Lost On You ||| kuroken

35- Delirmek üzereydi

Telefonun aniden çalması ile uykusundan uyandı Kuroo. Yüz üstü yattığı yatakta kolunu zorla komodinin üzerindeki telefonuna götürüp kimin aradığına bile bakmadan aramayı reddedip uykusuna geri döndü. Çok geçmeden telefon tekrar çalınca ise sinirle küfür ederek telefonu açtı.

"Ne var lan." Hala yüz üstü yatarken kollarından destek alarak kafasını yastıktan kaldırmış, kafasını yastığa gömmemek için kendini zor tutuyordu. Yorgan vücudunun yalnızca yarısını kapatıyor, bir bacağı ise yataktan dışarı sarkıyordu.

"Ooo paşam bu ne sinir, erken yaşlanırsın bak demedi deme." Sesin kimden geldiğini anlamasıyla iyice sinir olurken hala kapalı olan gözlerini açıp karanlık odada telefonu bir saniyeliğine kulağından ayırıp saati kontrol etti.

"Oikawa, sabah saatin beşinde neden beni arıyorsun."

"Şimdi şöyle ki."

"..."

"Diyorum ki acaba."

"..."

"Sen beni dinliyo musun lan."

"..."

"Lan uyuya mı kaldın gerizekalı." Oikawa'nın bağırtısıyla Kuroo'nun gözleri aniden tekrar açıldı. Ayakta uyuyakalmış ve yine o sinir bozucu ses tarafından uyandırılmıştı.

"Senin ben a-"

"Kuroo tatlım, artık sadede geliyorum."

"Lütfen."

"Şimdi şöyleki, herkesi aradım ve tüm grup pikniğe gidiyoruz."

"..."

"Yine mi uyuyakaldın lan."

"Oikawa sen gerizekalı mısın? Kim neden gecenin beşinde böyle bir teklifi kabul eder."

"Şimdi bildiğin üzere grubun yarısı zaten mal olduğu için kabul etti, diğer yarısını da tehtid ettim."

"Ben gelmiyorum size iyi eğlenceler."

"Hayır olmaz, sana ihtiyacımız var."

"..."

"Şimdi şöyleki, birinci sebep gruptan bi kişi eksik olunca tadı çıkmıyor, ikinci sebep de şu ki aramızda araba kullanabilen üç kişi var biri sakat."

"İhale yine bana mı kaldı, banane anasını satıyım sıkışın tek arabaya gidin."

"Ya Kuroo, sensiz olmaz bebeğim~"

"Yalaka şerefsiz arabam var diye yapıyosun."

"Ne alakası var canım ben seni çok seviyorum~"

"Yalancı piç."

"Bak sen, tsukishima ve ben araba kullanabiliyoruz. Benim ayağım kırık ben nasıl kullanayım, tsukishimayı tehtid ettim zaten ama biz nasıl sığalım tek arabaya senin de gelmen lazım."

"Ulan ben sizin özel şoförünüz müyüm banane, sizin probleminiz siz çözün."

"Gelmezsen akashiyi tehtid ederim sana ders notlarını atmaz."

"..."

"Nooldu."

".."

"Ha bi de piknik için ikide buluşucaz, ikide gelirsin tatlım."

"Allah belanı versin oikawa." Telefonu Oikawanın suratına kapatıp kafasını sertçe yastığa gömdü. Başını yan çevirip derin bir nefes aldı ve yattığı yerde camdan karanlık gökyüzünü izlerken kendi kendisine sitem etti.