²⁶ACI BEDEL

89 16 8
                                    


Her ne kadar gözlerimi açmak istemesem de göz kapaklarım kontrolüm dışı açıldığında
bulunduğum yerin hastahane odası olmadığını anlamak çok zor değildi.

Bu oda Jungkook ile birlikte olduğum odaydı ve buraya nasıl gelmiş olabileceğimin düşüncesi ile
panikledim. Yataktan doğrulmamla yatağın karşısındaki koltukta elinde bir bardak içki ile duran Jungkook'un ateş saçan gözleri ile karşılaşmam bir oldu.

Öfkeliydi gözleri öfke nefret kusuyor suratıma sadece beni öldürmek istercesine bakıyordu donuk şaşkın ve bir o kadar da panik halim ile

"Buraya nasıl geldim " diyebildim Jungkook içkisinden bir yudum alıp

"Gözlerinizi nerede açmayı bekliyordunuz Bay Park" dediğinde aklıma gelen şey ile gözlerim kocaman oldu elim istemsizce karnıma giderken gözlerim Jungkook'un gözleri tarafından hapsedilmişti ve Jungkook'un sert sesi ile oturduğum yerde sıçradım

"Sakın onun için üzüldüğünü gösteren hareketler yapmaya kalkma" dedi gözlerim dolmaya başladığında ise

"Ağlamayı da deneme"dedi aynı sert sesi ile.

Kürtaj olmak için gittiğim hastahanede işlem esnasında uyutulduğumu hatırlıyordum
sonrasında ne oldu yaptılar mı? alındı mı? bilmiyorum buraya nasıl geldiğim hakkında da en ufak bir bilgim yoktu ama bu pislik adamın bana söz söylemeye kesinlikle ve
kesinlikle hakkı yoktu onu çok iyi biliyordum ve bu düşünce benliğimi sinirle kapladığında yattığım yataktan hırsla kalktım sesimi olabildiğinde sert tutarak

"Senin bana bir şey söyleme hakkın yok " dedim ve duraksadıktan sonra

"Hele ki yaptığından sonra " dedim ve Jungkook'un o ateş püsküren gözlerine gözleri mi sabitledim. Jungkook oturduğu koltuktan yavaşça hissettirebildiği olanca tehdit vari sessizlikte kalktı ve aramızda neredeyse 10 adımlık kadar bir mesafede durdu.

İçkisinden bir yudum daha aldı ve o öfkeli bakışlarını gözlerime dikti.

"Neden " diye sordu. Sorduğu soru karşısında içimden kahkahalar atsam da dışımdan sadece derin bir nefes aldım ve

"Gördüm Jungkook sen sevişme sonrası duşunu alırken bana kapıyı açan o sürtüğü gördüm ve o saate kadar ne yaptığınızı açıklayıcı çok güzel cümleler kurup duş da sana eşlik etmek için kapıyı suratıma kapattı ve sen bana neden mi diyorsun"diye öfke ile bağırdığımda
Jungkook

"Her şeyin hesabını soran Jimin bu görüntüden sonra içeriye girip bunun hesabını soramadı yani öyle mi?" diye sordu oda olanca alaycı ses tonu ile bu kadar öfkeli bakıp
da bir o kadar sakin, umursamaz konuşması gerçekten sinirlerimi bozuyor beni olmam gerekenden daha da fazla öfkelendiriyordu ve olanca gücümle bağırarak

"İçeriye girip sorsaydım ne diyecektin Jungkook, Jimin ben duşdayım onun üstünde de
benim tişörtüm var ama yanlış anladın mı?" diye sorduğum soruya Jungkook bu sefer

"Evet yanlış anladın diyecektim lanet olsun yanlış anladın yanlış diyecektim ama içeriye girseydin, sorsaydın, azıcık bana güvenseydin " dediğin de donmuş gözlerle ona
bakıyordum ortada bir yanlış yoktu yani o görüntü bir yanlışlık olamazdı evindeydi, tişörtü üstündeydi nasıl bir yanlış anlaşılma olabilirdi ki diye içimden geçirirken
Jungkook'un sesi ile kendime geldim

"Anahtarımı ofiste unutmuşum oda ofis de masanın üzerinde görmüş alıp benden önce eve gelmiş ve kendince böyle bir şov düzenlemiş lanet olsun Jimin ben daha eve
girmeden yanan ışığı gördüğümde içeridekinin sen olduğunu sandım karşımda onu gördüğümde boğazına yapıştım öldürüyordum neredeyse üzerini giyip defolması için banyoya geçmiştim ki o arada sen gelmişsin " dediğinde ölmek istedim, o an bir
yerlerden atlamak, kutularca ilaç içmek, bileklerimi kesmek hatta silahla kendimi vurmak istedim sürtüğün oyununa gelmiş ve her şeyi mahvettim öyle mi diye içimden
geçirirken bir yandan da duyduklarımı hazmetmeye çalışıyordum dolan gözlerim tüm
çabalarıma rağmen yanaklarımı ıslattığında Jungkook'un sesi tekrar yankılandı odada

"Lanet olsun sen bugün bana neler yaşattığının kahretsin neler yaşadığımın farkında mısın ? " diye kükrercesine bağırdığında olduğum yerde sıçrayarak bir adım geri gittim
ve olmayan sesimi bularak titreyen sesimle

"Jung.. Jungkook be.." daha lafımı bitirmeden Jungkook

"Kapa çeneni !! " diye olanca gücü ile bağırdı ve devam etti.

