31- saf bir endişe

113 11 11
                                    

Dersi olmadığı günlerin çoğunun gecesini sabahlayarak geçirirdi ki bugün de öyle olmuştu. Kenma okuldan döndüğü gibi uyumuş, geceye doğru da uyanıp bir şeyler atıştırdıktan sonra bilgisayarının tepesine oturup sabaha kadar oyun oynamıştı. Gözlerinin acısını hissettiğinde kulaklığını çıkartıp masasının üzerine bıraktı. Geriye doğru gerneşirken yüzünde içten bir gülümseme vardı. Sanki üzerinden ağır bir yük gitmiş gibi bir ferahlık hissi vardı göğsünde. Uzun zamandır çok çabalıyordu ve bunun meyvesini toplamaya başlamıştı. Her şeyin başında zorluğu reddedip vazgeçmediği için şükürler ediyordu. Eğer bunu yapmasaydı acısı çok daha kötü olurdu. Üstelik bu hatasından sonra onu elinin tersi ile itmek yerine elini uzatıp tutan kuro'ya ciddi bir teşekkür de borçluydu kenma. Artık kelimenin tam anlamıyla doğru olanı öğrenmiş ve günahlarının kefaretini çekmişti. Ve biliyordu ki, kuroo kenmaya ikinci şansı vermeseydi daha kötü şeyler yaşayabilir hatta yaşatabilirdi. Fakat kenma ikinci şansı doğru kullanabilmişti.

Kafasını çevirip camdan dışarı baktığında gördüğü gün ışığı her seferinde olduğu gibi yine onu şaşırtmıştı. Saatlerdir oturmaktan ayakları uyuştuğundan kalkma ihtiyacı hissetti.

Yatağının üzerine bıraktığı telefonu eline aldığında her zaman yaptığı şeyi yaparak bildirimlerde kuroonun adını aradı. İster istemez bunu bir alışkanlık haline getirmişti artık. Sürekli ondan mesaj bekliyordu. Bildirimlerde İstediği şeyi bulamayınca yatağına uzandı ve mesajlarına girdi. Kurooyla konuşmak için bir bahane aramaya başlamıştı. Hemen hemen her günü de zaten böyle geçiyordu ancak bıkmış değildi, aksine hoşuna gidiyordu. Normal arkadaşlar olup bahanelerin ardına sığınmadan istedikleri zaman konuşacakları ve samimi olacakları o günleri iple çekiyordu kenma.

Bahaneleri tükenmeye başladığı için saçmalamaya başlamıştı artık konuşmalarında. Aralarındaki bu garip duvarı parçalamak istiyor fakat aklına hiç bir şey gelmiyordu. Günü kurtarsa şükredecek kıvamda olduğundan aklına gelen ilk şeyi yaptı. Adeta bütün tuşları tek tek deniyordu kenma.

Bokuto x kenma özel sohbet

Kenma:
Hey
Hey hey

Bokuto:
HEY HEY HEY
KENNMAAA

Kenma:
|Umarım sana yazdığıma pişman olmam
Şimdi bir şey sorucam sana

Bokuto:
Oha
Kenma sen benle 3 kelimeden fazla iletişim kurmazsın
Ve asla bu kadar kibar olmazsın
Normalde küfrederdin
Anlaşılan o ki zor durumdasın
Dinliyorum
Bana güvenebilirsin

Kenma:
|Kesin pişman olucam
|Belli etmeden de nasıl sorulur ki
Ya şimdi
Benim canım sıkıldı da
Farklı oyunlar oynamak istiyorum
Sen ve kuro beraber ne oynuyosunuz
|Umarım kuro ile sohbet Başlatabilmek için onun sevdiği bir oyunu öğrenmeye çalıştığımı anlamaz ahahaha🙂

Bokuto:
Uzaktan o kadar salak mı gözüküyorum acaba|
Neyse anlamamış gibi yapayım üzülmesin yazıktır|
LoL sever o

Kenma:
Ha

Bokuto:
:)
Dediğim gibi, LoL sever.

Kenma:
|Abi bu nasıl iş
|Bu salak nasıl anladı amk
|Resmen bokutodan daha salağım şu an
Tamam şimdi benim
Yemeğimde Ocak var fananm m
Gitrmekm kasımı
Grösürürz

Bokuto:
KSMDMDMDMDKD
Sen ne ara bu hale geldin be kenma|
Neyse ya|
bende akashim ile konuşabilmek için kırk takla atıyordum|
Ama en tatlı kısmı da o ya zaten|
Ay akashimi özledim|
AKAAAASHİİ|

Lost On You ||| kurokenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin