK~
Romance"Sen benim en güzel hatamsın" Mpreg Semekook Ukejimin "Genç Patron - Özlem Çorapcı" jikook uyarlaması.
