43- kahve

65 9 8
                                    

Kenma hiç gitmek istemese de artık gitmesi gerektiğinden ayaklandı. İstemeye istemeye kapıya yürürken arkasında duran Kuroo'ya baktı. "Bu gece burda kal" demesini bekliyordu. Kapıya vardığında arkasına döndü, göz göze geldiklerinde tam dudaklarını aralayıp bir şeyler söyleyecekken çakan şimşeğin gürültüsü ile kelimeleri boğazına takılmış, ikisinin de bakışları Kuroo'nun arkasında kalan cama doğru dönmüştü. Sırıttı Kenma Kuroo'nun ensesine bakarken.

"Bu sağanakta, beni gönderecek misin." Kuroo kafasını geri Kenmaya çevirdiğinde yüzündeki muzip gülümsemeye katıldı. Arkasını dönüp sessizce tekrar odasına ilerleyişi evde kalmasına izin verdiğinin işaretiydi. Kenma sessiz sevinç çığlıkları ile onu takip edip odasına girdiğinde Kuroo çalışma masasına otururken o da kendisini camın altındaki koltuğa attı. Cebinden nintendosunu çıkartıp oyun oynamaya başladığında Kuroo da yaklaşan finaller için çalışıyordu. Bir kaç saatlerini böyle geçirdiler, Kuroo ders çalıştı Kenma ise oyun oynadı.

Kenma gördüğü "congratulations" yazısı ile nintendosunu bir kenara bırakıp uzunca gerneşti. Daha sonra ayağa kalkıp Kuroo'nun yanına geldi ve ellerini arkasında birleştirerek Kuroo'nun kulağına doğru eğilip kulaklığının tekini kulağından çektikten sonra fısıldadı.

"Kahve içer misin?" Hissettiği sıcak nefesle irkilirken yüzünü sesin kaynağına doğru çevirdi Kuroo. Kocaman gözlere kilitledi bakışlarını. Yalnızca ayın ve loş masa lambasının aydınlattığı serin odada Kenma'nın sıcak nefesini hissedebiliyordu Kuroo. Kabarık saçları Kenma'nın alnını okşarken Kuroo başıyla Kenmayı onayladıktan sonra Kenma doğrulup mutfağa doğru ilerledi. Arkasından bakarken tek yapabildiği tuttuğu nefesini verip soluklanmak oldu.

Bir süre sonra Kenma elinde iki kupayla odaya geldiğinde birini Kuroo'ya verdi ve aldığı teşekküre karşılık Kuroo'nun saçlarını karıştırdıktan sonra yerine geçip Kuroo'ya baktı. Kuroo ise eli saçlarında Kenmaya bakarken yavaşça önüne dönüp kahvesinden bir yudum alarak dersine geri döndü.

Kenma merakla Kuroo'yu ve uğraştığı kağıtları izliyordu. Yavaştan kapanan gözlerini açık tutmaya çalışıyor, biraz daha izlemek istiyordu fakat karşı koyamıyordu göz kapaklarına. Kahve uykusunu açamamıştı. Üzerindeki Kuroo'nun verdiği bol tişörtün içine sızıp tenini okşayan serin hava da iyice mayıştırıyordu.

Sonunda çalışması bittiğinde kitabın kapağını kapatıp kulaklığını çıkartarak oturduğu sandalyede geriye yaslanırken kollarını havaya kaldırmış esniyordu Kuroo. Kemiklerini kıtlattıktan sonra saate baktı ve geç olduğunu farkedince hemen Kenmaya doğru döndü. Kenmayı koltukta uyuyakalmış görünce dudağı yana doğru kıvrılırken sessizce yerinden kalkıp hafif adımlarla ona doğru ilerledi, yüzüne doğru eğildi. Göz altları mosmor ve şiş görünüyordu. Uyandırmak istemedi bu yüzden. Sağ tarafında kalan yatağa bir göz attı. Üzerini boşalttıktan sonra yorganı açıp Kenmaya yaklaştı. Elini uzattı, ilerletmeye erindi. Çekindi. Gözlerini yumup parmaklarının örttüğü avucunu kaşıdı. "Geride kaldı" diye fısıldadı kendi kendisine.

Kolunun üzerinde uyuyakalan Kenma'nın diğer elindeki boş kupayı aldı önce hafifçe, sonra da bir elini sırtından, diğerini bacaklarından geçirerek nazikçe kucakladı. Yatağına vardığında ise aynı naziklikle yatağa yerleştirip üzerini örttükten sonra önünde eğildi. Gözlerine gelen saçlarını elleriyle geriye taradı rahatsız etmesin diye. Hafif bir tebessüm sundu karşısındaki uyuyan gence. İçinde çok şey barındıran bir tebessümdü. Kısık gözleri, gülümsemesini altında yatan burukluğu belli ediyordu. Tuttuğu nefesini yavaşça bıraktıktan sonra elini Kenma'nın saçlarından çekip ayaklandı.

Sessizce kapıyı örterken son bir kez yatakta yatan gence baktı. Bakışları koridordaki halıya inerken derin bir iç çekip kapıyı örttü ve ablasının odasına gitti yatmak için. Ablası eğer onun yatağında uyuduğunu öğrenseydi Kuroo'yu kesinlikle döverdi. Ama yurtdışında yaşadığından, ruhu bile duymayacaktı. Kendisini yatağa attıktan sonra tavanı incelemeye başladı. Zihni öylesine gürültülüydü ki, boğuluyor gibiydi. Ne zaman susacaklar diye bekliyordu.

Lost On You ||| kurokenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin