Tüm Salon, bahçe her yer aranıyor ne Cheonsa ne de Hyun ortalıkta yoktu. Ellerim titriyor ve gözlerimden akan gözyaşlarına engel olamıyorum. Tabi aklıma gelen kötü düşüncelere de Jungkook, çılgına dönmüş bir vaziyette oradan oraya koştururken, Felix'in de ondan farkı yoktu. İki baba da telaşlı,sinirli ve korku doluydu. Korkuyu ikisininde gözlerinden görebiliyordum. Hyunlix ve ben de hıçkırıklar arasında sağa sola bakıyorduk ve Jungkook hızla yanıma gelirken kollarını açarak,
"Yok hiçbir yerde yok ! lanet olsun hiçbir yerde yok !!" diye bağırıyordu. Ben bu durum karşısında, önünde bulunduğum masaya düşmemek için tutundum. Jungkook halimi fark edince hızla beni kolları arasına alarak fısıldadı.
"Bir şey yok bebeğim buralarda bir yerlerdedirler oyun oynuyordur sıpalar, şaka yapıyorlardır"dedi ve sesi bu söylediğine kendinin bile inanmadığını belli eden bir tondaydı. Bu esnada, ayaklarımın dibinde bir kıpırdanma hissettim ve yerimde sıçradığımda, Jungkook ve ben ne olduğunu anlamak için yere doğru baktığımızda Meleğim, masanın örtüsü altından kafasını çıkarmış ve o mükemmel güzellikteki gülüşü ile o iri gözlerini yukarıya doğru yönelttiğinde, Jungkook da ben de şok olmuşcasına Cheonsa'na bakıyorduk. Cheonsa o bebeklere has o kıkırdamasını sarf edip daha yeni çıkmış olan iki dişini göstererek
"Ba-ba " dediğinde Jungkook transtan çıkan ilk kişi olmuştu. Hemen Cheonsa'nın yanına çöküp
"Meleğim" deyip onu kucaklayacağı sırada, o gülen yüzü ile kafasını örtünün altından çıkaran Hyun, Jungkook ile göz göze geldiğinde küçücük gözleri kocaman açıldı ve gülüşü anında korku dolu bakışlara döndü Jungkook ,"Velett" diye hırlarken Hyun, aynı çıktığı gibi masanın altına geri girdiğinde gülümsememi tutamadım. aynı şekilde Jungkook'un bile bu görüntü karşısında dayanamayıp gülümsediğini görebiliyordum ve Jungkook, Meleğimi kucağına alarak
"Daha 2 yaşında bile değilsin cimcime ve yaşattıklarına bak" diye hırladı ama Cheonsa, Jungkook'un boynuna kedi gibi girdi ve bakışları, o mükemmel Gözleri, gözlerim ile buluştuğunda aynı Jungkook gibi
"Hiç yardım bekleme kedicik beni de çok korkuttun" dememle Meleğim gözlerini hemen kapatıp kafasını Jungkook'un boynuna iyice gömerken Jungkook,
"Felix buradalar" diye bağırdı Hyunlix ve Felix hızla ve korku ile bulunduğumuz yere doğru koşuşturdular.
Felix, Jungkook'un kucağındaki Meleğimi gördüğünde derin bir nefes alıp etrafa hızla bakındı ve
"Hyun Hyun nerede" diye sordu. Jungkook hiçbir şey söylemeden parmağı ile masanın altını işaret ederken Felix
"Nasıl yani?" diye mırıldanarak masanın altına eğildi ve örtüyü kaldırarak "Aslanım " diye rahatlamış bir ses tonunda seslenip, Hyun'u kucağına aldığında
"Olmuyor ama aslanım yani çapkınlık yapma demiyoruz fakat, böyle değil böyle yüreğimizi ağzımıza getirerek değil " dediği anda Jungkook'un sesi yükseldi tekrar
"Ve Meleğim ile değil Velet" diye tehdit ettiğinde Hyun, Felix'in kucağında iyice sindi. Ufaklıkların bulunması ile iyice rahatladığımız da gece çoktan bitmiş ve konuklar gitmişti bile ben , Meleğimi odasına çıkarmış, üzerini değiştirmiş ve uyutmuş yatağının kenarında onu izliyordum. Jungkook belime sarılıp boynuma küçücük bir öpücük bıraktı ve
"Bu cimcime ile ileride çok işimiz olacak sanırım" dedi ve elini karnıma koyarak
"Onun için bu muhteşemin erkek olması gerekiyor" dediğinde tüm içtenliğimle kıkırdayarak
"Hyun iyi bir çocuk olacak Jungkook " dedim Jungkook
"Ne olursa olsun umurumda değil, Meleğimden uzak dursun Meleğimin tek aşkı babası olacak diğerleri onu üzer bende onları üzerim" dediğinde kolları belimi daha sıkı sardı . Bu gecenin korku ve telaşın verdiği yorgunlukla odamıza geçmiş Jungkook'un huzurlu kollarında uykuya dalmıştım bile...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOUNG BOSS ~JİKOOK~
Roman d'amour"Sen benim en güzel hatamsın" Mpreg Semekook Ukejimin "Genç Patron - Özlem Çorapcı" jikook uyarlaması.