"Lan ben sana 'ben seninim' dedim sana aitim dedim sen ..." dedi ve öfke ile elindeki bardağı karşı ki duvara fırlattığında gözyaşlarım hıçkırıklarıma karıştı ve ağlamam daha da şiddetlendiğinde aynı öfkeli sesi ile

"Sen ikimize ait mükemmel bir şeyin varlığından beni haberdar bile etmeden yok etmeye kalkıştın lanet olsun sana Jimin lanet olsun" dediğinde elim tekrar karnıma gitti
orada mıydı halen ? alınmamış mıydı? halen benle miydi bu düşünce içime sevinç kırıkları serperken Jungkook

"Sadece bir kaç saniye geç kalsaydım artık öyle bir varlık olmayacaktı inan bana geç kalmış olsaydım, onu öldürmüş olsaydın seni kendi ellerimle boğardım ki şu anda
içinde olmasa çoktan yapmıştım" dediğinde korkudan tir tir titriyordum karşımdaki insan Jungkook olsa da gözleri sözleri nefret kusuyordu ve derin bir nefes alarak bir kaç adım daha yaklaştı aramızda sadece 2 adımlık bir mesafe bırakarak durdu ve gözlerini
gözlerime dikip

"Yarın evleniyoruz düğün eğlence yok nikah memuru buraya gelecek ve iki şahitle nikahımız kıyılacak" dediğinde benliğimi kaybetmişcesine ona bakıyordum. Ne yani bunca şeyden sonra halen benimle evlenmeyi düşünüyor muydu? diye içimden geçirirken o acı sözler döküldü Jungkook'un ağzından

"Sadece çocuk doğana kadar doğumdan 1 hafta sonra aynı hızla ayrılacağız ve sen ikimizinde hayatından defolup gideceksin" dediğinde yerin ayaklarımın altından kaydığını hissettim düşmemek için yanımdaki komodine tutundum ve Jungkook bu
halimden hiç etkilenmeyerek devam etti o bıçak yarası bırakan sözlerine

"Evindeki bütün kişisel eşyalarını aldırdım birazdan Taehyung ile gelecekler burada gözümün önünde duracaksın " dedi ve kesin emir ses tonunda

"Ben olmadan dışarıya çıkmayacak benim iznim olmadan kimse buraya girmeyecek bunun içinde kapıda bir güvenlik duracak yüksek lisansın için şirkette çalışmaya devam
edecek fakat işleri evden çalışarak yürüteceksin sadece yüksek lisansının bulunduğu projede çalışacak o bittikten sonrada sadece şirket çalışanı olarak görüneceksin
doğuma kadarda çoktan lisansını almış olursun " dediğinde söylediklerini duyuyordum
ama tüm bedenim uyuşmuştu zerre tepki veremiyordum tek bir karşılık veremiyordum ve aynı sert sözler ile

"Kontrollere beraber gideceğiz ve doktor ne derse harfiyen yapacaksın" dedi ve odadan çıkmak için kapıya yöneldi tam çıkacakken durdu ve bana döndü o nefret
kusan bakışları ile gözlerimi yaktığında

"Sen bugün hem karnındaki varlığı hemde beni öldürdün onun için o karnındaki varlıkla bir bağ kurmamanı tavsiye ederim çünkü doğduğunda gözünün yaşına bile
bakmayacağım " dedi ve aynı hızla kapıdan çıktı kapıyı öyle sert çarptı ki duvarlar yıkılacak sandım evet duvarlar yıkılmadı ama ben yıkıldım her bir parçam bir yere dağıldı ruhum param parça oldu ki şu anki durumun tüm suçlusu sorumlusu bendim daha 3- 4 saat öncesine kadar karnımdaki bebeğin babası olmayı hak etmediğini bas
bas bağırdığım adam aslında bu bebeği benim hak etmediğimi yüzüme vurmuş beni param parça etmişti evet lanet olsun ki haklıydı bu bebeği hak etmiyordum, baba
olmayı hak etmiyordum, Jungkook'u hak etmiyordum sonuna kadar haklıydı ve söylediği tüm kuralları içimde kabul ederek pes ettim. Çok büyük bir hata yapmış ve bedelini de ömrüm boyunca sevdiğim adamdan bebeğim demeye bile hakkım olmayan karnımdaki
bu varlıktan ayrı kalarak ödeyecektim ve Jungkook beni hayatı boyunca affetmeyecekti....

Okuduğunuz için teşekkür ederim 💙🦋

YOUNG BOSS ~JİKOOK~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin